Cezaevinde yaşamını yitiren Sabri Kaya’nın kızı, doktorun ‘beni sürerler’ itirafını, yoğun bakımda öleceğinin anlaşılması üzerin asker ve gardiyanların babasını hastanede bırakıp ‘kaçtığını’ anlattı
Osmaniye 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan ağır hasta tutuklu Sabri Kaya, 20 Mayıs’ta hakkında verilen tahliye kararının ardından yaşamını yitirdi. Hapishanede kaldığı sürede iki kez açık kalp ameliyatı geçiren, onlarca kez hastaneye kaldırılan ve “cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen Sabri Kaya, aylar sonra tahliye edildi, tahliye edildikten 5-6 saat sonra da yaşamını yitirdi.
Adana Adli Tıp Kurumu (ATK) morgundaki otopsi işlemlerinin ardından ailesi tarafından 23 Mayıs’ta cenazesi alınarak, Ceyhan’da toprağa verildi.
Yaşadıkları süreci Mezopotamya Ajansı’ndan Hamdullah Kesen’e anlatan Dilan Kaya, babasının ‘öleceğinin anlaşılmasını üzerine tahliye edildiğini’ söyledi ve yasal süreç başlatacaklarını belirtti.
İlacını vermedikleri için beyin kanaması geçirdi
Ağır hasta tutuklu babasının tedavi edilmediğini ve hayati önemde olan “Cuamadin” adlı ilacın temin edilmemesi sonucu 25 Mart 2020 tarihinde kalp krizi ve beyin kanaması geçirdiğini söyleyen Dilan Kaya yaşanan süreci şu sözlerle anlattı: “Cezaevi babam için hayati bir önem taşıyan bu ilacı bir ay boyunca vermedi. Biz sebebini sorduğumuzda ise ‘elimizde yok, idare etsin’ şeklinde cevaplar verdiler. Biz kendimiz bulup getirelim dedik. Kabul etmediler. 10 yıldır kullandığı kanını sıvılaştıran ilaç verilmediklerinden dolayı kalp krizi ve beyin kanaması geçirdi. Komaya girdikten sonra yoğun bakıma kaldırıldı. Yoğun bakımda 5 ila 6 gün kaldıktan sonra taburcu edip cezaevine götürüyorlar. Komaya girmiş yoğun bakımlık birisini alıp cezaevine götürüyorlar. Komaya girdikten sonra artık normal bir birey değildi. Bizi aradığında artık konuşamaz duruma gelmişti.”
Doktor itiraf etti
Salgın nedeniyle sağlık raporunu vermek üzere heyetin toplanmadığını tek bir doktor üzerinden “Cezaevinde kalabilir” diye beyanda bulunulduğunu belirten Kaya, Osmaniye Devlet Hastanesi’nde doktorla yaptıkları görüşmeden doktorun kendilerine; “Ben cezaevinden bir mahkûm çıkaramam, korkuyorum. Benim öyle bir gücüm yok. Eğer bunu yaparsam beni sürerler” dediğini belirtti.
Tedavi hakkı engellendi
Osmaniye Devlet Hastanesi Başhekimliği’nin kendilerine “Babanızın durumu çok iyi, hastanede kalmasına gerek yok” dediğini aktaran Kaya, hastaneye yatırılması için tüm ısrarlarına rağmen doktorların “Kovid var, yatıramayız. Gerekli tetkikleri yapıyoruz” deyip, tedavi hakkının engellendiğini ifade etti.
15 Mayıs’ta doktorlarca yapılan endoskopide babasının ciddi anlamda mide, bağırsak ve yemek borusu kanaması geçirdiğinin ortaya çıktığını belirten Kaya, “İlk baştaki sorunumuz kalpken, gerekli tedaviler ve takipler yapılmadığı için bu sorun daha sonra kanamalara bağırsak, mide, nefes boru kanaması, böbrek yetmezliğine, karaciğer enzimlerinin yüksekliğine ve beyin kanamasına yol açtı” dedi.
‘Öldü sonra tahliye ettiler’
Dilan Kaya babasının tahliye edilmesini ise şu sözlerle yorumladı: “Durumu ağırdı. Yoğun bakımda doktor artık yapılacak bir şeyin kalmadığını, her an ölebileceğini belirttiler. Biz bu haberi aldıktan birkaç saat sonra şartlı tahliyesi verildiğini öğrendik. Bunu anlaşmalı bir şekilde yaptılar. Babam öldü sonra tahliye ettiler. Tahliye kararı verildiği zaman bütün askerler, gardiyanlar kaçıp gittiler. O ana kadar babam kelepçeliydi ve hiçbir şekilde görüştürmediler bizi. Babamın ölümüyle alakalı insan haklarını hiçe sayan tüm herkes hakkında hukuki sürecin peşini bırakmayacağım. Babamı göz göre göre harcadılar.”
HABER MERKEZİ