Bir erkek tarafından öldürülen Ayşegül Aktürk sağlık meslek örgütleri tarafından çalıştığı hastanenin önünde anıldı
İstanbul Maltepe’de 5 Haziran günü kendisini bir süredir rahatsız eden komşusu Muharrem E. (22) tarafından sokakta önü kesilip öldürülen sağlık çalışanı Ayşegül Aktürk (36) için İstanbul Tabip Odası (İTO), Sosyal ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) ve Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev-Sağlık İş) tarafından çalıştığı Süreyya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi önünde anma gerçekleştirildi.
‘İzin vermeyeceğiz’
Anmada ilk olarak İTO Temsilciler Kurulu Divan Başkanı Dr. Süheyla Ağkoç sözü aldı. Kadınlar olarak acı ile boğuşma yerine mücadele etmeyi tercih edeceklerini dile getiren Ağkoç, “Bu çarkın, bu sistemin her gün bir kadını aramızdan almasına izin vermeyeceğiz” dedi. Ağkoç, “Bu münferit bir magazin haberi değildir. Bu bir kadının yaşamdan koparılmasıdır. Bu davanın takipçisi olacağız. Kadınlar canlarından vazgeçmeyecek. Kadınlar yaşam hakkından vazgeçmeyecekler, bunu herkes böyle bilsin, duysun” ifadelerini kullandı.
‘Kolluk kuvvetleri de suçlu’
Onun ardından söz alan SES Şişli Şubesi Eşbaşkanı Fadime Kavak da, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu hatırlatarak neden uygulanmadığını sordu. Yasaların uygulanması halinde kadına yönelik şiddetin azalacağını söyleyen Kavak, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunun bütün kadınlar için hayati önemde olduğunu vurguladı. Kavak, kadınların öldürülmesinde erkekler kadar kolluk kuvvetlerinin de suçlu olduğunu belirterek, sonuna kadar mücadele edeceklerini kaydetti.
‘Erkek egemen sistem’
Hazırlanan ortak basın metnini ise SES Anadolu Şube Yöneticisi Diren Doğan okudu. Ayşegül Aktürk’ün bir süredir kendisini ısrarla takip eden, zorlayan, “hayır” demesine rağmen peşini bırakmayan bir erkek tarafından öldürüldüğünü söyleyen Doğan, kadına yönelik erkek şiddetinin kadının bedenine ve hayatı üzerinde kontrol hakkını kendinde gören ‘erkek egemen sistemin’ sonucu olduğunu vurguladı.
6284 vurgusu
Salgın nedeniyle kolluk kuvvetlerinin kadınların şiddet başvurularını almadığını paylaşan Doğan, şunları belirtti: “6284 sayılı kanunu uygun şekilde uygulamayı askıya alan adli makamlar gerekli tedbirleri almıyor, kadınları erkek şiddetine karşı koruyamıyor. Daha önce de karşılaştığımız gibi Ayşegül Aktürk’ün bir erkek tarafından katledilmesi medyada eril bir dille haber yapıldı. Ana akım medyada; ‘Platonik aşık dehşet saçtı’ başlığıyla sunuldu. Katilin ‘aşık’, sevgisine karşılık alamayan biri olarak resmedilmesi erkek şiddetine bir gerekçe bulunmaya çalışıldığı, katilin masumlaştırıldığı ve neredeyse hoş görüldüğü bir tablo çiziyor. Kadın cinayetleri bağlamından koparılıp magazin malzemesi haline getiriliyor.”
‘Yaşamak istiyoruz’
“Biz kadınlar; bir kişi daha eksilmek istemiyoruz” diyen Doğan, sözlerini “Kadınların özgürce yaşayacakları, özgürce tercih yapacakları, erkekler tarafından taciz ve tehdit edilmeyeceği, şiddete uğramayacağı ve öldürülmeyeceği bir dünya istiyoruz. Kadınların istemedikleri ilişkilere zorlanmadığı, ayrılmak ya da boşanmak istediklerinde öldürülmediği bir dünya istiyoruz. Kadınlar şiddete uğradığında yetkili makamların İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunu doğru bir şekilde uygulamalarını istiyoruz. Yaşamak istiyoruz” diyerek noktaladı.
Yapılan açıklamanın ardından Altürk’ün çalıştığı B Blok’a yürüyüş yapıldı. Bina önündeki Altürk’ün fotoğrafının olduğu alana karanfiller bırakılmasıyla anma sona erdi.
HABER MERKEZİ