DBP, Kürtçe müzik dinlediği için öldürülen ve gözaltına işkenceye dair fotoğrafları ortaya çıkan gençlere ilişkin açıklama yaparak, ‘Tüm bunlardan iktidarın ırkçı ve eril dili sorumludur’ dedi
Kürtçe müzik dinlediği için öldürülen ve gözaltında işkenceye dair fotoğrafları ortaya çıkan gençlere ilişkin açıklama yapan DBP, iki olayın da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından sahiplenildiği ve işkencenin yasallaçtırılmaya çalışıldığını belirtti.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Ankara’da Kürtçe şarkı dinlediği için öldürülen Barış Çakan ile Diyarbakır’da polis karakolunda işkence gören M.E.C.’ye ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Bağlar’da bir polisi öldürmekten sorumlu tutulan M.E.C.’ye ilişkin Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamanın işkenceyi onaylar nitelikte olduğu belirtildi.
‘Açıklamalar nefret dilini temsil etmektedir’
Sorumlular hakkında yasal işlem başlatılması yerine “orantılı güç” açıklamaları yapıldığına dikkat çekilen açıklamada, işkence görüntülerinin artık aleni bir şekilde paylaşıldığı vurgulandı. Açıklamada, “İşkenceler başta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmak üzere ırkçı kesimler tarafından da sahiplenilmektedir. Bu sahiplenmeler sonucunda polis şiddeti son dönemde tırmanışa geçmiştir. Polis şiddetinin özendirildiği, işkencenin böyle yasallaştığı ve övüldüğü bu süreçte Ankara’dan ırkçı bir saldırı haberi daha almış bulunmaktayız” denildi. Çakan’ın kalbinden bıçaklanarak yaşamını kaybettiği anımsatılan açıklamada, “Valilik yaptığı açıklamayla, ırkçı saldırıya uğrayan ve yaşamını yitiren Barış Çakan’ı suçlu göstermeye çalışmış, ırkçılığı gizlemek için yine ezan ve bayrak söylemlerinin arkasına sığınmışlardır. Bu söylemler ve açıklamalar nefret dilini temsil etmektedir. Aynı zamanda valilik tarafından yapılan açıklama bu suçun gizleneceği yönündeki ifşa raporudur” vurgusu öne çıktı.
‘Kürtlere düşmanlık cezasızlık ile teşvik edilmektedir’
Nefret söylemlerinden dolayı ırkçılığın yayıldığına dikkat çekilen açıklamada, “Kürt düşmanlığının ayyuka çıkarıldığı, oy zamanları sadece devlet tarafından ‘Kürt kökenli vatandaş’ olarak görülen, normal zamanlarda ise 7’den 70’e ayrım yapılmadan ‘terörist’ olarak görülen Kürtler, bugün bir canlarını daha yitirmiş bulunmaktadır. İktidar tarafından kendi dilini konuşması yasaklanan, ‘terörist’ olarak lanse edilen ve öldürülmesi vacip kılınan Kürtlere düşmanlık cezasızlık ile teşvik edilmektedir” ifadelerine yer verildi.
‘Erdoğan katliamları onaylamıştır’
Ceylan Önkol, Kemal Kurkut ve Roboski’de katledilen 34 kişinin faillerinin halen cezalandırılmadığının hatırlatıldığı açıklamada, devamla şunlar belirtildi: “Tüm bunların sonucunda bugün linç girişimleri devam etmekte, işkence yasallaştırılmaktadır. Tüm bunlardan da iktidarın ırkçı ve eril dili sorumludur. ABD’deki bir vatandaşın katledilmesi sonrası başlayan ırkçı karşıtı gösterilerin sonucunda ırkçının cezalandırılmasını isteyen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendi ülkesinde ise Kürtlere ve muhaliflere yönelik ise çocukta olsa, kadın da olsa gerekeni yapacağız açıklamasıyla yapılan katliamları onaylamıştır. Biz Kürtler barış ve demokrasi mücadelesinin direnişle kazanılacağını buradan bir kez daha haykırırken, direnerek ve mücadele ederek demokrasi mücadelemizi taçlandıracağımıza söz veriyoruz.”
DİYARBAKIR