Alevi örgütleri son haftalarda yaşanan polis ve bekçi şiddetini protesto etti. Açıklamada toplumsal barış tehlikede denildi
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Genel Merkezi ve Demokratik Alevi Dernekleri, artan polis ve bekçi şiddetine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Şiddetin temel nedenlerinden birinin adaletsizlik ve hukuksuzluk olduğu ifade edilen açıklamada, toplumda barışın inşa edilebilmesi için önce bireylerin güvenliğini, özgürlüğünü ve onurunu korumak gerektiği, insan merkezli olan bu yaklaşımın bireyin kendini güvende hissetmesini sağlayacağı belirtildi.
Toplumsal barış vurgusu
Hukuka olan inancın azaldığına ve yargı kararlarının toplumsal barışı tehlikeye attığına dikkat çekilen açıklamada, “Uzun süredir yargı bağımsızlığı, adil yargılanma ve savunma hakkı gibi temel ilke ve haklar tartışılır duruma gelmiştir. Hukuk güvencesinin olmadığı ve buna keyfi tutuklamaların eklendiği olaylar, günlük yaşamımızın bir parçası haline gelmeye başladı. Toplumun adalete erişiminde ses olan avukatlar, gazeteciler, siyasetçiler, öğrenciler ve insan hakları savunucuları tutuklanıyor. Dışarıda olan hak savunucularına ya gözdağı veriliyor ya da terörist ibaresiyle baskı yapılıyor” diye belirtildi.
Yargı siyasallaştı
Hukuk devletinin temel ilkesinin yurttaşların adalete erişimini sağlamak olduğu vurgulanan açıklamada, “Yoksa birey sesini çıkaramaz, haklarını kullanamaz, ayrımcılığa meydan okuyamaz ve kendi yaşam haklarıyla ilgili kararları kendisi veremez. Böylece siyasallaşan bir yargı pratiği ortaya çıkar” denildi.
ÇHD’li avukatlar
Cezaevlerinde ölüm oruçlarını devam ettiren avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın durumuna da değinilen açıklama, şöyle devam etti: “Suç isnadı olarak ileri sürülen tüm hususların doğrudan mesleki faaliyetleriyle ilgili olduğunu gözler önüne sermişlerdir. Dava dosyalarında sadece gizli tanık ifadesi bulunan ‘gizli tanık ifadeleri tek başına delil olarak kabul edilemez’ ilkesi ayaklar altına alınarak yargılanmış, hâkim ve mahkeme yüzü görmeden direk suçlanarak tutuklanmış, daha sonra serbest bırakılmalarına rağmen 24 saat geçmeden tekrar tutuklanmışlardır. Şu an talepleri demokratik hukuk devletinin karşılayacağı taleplerdir. Yargıtay ve Adalet Bakanlığı bu adaletsizliğe bir an önce son vermelidir.”
Toplumdaki her bireyin adaletsizliği hissettiği, “bana da bir gün sıra gelecek” duygusuyla yaşadığı ifade edilen açıklamada, “Alevi kurum temsilcileri olarak, inançsal ilkelerimiz doğrultusunda toplumsal barış, hak ve hukuk konusunda insan haklarını savunuyoruz. En değerli şeyin, insan yaşamı olduğunu vurguluyor ve her zaman olduğu gibi adaletten yana tavır belirleyerek mazlumun yanında yer alıyoruz” ifadeleri yer aldı.
HABER MERKEZİ