Yaşamını yitiren ağır hasta tutuklu Sabri Kaya’nın avukatı, ihmaller zinciri sonucu yaşamını yitirdiğini belirterek, sorumluların cezalandırılması için hukuki sürecin takipçisi olacaklarını ifade etti
Hakkında verilen tahliye kararı ardından yaşamını yitiren ağır hasta tutuklu Sabri Kaya’nın avukatı ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü İlhan Öngör, yaşananları değerlendirdi. Öngör, Kaya’nın ihmaller zinciri sonucu yaşamını yitirdiğini dile getirdi.
Kaya’nın Osmaniye 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde son bir yıllık süreçte durumunun giderek ağırlaştığını aktaran Öngör, cezaevi idaresinin, cezaevi savcısının ve Osmaniye Devlet Hastanesi’nin Kaya’nın sağlık sorunlarını basit ilaç tedavileriyle geçiştirdiğini dile getirdi.
Korona bahanesiyle yatış yapılmadı
Öngör, Kaya için hayati önemde olan ‘Coumadin’ ilacının kendisine verilmedi ve bu nedenle durumunun gittikçe ağırlaştığını belirterek son 2 ay içinde hastalığın en ileri boyuta ulaştığını söyledi
Bu süre içerisinde Kaya’nın durumuna ilişkin Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Cezaevi Genel Müdürlüğü, Osmaniye Cezaevi Savcılığı, Osmaniye Cezaevi İdaresi, Kamu Denetçiliği ve Anayasa Mahkemesi’ne (AYM); acil kodla başvuru yaptıklarını aktaran Öngör, “Hasta mahpusun tam teşekküllü bir hastanede yatışının yapılarak tedavi edilmesi talep edilmiştir. Ancak; hasta mahpusun durumu ağırlaştığı halde 2 ay boyunca korona bahanesi ile hastaneye yatışı ilk başlarda yapılmamış, Osmaniye Devlet Hastanesi sağlık kurulu toplanmamıştır” ifadelerini kullandı.
İhmaller zinciri
AYM’ye yaptıkları tedbir talebi başvurularına, “Cezaevi idaresi hastaneye götürüp getiriyor, ambulans cezaevinde hazır bekletiliyor” denilerek reddedildiğini hatırlatan Öngör, Osmaniye Devlet Hastanesi’nin artık yaşamsal fonksiyonlarını kaybetmiş Kaya için “cezaevinde kalamaz” raporu verdiğini söyledi.
Kaya’nın karardan 5-6 saat sonra yaşamını yitirdiğini ifade eden Öngör, “Balcalı Hastanesi tarafından hasta mahpusun artık yaşama şansının olmadığının açıklandıktan sonra Osmaniye Savcılığınca; infaz durdurma ve tahliye kararı verilmesinin hiçbir hukuki vicdani yönü bulunmamaktadır. Beklenen bu sonun oluşması bizzat devletin yetkili kurumlarının tavır ve uygulamalarından kaynaklanmıştır. Hasta mahpusun yaşamasının mümkün olmadığının anlaşılmasından sonra tahliye kararı verilmesi, ilgili yetkili kurum ve kişileri sorumluluktan hukuken ve vicdanen kurtulmasını sağlayamaz” dedi.
Hukuki yaptırımların takipçisi olacağız
Türkiye’deki hasta tutukluların durumuna dikkat çeken Öngör, devletin Kaya’nın yaşama şansını ortadan kaldırarak yaşam hakkını ihlal ettiğini söyledi. Öngör, “Sabri Kaya’nın yaşamını yitirmesinde sorumluluğu olan kurum ve yetkililerin sorumluluklarının ortaya çıkarılması gerekli hukuki yaptırımların sağlanması için konunun takipçisi olacağımızı belirtmekle beraber Adalet Bakanlığınca, bu konuda re’sen idari ve cezai soruşturma açılmasını sağlama ve maddi gerçekleri ortaya çıkarmasını talep ediyoruz” diye belirtti.
ADANA