ÇHD İkinci Başkanı Ümit Büyükdağ AKP’nin toplumsal isyanları bastırmak amacıyla bekçilerin yetkilerini arttırdığını ifade etti. Ayrıca ÇHD yaşanabilecek hak ihlallerinde hukuki destek sağlayacak
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İkinci Başkanı Ümit Büyükdağ, artan polis şiddeti ve bekçilerin yetkilerinin genişletilmesini öngören yasa teklifinin iktidar tarafından Meclis’e sunulmasını MA’dan Hamdullah Kesen’e değerlendirdi. Büyükdağ, salgın süreciyle birlikte polis şiddetinin arttığını ifade etti.
Polis şiddeti
İçişleri Bakanlığı’na bağlı bir yapı olarak polisin, her zaman işkence, kötü muamele, gözaltında kayıplar ve öldürme gibi eylemlerde sorumluluk aldığının altını çizen Büyükdağ, kolluk güçlerinin; yurttaşların değil devlet ve siyasi iktidarın güvenliğini sağladığını belirtti.
Büyükdağ sözlerine şöyle devam etti:
“Bunun muhafazası için her türlü suç üretilir ve işlenir. Polislik kurumunun doğası Lyon kasabı Joseph Fouche’den beri böyledir; halka karşı suç işlemek üzerine kuruludur. Bu yanıyla bizde de polislik kurumu devlet koruması içinde bu işlevini yerine getirir. Siyasal muhaliflerin ve toplumsal hareketlerin polis şiddeti ile karşılaşması zaten yeni değil. Sıradan yurttaşların maruz kaldıkları polis şiddeti yeniymiş gibi şaşırılıyor. Bizce bu şiddete en çok maruz kalan sıradan yurttaşlar.”
Amaç Gezi benzeri eylemleri bastırmak
Gezi eylemleriyle başlayan “toplumsal isyanların” önümüzdeki süreçte de karşılarına çıkma kaygısıyla bekçilik üzerinden bir güvenlik tahkimatı kurduğunu ve iktidarın baskı ve şiddeti sıradanlaştırmaya çalıştığını söyleyen Büyükdağ, devletteki faşizmin en bilindik görüntülerinin aynı zamanda yönetememe krizini de açık ettiğini belirtti.
Büyükdağ’ın sözleri şöyle:
“Bu yönü ile bekçileri tek başına AKP’nin paralı ordusu olarak görmek hatalı. Bu devletin ve sermayenin özel istenci de aynı zamanda. Her mahalleye, her sokağa, her kapıya bekçi koyacaklar ellerinden gelse. Bekçilerin, ekonomik olarak devlete külfetleri polisten daha ucuz. Daha alttaki asayiş işleri başta olmak üzere polise angarya gelen tüm işler için kullanışlı bir araç. Keyfilik ve hukuksuzluk devletin düsturu olduğu için son yıllarda iyice arttı. İster istemez bekçiler, devlet şiddetinin üretimi konusunda en üst sırayı alacaktır. ‘Devlet baba döver de sever de’nin yeni bir eli daha oldu sonuçta”
ABD’de yaşananlar
“Polis şiddeti dediğimiz şey devlet şiddetidir ve devlet kendi şiddetini geri planda sınırsız görür. Bakın güncel örneği ABD. Artık patlama noktası olduğu için dünya Minneapolis’teki caniliği görebildi. Oysa ABD devleti polis eliyle her yıl yüzlerce yurttaşı öldürüyor. Başta siyahiler, evsizler, göçmenler geliyor
Polis infaz eder, işkence eder ceza almaz. Polis zırhlı araçla Kürt öldürür, ceza almaz. Polis trafikte insan kurşunlar; ceza almaz. Bu Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın ortak tavrıdır. Polislerin kanunlara uygun yargılanıp ceza aldığı örnek nerede ise yoktur. O yüzden cezasızlık politikasının bekçisi yargıdır. Hakim ve savcı odaları hukukçudan çok bekçi ile dolu. Yargının vasatlığı isteyerek üretilen bir şeyi unutmayalım ki hukuk özünde politik şiddet aygıtıdır. Bekçilere silah kullanma, kaba üst araması yetkisi verilmesi gibi örnekler bu cezasızlık ve keyfiliğin bir sonucudur.”
ÇHD hukuki destek verecek
ÇHD olarak yurttaşların uğrayacağı her türlü kolluk şiddetinde yanlarında olacaklarını dile getiren Büyükdağ, bu tür uygulamalar karşısında geri adım atmayıp, mücadele edeceklerini söyledi. Büyükdağ, “Maaşını cebimizden verdiğimiz kişilerin gelip bizlere istediği hukuksuzluğu yapmasına göz yummamak lazım. ÇHD burada, söz veriyoruz kimseyi bu konuda yalnız bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız” diye belirtti.
HABER MERKEZİ