Nurhak’a bağlı Umutlu Mahallesi içinde yapılması planlanan 2. HES projesinin iptali için imza kampanyası başlatıldı
Maraş’ın Nurhak İlçesinin sınırları içinde yer alan Göksu Çayı üzerine 2. Hidroelektirik Santrali (HES) yapılmak isteniyor. Fırat Nehri’nin en büyük kollarından birini oluşturan Göksu Nehri’nin çıktığı yerde daha önce 1. HES yapılmışken şimdi de 2. HES çalışmaları yürütülüyor.
Nurhak halkı HES projesinin iptal edilmesi için Change.org’da imza kampanyası başlattı.
İmza kampanyası metninde şu ifadelere yer verildi:
“Dere yataklarından akan sular hayvancılık için olmazsa olmaz öneme sahip. Dere yatakları hem her mevsim yeşil ve bereketli otları barındırır hem de hayvanların sulanması açısından büyük önem taşımaktadır. Nurhak ve bağlı yerleşim yerlerinin en önemli hatta tek geçim kaynağı hayvancılık. Bilindiği üzere ilçede hayvancılık dışında hiçbir istihdam ve iş alanı yok. İlçenin tarım arazisi yok denecek kadar az ve olan tarım arazileri de miras yoluyla bölündüğü ve yeterli sulama imkânı olmadığı için kullanılamıyor.
“İlçede hiçbir fabrika, sanayi kuruluşu veya istihdama yönelik yatırım olmadığı için halk sadece hayvancılık yapabiliyor. Nurhak, bu ağır şartları yüzünden sürekli göç veriyor, halk ekmeğini başka yerlerde arıyor. Hal böyleyken bölgenin tek geçim kaynağı olan hayvancılık da HES’ler yüzünden bitme noktasına gelmiş durumda.
1. HES’in hayvancılığa ve çevreye verdiği zararlar ortada iken, HES inşaatı sırasında doğaya verilen zararlar korkunç boyutlara ulaşmışken şimdi verilen bu zararların ve felaketlerin ikiye katlanması söz konusu. 2. HES yapılması planlanan bölgede birçok tarihi eserle birlikte subatan, suçıkan (voklüz) ve şelale de yok olacaktır. 2. HES için suyun borulara alınması planlanırken boruların döşeneceği derelerden biri olan Barak Deresi yaklaşık 2000 yıllık tarihi yapıları barındırmaktadır ve boru döşeme sırasında ve sonrasında bu yapıların tamamen yok olması veya çok büyük zararlar görmesi kaçınılmazdır.
“SİT alanı ilan edilmesi gereken bölgenin bu şekilde tahribata uğratılması tarihi, ekolojik ve turistik kayıptır. Yine suyunun alınması planlanan Ayranpınar Deresi üzerinde bir subatan, bir suçıkan ve küçük ebatlı birçok şelale ve çağlayan varken bu doğal güzellikler de bu HES’ler yüzünden yok olacaktır. Ayrıca kilometrelerce uzanan derelerde yaşayan endemik bitkiler ve yine endemik özellikte alabalıklar, vaşaklar, su samuru, dağ keçisi vb. birçok canlı da zamanla yok olacaktır. Bölge halkının yer yer mesire alanı olarak da kullandığı bölge, bu HES’ler yüzünde tamamen tahrip olacaktır. Bölge insanının geçimini sağladığı bu coğrafyada yapılması planlanan 2. HES, kamu yararı değil açık ve net bir şekilde büyük bir kamu zararı doğuracaktır.
“Ayrıca 2. HES’in suyunun alınması düşünülen Ayranpınar Deresi, ağustos ayı gibi kurumakta olup üretimde süreklilik sağlanamayacaktır. Yine suyu alınacak Bulgur Deresi ve Barak Deresi suları da yaz boyunca çok net bir şekilde azalmaktadır ve ancak bölge halkının tarım ve hayvansal ihtiyaçlarına cevap verebilecek miktara düşmektedir. Durum böyleyken halkın emeğiyle geçinip kimseye muhtaç olmadan zor şartlar altında yaşamını sürdürdüğü bölgede hayvancılık ciddi oranda düşecek, yerli ve milli kayıplar yaşanacaktır. Bölgede üretilen binlerce ton hayvansal ürün üretilemez olacak, binlerce insan HES’ler yüzünden mecburen hayvancılığı bırakıp işsiz kalacaktır. Bir özel işletmenin kendi menfaati için küçücük derelerdeki suları toplayıp, çevrede onulmaz tahribatlar açarak aynı bölgede bin yıldır yaşayan binlerce insanın ekmeğiyle oynamasına, doğal coğrafi yapının tahrip edilmesine ve tarihi eserlerin yok olmasına göz yumulamayacağını ümit ediyoruz.
“Binlerce yıllık tarihi olan bölgeyi karış karış gezdikten sonra tespit ettiğimiz hususlar, 1. HES’te çevreye verilen zararlar ve 2. HES’le yeni doğacak telafisi olmayacak bir adımın atılmasını bir doğa sever vatandaş olarak sizlerin takdirine sunuyorum. Lütfen bölge halkının kırılgan duygularını ve hassasiyetlerini de göz önünde bulundurunuz ve bu HES’in yapımını durdurunuz, bölgeye daha fazla zarar verilmesine müsaade etmeyiniz. Gereğinin yapılmasını arz ederim.”
Kaynak: Etha