3 ismin vekilliklerinin düşürülmesine tepki gösteren Demokrasi İçin Birlik, ‘İradenin gasp edilmesini ancak halk engelleyebilir’ diyerek, tek adam rejimine mücadele hattıyla karşı çıkılabileceğini vurguladı
Demokrasi İçin Birlik (DİB), CHP’li Enis Berberoğlu, HDP’li Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’nın milletvekilliklerinin düşürülerek tutuklanmaları ile kayyum atamalarına yaptığı açıklama ile tepki gösterdi.
Demokrasi İçin Birlik, tek adam rejimine ancak tüm demokrasi güçlerince oluşturulmuş mücadele hattıyla karşı çıkılabileceğini vurguladı.
Demokrasi için Birlik, yasama ve yürütmenin Cumhurbaşkanlığı talimatıyla çalıştığı ve denetim mekanizmaların olmadığı bir rejimin demokrasi olarak nitelendirilemeyeceğini belirterek ,”Kayyım politikalarının iktidarın kaldıracı haline geldiği bir ülkede milletin iradesinden söz etmek tuhaf olur” dedi.
Demokrasi İçin Birlik’in açıklaması şu şekilde:
“Salgın sürecinde toplumun ihtiyaçlarını konuşmak için çalışmayan Meclis açılır açılmaz, Saray’ın müdahalesiyle, üç üyenin milletvekillikleri düşürüldü. HDP milletvekilleri Leyla Güven, Musa Farisoğlu ile CHP milletvekili Enis Berberoğlu kararın ardından yıldırım hızıyla gözaltına alınıp, tutuklandılar.
Erkler ayrılığını ortadan kaldıran yasama, yargı ve yürütmeyi tek elde toplayan Saray rejimi, her fırsatta diline pelesenk ettiği “milletin iradesini” bir kez daha çiğnedi. Çünkü, “hukuk” gibi “demokrasi” gibi “millet iradesi” gibi sözcükler, tek adamın yalan dünyasının enstrümanı olmaktan başka anlam taşımıyor.
Milletin iradesi, ancak, bu iradeyi temsil eden, demokratik biçimde seçilmiş yasamanın ve hukukun üstünlüğüne göre işleyen bağımsız bir yargının yürütmeyi denetlenebildiği ve hesap sorabildiği zaman gerçekleşebilir. Yasama ve yargının Saray’ın talimatıyla çalıştığı, ülkenin hiçbir denetim ve hesap sorma mekanizması olmadan pervasızca yönetildiği bir rejime açıktır ki demokrasi adı verilemez, kayyım politikalarının iktidarın kaldıracı haline geldiği bir ülkede milletin iradesinden söz etmek tuhaf olur.
Gerek kayyım, gerekse milletvekilliklerinin düşürülmesi konusunda ikircikli tutum takınmamak, halkın iradesini birlikte savunmak üzere tabanda da ortaklaşmayı sağlamak gerekir.
Öyleyse konuyu, salt hukuk mücadelesiyle sınırlamak çözüm olmayacak.
Halk iradesinin gaspına ancak, Meclis içindeki ve dışındaki tüm demokrasi güçlerinin tek adam rejimine karşı oluşturacağı mücadele hattına halkın doğrudan ve aktif katılımıyla karşı çıkılabilir. Halkın iradesinin gaspına karşı olanların tutması gereken yol budur.
İradesinin gasp edilmesini ancak halk engelleyebilir.”
HABER MERKEZİ