Neslihan Ediş, henüz 18 yaşında. Eyşe Şan, Meryem Xan gibi Kürt kadın dengbêjlerin izinden gidiyor ve iyi bir dengbêj olmak istiyor. Ediş, kadınların sesini kilamlarıyla geleceğe taşıyacağını söylüyor
Kadının öncülüğünde başlayan ve Kürt kültürünün en özgün motifini oluşturan dengbêjlik kültürü, günümüzde de devam ediyor. Hakkari’nin Çukurca ilçesine bağlı Çığlı (Aşûtê) köyünde dengbêjliğe aday olan ve hayli genç olan Neslihan Ediş (18) stranlarıyla herkesi etkilerken, aynı zamanda insanları geçmişin derinliklerine doğru yolculuğa çıkarıyor.
Neslihan Ediş, dengbêjliğe olan ilgisinin nasıl başladığını şu sözlerle anlatıyor: “Ben çocukluğumdan beri kilam söylüyorum. Benim kilamlara olan özlemim ve sevgim her zaman farklı olmuştur. Ama eskiden beridir kadınların şarkı söylemesi ayıplandığı için ben de hep kilamları gizli saklı dinler ve söylerdim. Aileme hiçbir zaman kilam söylediğimi söylemedim. Ailem öğrendikten sonra sesimden çok etkilendi ve bana şarkı söylemem için destek verdiler. Ama sadece ailemin desteğinin yeterli olabileceğini düşünmüyordum. Okula gittiğimde hocalarım ‘sesin çok güzel gelecekte çok iyi bir dengbêj olabilirsin’ dediklerinde çok mutlu olmuş ve bundan güç almıştım. Daha sonra kilam söylemem gerektiğine tam inancım oldu. Kendime ‘Ben yapabilirim’ dedim ve Eyşe Şan ile Meryem Xan’ların yolunda ilerlemek istedim.”
‘Kürt kadının duyulmayan çığlığı’
“Eskiden annelerimiz bir şeye canları sıkıldığında ya da önemli bir olay gerçekleştiğinde bunları kimseye anlatmaz söyledikleri kilamlarla dile getirilerdi” diyen Ediş, kilamların tarihi olayların unutulmamasına vesile olduğunu söylüyor. Bundan kaynaklı dengbêjliğin çok büyük anlamalar taşıdığını belirten Neslihan Ediş, “Dengbêjlik Kürt kadının duyulmayan çığlığı, sesi ve hüznüdür. Bundan kaynaklı buna sahip çıkmak biz genç kadınların sorumluluğudur” diyor.
‘Kadınlar bugüne getirdi’
Köyde kilamlarını söylediği zaman birçok kişinin yaşından dolayı şaşırdığını dile getiren Ediş, “Hala ‘dengbêj sadece yaşlıların kültürüdür’ anlayışı var. Halbuki gençler de yapabilir. Bu şekilde yaklaşılmaması gerekiyor. Onu yaşatabilmek için genç dengbejleri yetiştirmek gerekiyor. Dengbêjlik kültürü kadınlar sayesinde bugünümüze kadar gelmiştir. Ölümsüz olan dengbej Eyşe Şan, Meryem Xan ve daha niceleri bu kültürün meşaleleridir. Ben de genç bir kadın olarak onların yolunda ilerlemek ve kadınların sesini, başarılarını ve yaşadıklarını kilamlarla geleceğe taşımayı amaçlıyorum” diye belirtiyor.
Zeynep Durgut/Hakkari-Jinnews