Silivri’de 2 yıldır tek kişilik hücrede tutulan ve ihlallere karşı 5 aydır ziyaret-telefon görüşüne çıkmayan hasta tutuklu Soydan Akay için ailesi ve arkadaşları tarafından duyarlılık çağrısı yapıldı
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) hasta tutuklular listesinde yer alan Silivri 9 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu Soydan Akay, 2 yıldır tek kişilik hücrede tutuluyor. 1993 yılında “Ege Bölgesi sorumlusu” olduğu gerekçesiyle İzmir’de gözaltına alınıp, tutuklanan Akay’a müebbet hapis cezası verildi. Tutukluluğu boyunca sırasıyla Buca, Aydın Nazilli, Diyarbakır, Siirt, Muş ve Maltepe cezaevlerinde kalan Akay, 2 yıl önce Silivri’ye sevk edildiği günden bu yana tek kişilik hücrede tutuluyor. Haziran 2018 yılında prostat kanseri teşhisi konulan Akay’ın ayrıca eklem romatizması, hepatit B, kalp spazmı gibi birçok hastalığı var.
Cezaevinde karşılaştığı uygulamaları protesto etmek için 5 aydır hiçbir görüşe çıkmayan Soydan’ın aynı zamanda avukatı olan ağabeyi Veysel Akay, kardeşinin cezaevi koşulları ve sağlık durumu hakkında bilgiler verdi.
Tedavide geç kalındı
Gözaltına alındığı süreçte ağır işkenceler gördüğünü belirttiği kardeşinin 47 yaşında olduğunu söyleyen Akay, Haziran 2018’de prostat kanseri tanısı konulan kardeşinin tedavisine geç başlanıp, koronavirüs salgının başlamasına yakın olan 2 Mart 2020’de Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Kliniğinde ışın tedavisi başlatıldığını kaydetti.
Akay, “Işın tedavisinin sonuçlandığını e-nabız uygulaması üzerinden takip edebiliyoruz. Onun dışında bize bilgi verilmiyor. Bu ağır tedavi sebebiyle bağışıklık sistemi çok zayıflamış. Prostat tümörünün yanında hepatit hastalığı ve eklem romatizması bağışıklık sistemini çok zayıflattı. Vücudu bu durumu kaldırmadığı için zaman zaman kalp spazmı geçirmektedir” dedi.
Sayısız hak ihlali
Kardeşinin Nisan 2018’den bu yana tek kişilik bir odada hücre koşullarında ve dış dünyadan tamamen izole bir şekilde tutulduğunu aktaran ağabey Akay, “Orada olduğu süre zarfından özel bir muameleye tabi tutulmuş olup, sayısız hak ihlaline uğramıştır” dedi.
Akay, kardeşine cezaevinde yazıp 2019 yılında basılan “Çöl Çiçekleri” isimli kitabının da verilmediğini dile getirdi. Diğer birçok cezaevlerine alınmasına rağmen kaleme aldığı kitabının kardeşine “sakıncalı” görülerek el konulduğunu söyleyen Akay, bu durumu anlamakta zorluk çektiklerini ifade etti.
Protesto ediyor
Akay, iki yılı aşkındır yaptıkları tüm hukuki girişimlerin reddedildiğini paylaştı. Kardeşinin 4 Aralık 2019’dan itibaren içinde tutulduğu bu keyfi ve hukuksuz uygulamaları protesto etmek amacıyla tüm aile ve avukat ziyaretleri ile telefon hakkını kullanmadığını ifade eden Akay, bu nedenden dolayı kendisinden hiçbir bilgi almadıklarını söyledi.
‘Komplo kuruldu’
Akay, kardeşinin Maltepe Cezaevi’nden Silivri’ye nasıl sevk edildiğini ise şu sözler ile dile getirdi: “Kardeşim Maltepe Cezaevi’nde iken tamamen Maltepe Cezaevi müdürünün keyfi uygulamalarıyla karşılaştı. Bunların özellikle basına yansımasını istiyorum çünkü, 2 yıl bunun mücadelesini verdim, dosyayı bakanlığa kadar götürdük. Bir türlü anlatamadık. Maltepe’deki Cezaevi müdürü diğer tutukluları ajanlaştırmak istiyormuş da güya kardeşim bunları engelleyecek güçteymiş. Cezaevi müdürü Türkiye’deki PKK’li tutukluların sorumlusu olduğu gerekçesiyle Silivri’ye gönderilip izole edilmesini istemiş. Bunları nereden öğreniyoruz. Mahkemelere, savcılıklara, bakanlıklara, en son Silivri Cezaevi’ne yaptığımız başvurudan öğrendik. Silivri Cezaevi’ndeki yetkililer ‘Bakanlık bu konuda talimat vermiş’ dediler. İşte kardeşim bu şekilde bir komplo sonucu 2 yıldır tek kişilik hücrede.”
Yetkililere seslenen Akay, “Bu gayri insani, gayri ahlaki, muamelelerin kaldırılmasını istiyoruz” dedi. Akay, bütün demokratik bütün kurum ve kuruluşların da kardeşi konusunda harekete geçmelerini istedi.
Tutuklular mektup yazdı
Silivri Cezaevi’nde tek kişilik hücrede tutulan Akay’ın durumuna ilişkin Silivri 9 Nolu’da bulunan tüm tutuklular adına Nevzat İçen de bir mektup gönderdi. Mektupta, “TCK’ye göre müebbet hapis cezası alanlar, kendileri için öngörülen 30 yıllık cezaevinde kalış sürecini tamamladıktan sonra tahliye edilirler. Haklarında verilen bir hücre cezası söz konusu değilse tek başına tutulamazlar” denildi.
Akay’ın ısrarla tek kişilik hücrede tutulduğu ifade edilen mektupta, hem Akay’ın hem de kendilerinin bu konuda yaptığı bütün girişimlerin sonuçsuz kaldığı belirtildi.
‘Su istese verebilecek kimse yok’
Akay’ın yanında kimsenin olmadığına işaret eden tutuklular, “Arkadaşımızın başı ağırsa, başını tutabilecek bir bardak su istese suyunu verebilecek tek bir kişi yanında bulunmamaktadır. Arkadaşımız böylesine bitkin ve halsiz haldeyken hem pandemi hem de özgün hastalığı nedeniyle olabildiğince hijyenik bir ortamda kalması gerekir. Bu hijyenik ortamı yataktan kalkması bile zahmetli olan bu arkadaşımız nasıl sağlayabilecektir? Mevcut durum bu denli ağır iken ve uygulamaların hiçbir yasal dayanağı yokken tamamen idari bir tasarrufla bu işkencenin sürdürülmek istenmesinin hiç istenmeyen sonuçlara yol açacağından endişe etmekteyiz. 2 yıllık tüm girişim, diyalog ve arayışlarımıza rağmen yasal ve insani takiplerimizi görmezden gelen ilgili tüm birimler olası kötü sonuçların baş müsebbibi olacaklardır. Burada belirtmek isteriz ki, arkadaşımızın başına gelebilecek her şeyin sorumlusu bu uygulamayı inatla sürdürenlerin bizzat kendisidir. Sizlerden bu duruma karşı bir ses vermenizi, duyarlılık ve dayanışma göstermenizi bekliyoruz” dedi.
Kaynak: MA / Sadiye Eser