HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan, AKP-MHP iktidarının ‘kötülüğün sıradanlığı’ndan ‘insanlığın cehennemi’ne geçtiğini belirterek, düzenleyecekleri Demokrasi Yürüyüşü’nden mutlaka sonuç alacaklarını söyledi
HDP Edirne ve Hakkariden yarın başlatacağı “Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü” kapsamındaki çalışmalarını hızla sürdürüyor. Birçok kentte yürüyüşle dayanışma gösterilmesi için meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri ve halk buluşmaları gerçekleştiren HDP’liler “Sözün tükendiği, alanlarda pratiğin zamanı” diyerek dayanışma çağrıları yapıyor. HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Salim Kaplan, partilerine yönelik saldırılar ve kapatma çağrıları, açıkladıkları 9 maddelik tutum belgesi ve 15 Haziran’da başlatacakları “Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü”nü değerlendirdi. “Demokratik yönetime yürüyen HDP” şiarıyla Şubat ayında gerçekleşen kongre öncesi, yapılan il ve ilçe kongrelerinde özelikle HDP seçmeninin önlerine AKP iktidarının değişmesini önceleyen bir tablo koyduğunu belirten Kaplan, kongre sürecinden hemen sonra bir dizi karar aldıklarını söyledi. 11 Mart’tan bu yana yaşanan pandemi süreci ile birlikte, toplumun eve çekildiğini ifade eden Kaplan, bu dönemde 18 yıllık AKP iktidarının en vahşi uygulamalarına maruz kaldıklarını belirtti.
Süreci halkla tartışıyoruz
İktidarın HDP içinde yaratmak istediği krize karşı, parti programlarını halkla buluşturma noktasında daha çok çalışacaklarını söyleyen Kaplan, “HDP bundan kaynaklı 1 Haziran ve 1 Eylül arasında birinci dönem olarak demokratik mücadelede programı belirledi. 1 Haziran ile 15 Haziran arasında demokratik mücadele programımız, toplum ile buluşma süreçleri olarak gidiyor. 15 ile 20 Haziran arasında ‘Darbeye karşı demokratik yürüyüşümüz’ olacak. İktidarın bilinçli bir şekilde kriminalize etmeye çalıştığı bu yürüyüşün özünde şu yatıyor; HDP halka buluşuyor. Türkiye’nin iki ucundan Hakkari ve Edirne’den, kentler arasında arabalarla, kentler içerisinde halkla buluştuğumuz, süreci halkla tartıştığımız, bir yürüyüşten bahsediyoruz” açıklamasında bulundu.
‘Mutlaka sonuç alacağız’
“Demokrasi yürüyüşünden mutlaka sonuç alacağız” mesajını veren Kaplan, “Buna dair moralimiz ve motivasyonumuz çok yüksek. Özelikle bu Demokrasi Yürüyüşü kararı ile iktidarın girmiş olduğu panik havası bile bizim bu süreçteki haklılığımızı ortaya çıkarıyor. Ancak şunu unutmamak lazım, demokrasi, yoksulluk ile mücadele, Kürt halkının siyasal sorunları, barışın inşası sadece HDP’nin görevi, HDP’nin sorumluluğunda değil. HDP dışında kalan tüm çevrelerin de sorunudur. Bundan kaynaklı çağrımız, toplumun tüm dinamik güçlerine. Bu süreçte birlikte yürüyebiliriz” şeklinde konuştu.
İlk aşama 20 Haziran’da tamamlanacak
Bu arada Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Keskin Bayındır ve beraberindeki heyet ise, 15 Haziran’da başlatılacak yürüyüş öncesi, Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER) ile Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni (TUHAYDER) ziyaret etti. Ziyaretin ilk adresi ANYAKAYDER’in Aksaray ilçesindeki dernek binasında gerçekleşti. Burada dernek eşbaşkanları ve yöneticileri tarafından karşılanan heyet, daha sonra toplantıya geçti. Toplantının ardından konuşan Keskin, “Türkiye ve Kürdistan’daki bütün yapılarımızın ve kurumlarımızın ortak almış olduğu ama HDP öncülüğünde gelişecek olan bir stratejik uzun vadeli bir eylem mücadelesi başlatıyoruz. Yürüyüş iki koldan başlayacak. Her iki kol güzergahlarda halk toplantıları, kurum ziyaretleri, yürüyüşler vb. faaliyetler yaptıktan sonra 20 Haziran’da Ankara’da birleşecek. Stratejik ve uzun vadeli mücadelenin ilk aşaması böylece tamamlanmış olacak” diye konuştu.
Muğla’dan ‘yürüyüşe katılım’ çağrısı
HDP Muğla’da da “Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü” çalışmalarını sürdürüyor. HDP Bodrum İlçe Eşbaşkanı Zuhal Macit, geleceğe dair sözü olan herkesi yürüyüşe katılmaya çağırdı. Çocuk istismarı, kadına yönelik şiddet, kayyum ve darbe politikalarına karşı örgütleme çalışmaları yaptıklarını ifade eden Macit, “Bu ülkede muhalif olan herkese aynı şekilde davranıyorlar. Bu yüzden mesele sadece HDP meselesi değil. Demokrasi sadece HDP’ye gerekli olan bir şey değil hepimiz için gereklidir. HDP olamadan Türkiye’de demokratikleşme adımı atılamaz. Demokrasi yürüyüşünün Türkiye’de yapılan diğer haksızlıklara ve hukuksuzluklara karşı sergilenen bir duruş oldu” dedi.
Kaynak: MA