Son dönemde artan polis ve bekçi şiddetinin sorumlusunun iktidar olduğunu söyleyen HDP’li Abdullah Koç, şiddet uygulayan kolluk güçlerinin, ‘Ben devletim’ söyleminin aslında var olan şiddetin özünü gösterdiğini söyledi
Koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle bazı şehirlerde sokağa çıkma yasağı uygulanırken, sokağa çıkan yurttaşların polisler ve bekçiler tarafından şiddete maruz kaldı. Mezopotamya Ajansı’ndan Dindar Karataş’a konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili Abdullah Koç, polis, jandarma ve bekçi şiddetinin genel bir siyaset haline dönüştüğünü belirtti.
‘Ben devletim’ anlayışı
Halka şiddet uygulayan kolluk güçlerinin, “Ben devletim” söyleminin aslında var olan şiddetin özünü gösterdiğini dile getiren Koç, üniformalı olarak insanlara işkence ve kötü muamele eden kişilerin, devletin gerçek yüzünü kanıtladıklarını söyledi. Koç, “Bölgede kolluk güçlerinin çok ciddi hak ihlallerini birebir görüyor ve yaşıyoruz. Bunların sorgulanması yapılmıyor, çünkü ‘terörle mücadele’ kapsamında önlerine çıkan herkese hakaret ettikleri bir gerçektir. Bu kişiler yarın öbür gün batıya tayini çıktığında, bu hukuksuz uygulamaları orda sürdürüyorlar, çünkü onlara verilen hizmet içi eğitimde ‘Ben devletim, bütün kanun benim, bütün uygulamanın özü benim, yasa da anayasa da benim’ diyor” dedi.
Cezasızlık politikası
Yaşanan polis şiddetinin işkence suçu olduğunu belirterek, iktidarı sorumlu tutan Koç, Ceylan Önkol’ın katledilmesi ve Roboski katliamı üzerinden cezasızlık politikasını hatırlattı. Koç, şöyle devam etti: “Diyadin’de 2015 yılında 2 çocuk, fırının önünde katledildiler. Hala yargılanmaları devam ediyor. Burada da bir cezasızlık politikası ile karşı karşıyayız. Türkiye bir şiddet sarmalı içinde ve hukuk rafa kaldırılmış durumdadır. Adalet mekanizması AKP iktidarının 2 dudağına bakıyor. Bu gücü arkasında hisseden güvenlik güçleri, keyfi muamele yapıyor. Yaptığı kötü muamele kendisine kar kalıyor. Bu iktidar ve yapıyla ülke açık bir işkencehaneye dönmüş durumdadır” diye konuştu. İşkence uygulamalarında gelinen noktayı “polis devleti” olarak tanımlayan Koç, “Toplumu baskı altına alıyorlar. Bütün siyasi partilerin, bütün muhalefetin ve bütün insan hakları örgütlerinin buna karşı durması gerekiyor” dedi