HDP, Hakkari ve Edirne’den olmak üzere iki koldan Ankara’ya doğru başlattığı ‘Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü’ 2. gününde. Yürüyüşün Hakkari kolundan Ankara’ya devam eden Mithat Sancar, Van Barosu’nu ziyaret ederken, HDP’li vekiller İstanbul Esenyurt Meydanı’nda partililerle buluştu
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) AKP-MHP iktidarının baskıcı politikaları ve irade gasbına karşı başlattığı “Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü” 2. gününde devam ediyor. HDP Eş Genel Başkan Pervin Buldan öncülüğünde başlatılan yürüyüş kapsamında akşam saatlerinde Esenyurt Meydanı’nda halk buluşması düzenlendi. Mithat Sancar ise, yürüyüş kapsamında Van barosu’nu ziyaret etti. Sancar’a, partinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) ve Parti Meclisi (PM) üyeleri ile milletvekilleri eşlik etti. Heyeti, Van Barosu Başkanı Zülküf Uçar ve Yönetim Kurulu üyeleri karşıladı.
Van
Sorunları birlikte çözme çağrısına dönük bir yürüyüş’
Baro ziyaretinde konuşan Sancar, yürüyüşlerinde, “Bu ülkede demokrasi sorunu var, adalet sorunu var, barış sorunu var. Bütün bunları ancak hep birlikte çözebiliriz” mesajı verdiklerini vurgulayan Sancar, “Bizim yürüyüşümüz sorunları birlikte çözme çağrısına dönük bir yürüyüştür. Türkiye’de demokrasi isteyen bütün çevreleri, adalet isteyen her kesimi ve herkesi kapsayan bir çağrıdır. Herkes kendi gücü oranında, bulunduğu yerde bu mücadeleye katkı sunabilir. Herkesin yürüyüşlere katılması çağrısı değildir. Herkesin itirazını duyurması çağrısıdır. Bu itirazlarını buluşacağını biliyoruz. Yürüyüşleri kalabalık tutma bir kararımız da yok. Önemli olan burada halkla gönüllerde ve seste buluşmaktır. Biz bunu yürüyerek gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Şehirden şehire çeşitli temasları organize ederek gerçekleştirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
Hep birlikte mücadele çağrısı
Sancar konuşmasına şöyle devam etti: “Bunun dışında sonuç bildirgenizdeki bütün başlıklar çok değerli ama son zamanlarda artan insan hakları ihlalleri ve bir hassa işkence vakaları ve bunların normalleştirilmesine yönelik hamleler çok vahimdir. Çok çok ağır bir durum. İnsan hakları ihlallerini kendi varlıklarını sürdürmek için fırsat olarak değerlendiren iktidarlar, bizati kendilerinin kendilerini büyük bir tuzağa sürüklediklerinin farkına varmıyorlar. İnsan hakları ihlallerinden bir iktidarı sürdürme fırsatı doğurma çabası, sadece hukuken ve siyaseten değil, ahlaken de çok çirkindir. O nedenle hükümeti insan hakları ihlalleri konusunda ama en başta işkence konusunda Anayasanın, kanunların ve uluslararası insan hakları hukukunun gereğini en ufak tereddüt göstermeden yerine getirmeye tekrar çağırıyoruz. Ama bu işi hükümete bırakmamız söz konusu olamaz. İşkenceye karşı, insan hakları ihlallerine karşı bu yürüyüşümüzde bir bir mücadele çağrıdır. Hep birlikte mücadele çağrısıdır. Bütün bu ihlalleri ancak hep birlikte karşı çıkarsak durdurabiliriz. Ve insan haklarına saygılı bir ülke yaratma sorumluluğunu da ancak hep birlikte mücadele ederek yerine getirebiliriz.”
‘Çürüme tuzağına düşme meselesi’
“Bu konuda baroların örnek çalışmaları var. Gerçekten son yıllarda, özellikle son aylarda bölge baroları başta olmak üzere Türkiye’nin bir çok yerinde baroların insan hakları ihlallerine, demokrasi ihlallerine karşı cesur çıkışları vardır. Onun artarak devam edeceği inancımı da burada tekrar etmek isterim. Bir toplum ne zaman ölür, elbet adaletinin solduğu gün. Dolayısıyla adalet solarsa, bu sadece politik bir mesele değildir. Bu aynı zamanda toplum olmaktan çıkma meselesidir. Aynı zamanda çürümeye, çürüme tuzağına düşme meselesidir. O nedenle bu yürüyüşümüz en başta adalet içindir ve bu çaba da en başta bu ülkede yaşayan herkesi yeniden barış içinde demokratik ortamda yaşayacağı bir hayata götürme meselesidir bizim için. Adalet bu kadar hayatidir, bu kadar önemlidir.”
İstanbul
Halk buluşmasının yapılacağı meydan, polis bariyerleri ile kapatıldı
Pervin Buldan öncülüğünde başlatılan yürüyüşün ikinci durağı İstanbul. HDP İstanbul Esenyurt Meydanı’nda halk buluşması düzenledi. Esenyurt Meydanı’nın sabahın erken saatlerinde polis tarafından kapatılmasına rağmen HDP’liler meydanda toplandı.
HDP Esenyurt İlçe Örgütü binasına da “Hep birlikte demokrasi için, hep birlikte mecliste darbeye hayır demek için, hep birlikte demokratik anayasa için, hep birlikte Kürt sorununun demokratik çözümü için, hep birlikte kayyıma hayır demek için, hep birlikte kadın özgürlüğü için, hep birlikte gençlere özgür bir gelecek için, hep birlikte ekolojik bir yaşam için, hep birlikte savaşa hayır demek için” pankartı asıldı.
Bazı milletvekilleri ise Esenyurt Kaymakamlığı önünden kitle ile bir araya gelerek meydana doğru yürüdü. Kitle sık sık, “HDP umuttur umut dimdik ayakta”, “Biji berxwedana HDP”, “HDP halktır halk burada”, Faşizme karşı omuz omuza” sloganları attı. Burada HDP kitlesinin önüne geçen polis daha fazla kitlenin yürümesine izin vermedi. Vekillerin polislerle yaptığı görüşme sonrası kitle daha geniş bir yere geçerek açıklama yaptı.
Oluç: Mutlaka kazanacağız
Burada konuşan HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, yürüyüş yapmalarının bir anlamı olduğunu hatırlatarak, “Biliyoruz ki hep beraber Türkiye’de bugün demokrasi işlemiyor. Demokratik kurallar, özgürlükler işlemiyor. Tam tersine sorunlu da olsa kağıt üzerinde var olan Anayasa’yı bile çiğneyen adımlar vardı, arkasına bu iktidar tarafından yerine getiriliyor. Gerisine Anayasa’ya aykırı bir şekilde kayyım atadılar. Ama bu saldırıların, bu hukuksuzlukların, bu Anayasa ve yasa çiğnemenin HDP’ye dönük olduğunu düşünmüyoruz. Ve o nedenlerle 1 Haziran’da Eş Genel Başkanlarımız aracılığıyla 9 maddelik tutum belgesi açıkladık; o tutum belgemizde mücadele zeminimizi, demokrasi, adalet ve hukuk açısından mücadele zeminimizi tanımladık. Tutum belgesinin demokratik siyaset açısından, toplumsal ve siyasal muhalefet açısından çok temel bir asgari zemin oluşturduğunu düşünüyoruz. Mutlaka kazanacağız” dedi.