Gezi’nin 7. yılında çok kötü bir rüya gördüm.
Gezi Parkı’ndaymışım. Sırrı Süreyya Önder ağaçları kökünden sökmeye başlayan bir buldozerin önüne yatmış. İntihar ediyor sanarak yanına koşuyorum. “Kıyma canına” diye bağırıyorum. Sonra kendimi bir çadırda buluyorum. “Çapulcular” şarkı söylüyor. Birden ortalık karışıyor. Çadırlar tutuşmuş. Taksim’de gazdan göz gözü görmüyor. Evimdeyim. TV seyrediyorum. Aman Allahım, yüzleri maskeli direnişçilerin önünde Türk polisi dize gelmiş. Direnişçiler de onların. Direnişçi de ona benzer bir şeyler söylüyor. Neredeyse kucaklaşacaklar. Olamaz. Tam “olamaz” diye haykırırken TV ekranında Şirin Payzın İstanbul Emniyet Müdürü’yle. Payzın, Erdoğan’dan söz ediyor. Emniyet Müdürü, krizi tırmandıran Erdoğan’a sert bir şekilde sesleniyor: “Bana bak Erdoğan, eğer söyleyecek yapıcı bir şeylerin yoksa çeneni kapat”.
Bu inanılmaz manzarayla birlikte yatağımdan sıçrayarak uyanıyorum.
Henüz görüp duyduklarımın rüya mı gerçek mi olduğunu anlamaya çalışırken karşımdaki TV ekranında gördüklerimin tıpkısı görüntüler ortaya çıkıyor.
Miami’de George Floyd’un vahşice öldürülmesi yüzünden öfkeli binlerce göstericinin önünde polisler. Yere diz çökmüşler. Halktan bu vahşet nedeniyle özür diliyorlar. Allah Allah rüyamın Amerikancası mı ne? Derken Şirin Payzın’ın yerine Chirisitiane Amanpoor ekranda. Karşısında Houston Emniyet Müdürü Art Acevedo. Trump’ı krizi tırmandırmakla suçluyor: “Söyleyecek yapıcı bir şeylerin yoksa çeneni kapat”…
Banyoya koşup yüzümü gözümü yıkıyorum.
Gördüğüm kabustan kurtulup, kendime geldikten sonra düşünüyorum:
Neden Türkiye’deki rüya oluyor da, Amerika’daki gerçek oluyor?
Neden olacak? Trump Amerika’yı alt üst eden gösteriler karşısında Erdoğan’ı taklit ediyor ama durduğu yer yanlış. Adamcağız Türkiye’de olsa, göstericiler karşısında diz çöken polisleri, “kapa çeneni” diyen Emniyet Müdürünü anında “FETÖ”cü ya da “PKK’li” diye analarından doğduklarına pişman ederdi. Erdoğan ne kadar müthiş, Trump ne kadar zavallı.
İçimden diyorum ki, eğer Erdoğan’ı taklit edeceksen, önce bir 15 Temmuz darbesi planlayacaksın. Darben yoksa yüksek perdeden konuşmayacaksın. Trump’ın internet adresine bir mesaj iletiyorum. İnsan acıyor. Adamcağız Erdoğan’ın sözlerini İngilizce’ye çevirip direnişçileri “anarşist” ilan ediyor, hepsini hapse atın, on yıl ceza verin filan diyor ama, bunun “arka planını” hazırlamamış. Vah vah.
Türküz ya, insan enternasyonalist olsa bile, bilinç altına hakim olamıyor. Vatanımız Türkiye ve Reisimiz Recep ile ister istemez gurur duyuyoruz. Amerika yanımızda solda sıfır kalmış.
Yine de benim Reis’e bir eleştirim olacak.
Kürdün cesedine basan polis ve askerlerin durumu pek belirgin olmuyor. Postallarının altındaki “şahsın” Kürt mü, Laz mı, Ermeni mi, Süryani mi olduğu bir bakışta anlaşılmıyor. Oysa anlaşılmalı. Amerika’da bakar bakmaz anlıyorsun. Boğulanın rengi siyah, boğan babayiğidin rengi beyaz. İbret ve ders alınacak bir resim. Gören anlıyor. Bütün siyahlar resmi görür görmez korkuyla titriyor.
Önerim şu: Bütün Kürtleri zifiri siyaha boyayalım. Tee uzaktan kim Türk kim Kürt anlaşılsın. Asker ya da polisin postalının altındaki cesedin “kimliği” bir bakışta belli olsun. Olsun ki, vatandaş şu sıralar çok işkilli. Yani ilmi konuşursak “güven bunalımı” var. “Etkisiz hale getirilenlerin” Kürt mü yoksa trafik kazasında güme giden bir Türk mü olduğundan şüphe duyuyor. Olamaz mı yani: Belki her “terörist” saldırısında kayıp verdikten sonra, durumu kurtarmak için mezarları açıp, cesetleri “terörist ölüsü” diyerek yutturuyor olamazlar mı?
Reis vatandaşın “hissiyatını” dikkate almalıdır. Kürdün Kürt olduğunu, onları zifiri siyaha boyatarak vatandaşın şüphelerini izale etmelidir.
Evet, Trump’ın Reis’ten tek üstünlüğü bu. Boynuna var güçle bastıracağı kişiyi saniyede renginden anlayabiliyor.
Nereden çıktıysa, bir de baktım Quto tepeme dikilmiş: “Yanlış düşüniysin Veysi Abe, dedi, Trump’ın ırkçılığı siyahı boğduğunda şak diye anlaşılıyor. Trump bembeyaz, George Flyod simsiyah. Birleşmiş Milletler, AİHM, dünyanın bütün beyazları bizdeki ölümlere bakıyor, ırkçılığı göremiyor. Öldurülen de beyaz, öldüren de. Göremeyince Trump ırkçı oluyor, Erdoğan da ‘milliyetçi’…Kim kimden üstün de bakayım…”
İkna oldum. Reis her bakımdan Trump’tan üstün.