İstinaf Mahkemesi, UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Mirası Listesinde yer alan Hevsel Bahçeleri’ni yapılaşmaya açan Dicle Vadisi Rekreasyon Projesi’nin ilk etabının iptal edilmesi kararını yerinde buldu
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Dicle Vadisi’ni yapı alanı ilan etmesiyle UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Mirası listesinde yer alan Hevsel Bahçelerinin “yok edilmesi” riskine karşı, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin Bakanlık kararının aleyhine açtığı davayı kazanması 15 Temmuz askeri kalkışmayla tersine döndü. Diyarbakır 1’inci İdare Mahkemesinin Dicle Vadisi’nin iptal kararına rağmen, darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal’in (OHAL) hükümete Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisi vermesiyle Hükümet, 644 sayılı “Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”yle Dicle Vadisi’nin yapılaşmaya açılmasını yeniden gündemine aldı.
Bakanlık, söz konusu KHK’ye dayanarak bir dizi projeden oluşan Dicle Vadisi Rekreasyon Alanı Projesi’ni hazırlayarak Dicle Vadisi’nde bulunan Hevsel Bahçelerini de içine alacak şekilde birkaç etaptan oluşan projenin startını verdi. Uygulaması Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen projenin temeli, dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin katıldığı törenle 4 Ocak 2017’de atıldı.
Sosyal tesis ve cami inşa edilecek
Mezopotamya Ajansı’ndan Lezgin Akdeniz’in haberine göre Diyarbakır’ın doğusundan başlayarak güneye doğru akışını sürdüren Dicle Nehrini içine alan Dicle Vadisi alanını yapılaşmaya açan projenin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 1’inci Etap Uygulama Alanı 31,85 hektar olarak belirlendi. Kuzeyde Hevsel Bahçeleri, güneyde On Gözlü Köprü, batıda Ovabağ-Diyarbakır Karayolu ve doğuda Kırklar Tepesi’yle sınırlandırılan proje kapsamında, Dicle Vadisi’nin doğa parkı, yürüyüş yolları, ağaçlandırma alanları, sosyal tesisi ve cami inşa edilmesi kararlaştırıldı.
Bakanlığının kararının ardından Şehir Plancıları Odası, kararın iptali için Diyarbakır 3’üncü İdare Mahkemesine başvururken, yargı kararı beklenmeden On Gözlü Köprü ve Kırklar Dağı yamaçlarında başlatılan ilk etap çalışmalarında neredeyse sona gelindi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise mahkemeye verdiği savunmada, afet bölgesi ve jeolojik yönden yerleşime uygun olmayan alanda yapılaşma yapılmayacağını savundu.
Belediyelerin yetki alanında
Mahkeme yürütmeyi durdurma istemi hakkında karar vermeksizin direkt esas hakkında kararını verdi. Mahkeme kararında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının özel hallerde imar planına dahil olabileceğine işaret ederek onun dışındaki genel olarak belediye sınırları içinde nazım imar planlarının mevzuatta belediyelerin yetki alanında olduğuna vurgu yaptı. Kararında projenin bir kısmının UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan sur ve Hevsel Bahçelerini kapsadığına işaret eden mahkeme, dava konusu alanın 1/5000 Nasım İmar Planı’nda “afete maruz bölge” olarak tanımlandığını, Bakanlığın 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı’nda bölgenin “önlem alınabilecek derecede stabil sorun” olarak sınıflandırıldığı ve bu şekilde yerleşime açılmasıyla söz konusu nazım imar planıyla arasında uygunluk bulunmadığı, alt ve üst ölçekli planlar arası kademeli birliktelik ilkesine ile plan hiyerarşisine ayrılık teşkil ettiğini tespitine yer verdi.
İşlemlerin iptaline karar verildi
Mahkeme kararında, dava konusu olarak ağaçlandırılacak yer olarak 1/5000 ölçekli planın 1’inci Etap Uygulama Alanı Planı’nda uygulama alanının içeriğinde ne gibi kullanımların yer alacağının belirtilmediği, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında ise rekreasyon alanı, ağaçlandırılacak alan, on metrelik yol ve otopark olarak planlandığı, bu yönde bir planlamanın motorlu araç giriş çıkışının sınırlandırılması, servis ve güvenlik hizmetleri dışında alana araç girişinin kısıtlanması, alan içerisinde otopark düzenlemesinin yapılmaması yönünde düzenlemeler ihtiva eden Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı Alan Yönetimi Planı hükümleriyle çeliştiğine dikkat çekti. Mahkeme imar plan değişikliğine, “hukuka, mevzuata, kamu yararı ve planların kademeli birlikteliği ilkesine uygun olmadığı” sonucuna vararak dava konusu işlemlerin iptaline karar verdi.
Kararın üzerine davayı Antep Bölge İdare Mahkemesine götüren Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne buradan da hayır çıktı. 2. İdari Dava Dairesi’nin verdiği kararda, “Diyarbakır 3. İdare Mahkemesince verilen 23/01/2019 gün ve K:2019/101 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, istinaf isteminin reddine karar verildi” denildi.