ABD’nin Sezar Yasası’nı uygulamasına sayılı günler kala, Suriye lirası büyük değer kaybediyor. Özerk Yönetim, yaptırımın bölgelerini de etkileyeceğini belirterek ‘Koalisyon, bölgenin ekonomik kalkınması için çabalamalıdır’ dedi
2013 yazında, daha önce Suriye askeri polis üyesi olan ve “Sezar” takma ismini kullanan bir fotoğrafçı, Suriye’den kaçtı ve ABD yönetimine göre Sezar, işkence kanıtı içeren 55 ceset fotoğrafını da götürdü. ABD’nin Suriye yönetimine yönelik yaptırımlarını içeren kanunun adı bu fotoğrafçıdan esinlenerek “Sezar” olarak belirlendi.
Sezar yasaları olarak bilinen yaptırımlar Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad başta olmak üzere çok sayıda bakan, asker, güvenlik görevlisi, din insanı ve şirketi içeriyor. Kanun aynı zamanda Suriye’nin enerji kaynaklarına yönelik de yaptırımları kapsıyor. Yine Suriye Merkez Bankası ve askeri kurumlar da kanunun yaptırımlarından nasibini alırken, aynı şekilde Rusya ve İran’ın Suriye hükümetine destek vermeleri durumunda cezalandırılmaları ön görülüyor.
Yaptırımların yanında Sezar Yasasının önemli kılan bir diğer olgu, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ya, savaş suçu işleyen kişilere ceza verme yetkisi vermesi. Kanunun uygulanacağı tarih yaklaşırken, yasaya tepki gösterenlerin yanında, bu yasayı Suriye hükümetini demokratik dönüşüme zorlamada rol oynayacağı yorumları daha fazla yapılmaya devam ediyor.
Kuzey ve Doğu Suriye de etkileniyor
Yasanın gündeme gelmesiyle birlikte gündeme daha çok oturmaya başlayan bir diğer husus ise, bu yasanın Kuzey ve Doğu Suriye’ye yapacağı etki oluyor. Bu konuda Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunan ABD temsilcisi William Roebuck, Kuzey ve Doğu Suriye’nin kanunun dışında tutulduğunu açıklamıştı. William Roebuck’ın açıklamalarına rağmen Kuzey ve Doğu Suriye, ambargo uygulamalarına maruz kalıyor. Türkiye ve Irak gibi devletler Suriye ile olan sınır kapılarını kapattı. Türkiye ve Irak, sadece devletlerle alışveriş yapacakları gerekçesiyle sınır kapılarını kapalı tutuyor.
Kurd: Ambargo kaldırılmalıdır
Kuzey ve Doğu Suriye’nin Sezar yasaları kapsamına girmeyeceği açıklamalarına rağmen ABD yönetiminden şu ana kadar bu yönlü bir adım atılmadı. Konuyla ilgili ANHA’ya konuşan Özerk Yönetim Eş Başkan Yardımcısı Bedran Çiya Kurd, “Madem burada uluslararası koalisyonun müttefikiyiz. Kobanê’de birlikte savaştık. Uluslararası kamuoyu için önemli kazanımlar elde ettik. Madem Kuzey ve Doğu Suriye uluslararası alanda terörle mücadele merkezi haline geldi. Bu başarıların sürmesi gerekir. Terörle mücadeleye karşı uluslararası kamuoyunun şeffaf olmayan bir siyaseti söz konusudur. Şam yönetimine uygulanacak Sezar yasalarının terörle mücadeleye zarar vermemesi için Kuzey ve Doğu Suriye’ye uygulanmaması gerekir. Özerk Yönetim alanlarında 5 milyon insan yaşıyor. Bu insanlar büyük zorluklar atlattı” dedi.
Uluslararası koalisyonun Kuzey ve Doğu Suriye’ye uygulanan ambargoyu kaldırması gerektiğine işaret eden Çiya Kurd, “Uluslararası koalisyon bölgenin ekonomik kalkınması için çabalamalıdır. Bölgeye uygulanan ambargo kaldırılmalıdır. İnsani yardım kuruluşları üzerlerine düşeni yapmalıdır” şeklinde konuştu.
‘Krizi aşmanın yolları bulunmalı’
Kuzey ve Doğu Suriye’nin dış bankalarla hiçbir ilişki kuramadığını söyleyen Çiya Kurd, “Suriye Merkez Bankası yıllardır uluslararası cezalarla boğuşuyor. Son olarak Sezar yasaları da eklendi. Zaten Suriye Merkez Bankası’nın bölgede bir rolü yoktu. Bu konuda bir çözüm bulunmalıdır” değerlendirmesini yaptı.
Washington’dan gelen destek açıklamalara ilişkin Çiya Kurd, “Şimdiye kadar koalisyonun verdiği sözler hep teoride kaldı. Açıklamalar olumlu ancak, pratikte şeffaflık göremiyoruz. Bu anti şeffaflığın ABD’nin bölgedeki ekonomik planlarıyla ilgili olduğunu düşünüyoruz. Sezar yasaları, ister istemez Kuzey ve Doğu Suriye’yi etkileyecektir. Çünkü Özerk Yönetim ticarette Suriye lirasını kullanıyor. Özerk Yönetim, teorilere sırtını yaslayamaz. Bu süreci ciddi bir şekilde tartışmalıdır. Bu krizi aşmanın yollarını bulmalıdır. Sezar yasaları yürürlükte olduğu sürece yönetimin bu krize çözüm bulması mümkün değildir. Ancak bu süreçte sadece krizin yükünü hafifletebilecektir” şeklinde konuştu.
Özerk Yönetim’in ekonomik tedbirlerini değerlendiren Çiya Kurd, “Fırsatçıların önünün alınması için piyasa sürekli kontrol edilecek. Satış merkezleri oluşturulacak. Temel gıda maddelerinin fiyatlarının artmaması için tedbirler alınacak. Alınan tüm tedbirler toplumun ihtiyacına göre belirlenecek” dedi.
QAMİŞLO