Türkiye’de hükümeti eleştiren gazeteciler,çeşitli suçlamalarla hapse atılırken, ilginç olan İngiltere tarihinde önemli yeri olan Churchill ile ilgili devletin resmi basın organı BBC çarpıcı bir haber yaptı
ABD’de George Floyd’un öldürülmesi ardından başlayan ırkçılık karşıtı protestoların İngiltere’ye de yayılmasının ardından, ırkçılık, sömürgecilik ve kölecilikle adları anılan kişiliklerin heykellerinin kaldırılmasıyla ilgili talepler arttı. Bristol’daki 17. yüzyıl köle taciri Edward Colston’un heykelinin yerinden sökülerek nehre atılmasına, Londra’da ise eski başbakan Winston Churchill’in heykeline “o bir ırkçıydı” ifadesinin yazılmasına tanık olunmuştu. Churchill, Muhafazakâr Parti Lideri, Bahriye Bakanı, Maliye Bakanı, Harbiye Bakanı koltuğundaydı, 1940-1945 ve 1951- 1955 arası iki dönem Başbakan idi. BBC Churchill ile ilgili derleme yayınladı. Churchill, 1937’deki Filistin Kraliyet Komisyonu’nda yaptığı konuşmada şunları söylemişti: “Amerika’daki Kızılderililere ya da Avustralya’daki siyahlara (Aborjinlere) karşı büyük bir yanlış yapıldığını kabul etmiyorum. Daha güçlü bir ırkın, daha yüksek seviyeli bir ırkın, dünyevi olarak daha bilge bir ırkın gelip onları yerlerinden etmesi gerçeğiyle bu insanlara karşı yanlış yapıldığını kabul etmiyorum.”
Kürtler, Afganlar, Bengalliler
Churchill, Kürtlere ve Afganlara karşı kimyasal silah kullanımını savunmakla eleştiriliyor. Irak’taki Kürtlerin üstünde İngiliz uçakları bomba yağdırdı. 1919’da Savaş Bakanı olarak görev yaparken, “Gaz kullanımı konusundaki bu çekingenliği anlayamıyorum” diye yazmıştı. “Medeniyetsiz kabilelere karşı zehirli gaz kullanımını kuvvetle destekliyorum. Büyük rahatsızlığa yol açıp terör yayacak, ama etkilenenlerin çoğu üzerinde ciddi bir kalıcı etki bırakmayacak gazlar kullanılabilir.” 1943’te hala İngiltere’nin sömürgesi olan Hindistan’ın kuzey doğusundaki Bengal bölgesinde büyük bir açlık baş göstermişti. Bunu esas olarak 1942’de Japonya’nın Burma’yı (şimdiki Myanmar) işgalinin tetiklediği belirtiliyor.
En az 3 milyon kişinin ölümüne yol açan bu açlıkta Chruchill’in eylemlerinin ya da eylemsizliğinin rol oynadığı belirtilerek eleştiriliyor. ‘Churchill’s Secret War’ kitabının yazarı Madhusree Mukerjee, Churchill’in Hindistan’a buğday göndermeyi reddettiğini söylüyor. Churchill açlık nedeniyle Hintleri suçlamış, “tavşan gibi ürüyorlar” demişti. Churchill, Hindistan’ın bağımsızlık lideri Mahatma Gandhi için 1931’de şu ifadeleri kullanıyor: “Bu asi avukatın sarayın merdivenlerini yarı çıplak bir halde adımlaması ve şimdi bir Hint fakiri gibi poz vermesi endişe verici ve mide bulandırıcı.” Daha sonra bir kabine toplantısında ise “Gandhi, sadece açlık grevi tehdidi nedeniyle serbest bırakılmamalı.
Ölürse kötü bir adamdan ve İmparatorluk düşmanından kurtulmuş oluruz” diyor. 1899’da yazdığı ‘The River War’ adlı kitapta Churchill şöyle diyor: “Muhammedciliğin ateşli taraftarlarına yüklediği lanetler ne korkunç! Bir insanda köpekteki kuduz kadar tehlikeli olan fanatik çılgınlığın yanı sıra, dehşetli bir kaderci umursamazlık da var.” Churchill Savaş-Havacılık Bakanıyken İrlanda Cumhuriyet Ordusu’na (IRA) karşı savaşmak üzere oraya üniforma renkleriyle anılan ve aşırı şiddet kullanmalarıyla kötü ün yapan “Black and Tans” (Kara ve Taba) özel birliklerini gönderdi.
Ve rüşvet
Martin Gilbert’in resmi Churchill biyografisinde, “İki petrol şirketinin – Royal Dutch Shell ile Burmah AngloPersion Oil Company (BP) – birleşmek üzere hükümete yaptığı başvuruyu desteklemesi karşılığında 5000 sterlin aldığı” ifade ediliyor. Winston Churchill, 1946 yılında yaptığı bir konuşmada Demir Perde tabirini kullanmış, bu terim Soğuk Savaş yılları boyunca ikiye bölünmüşlüğü simgeleyen bir metafor haline gelmişti.
LONDRA