Guatr, bağırsak, kalp, yüksek tansiyon ve Alzheimer gibi rahatsızlıkları bulunan ağır hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan’ın kızı Selma Özkan, ‘Kalan ömrünü de bizimle geçirsin istiyoruz’ diyerek, tahliye edilmesini istedi
Cezaevlerinde bulunan hasta tutukluların durumu gözmezden geliniyor. Son oalrak hasta tutuklu Ağır hasta tutuklu Sabri Kaya, tahliye edildiği gün yaşamını yitirdi. Diyarbakır’ın Lice ilçesinde, 22 Ekim 1993 tarihinde İl Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ı öldürdüğü iddiasıyla yargılandığı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan 82 yaşındaki Mehmet Emin Özkan, 24 yıldır tutuklu bulunuyor. Mersin’de 1996 yılında “örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla gözaltına alınan Özkan, 2 itirafçının verdiği ifadeler nedeniyle Tuğgeneral Aydın’ı öldürmek ile yargılandı. Daha sonra itirafçıların ifadelerini geri çekmesine rağmen yargılanmaya devam eden Özkan, birçok kez olay ile hiçbir ilgisi olmadığını anlattı. Ancak, buna rağmen Özkan’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Özkan, tutuklu olduğu 24 yıllık süre zarfında 9 cezaevi değiştirdi.
Birçok hastalığa rağmen cezaevinde
Mezopotamya Ajansı’ndan Ayşe Sürme ve Fahrettin Kılıç’ın haberine göre, şu an Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Özkan’ın guatr, bağırsak, kalp, yüksek tansiyon ve Alzheimer gibi rahatsızlıklarının yanı sıra beyninde baloncuk, gözlerinde katarakt ve kemik erimesi bulunuyor. Kalbine stent takılı olan Özkan, boğazındaki kötü huylu guatra rağmen yaşı ilerlediği için ameliyat olamıyor. Özkan, cezaevinde kaldığı süre zarfında 5 kez kalp krizi geçirdi, 4 kez de anjiyo oldu. İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK), tüm bunlara rağmen Özkan’ın tahliyesine ilişkin yapılan başvurulara ilişkin hep olumsuz yönde rapor hazırladı. ATK, “yüzde 87 oranında vücut fonksiyon kaybı” olduğunu belirtmesine rağmen, Özkan’a ilişkin “cezaevinde kalabilir” yönünde rapor hazırladı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, son hazırlanan rapor doğrultusunda, “hükümlünün infazına ara verme talebinin reddine” kararı verdi. İhtiyaçlarını dahi karşılayamayacak halde olan Özkan’a şimdilik, aynı koğuşu paylaştığı tutuklu oğlu Ahmet Özkan refakatçilik yapıyor.
‘Salgından dolayı hastaneye götürülmüyor’
Babasıyla en son 20 Mayıs’ta telefon görüşmesi yapan Selma Özkan, babasının tüm hastalıklarının cezaevine girdikten sonra başladığına değindi. Babasının 35 kiloya düştüğünü ve gün be gün eridiğini dile getiren Özkan, babasının beynindeki baloncuklardan dolayı soğuk suyla yıkanmak zorunda kaldığın ve son zamanlarda tamamen hafızasını yitirdiğini söyledi. Babasının koronavirüs (Kovid-19) salgınından dolayı hastaneye götürülmediğini paylaşan Özkan, “Babamla artık iletişim kuramıyoruz. Abimin yardımıyla telefonu eline alıyor. Telefonda biz duruyoruz, onun sesi gelsin diye. Bazen de ‘durumun nasıl diyoruz’ sesini çıkarmıyor. Abim, koğuşta babamın hizmetini yapıyor. Abim ‘sabaha kadar babamızın nöbetini tutuyorum’ diyor” ifadelerini kullandı.
’82 yaşındaki bir insan nereye kaçabilir?’
Cezaevlerinde birçok hasta tutuklunun olduğuna dikkati çeken Özkan, “Babamın çok fazla hasta tutuklu arkadaşı var. Bu salgında neredeyse tüm cezaevlerinde olduğunu söylüyorlar. Salgında en çok yaşlıları etkiliyor. Her telefon çaldığında acaba babama bir şey mi oldu diye korkuyoruz. Telefon günlerinde geç aradığında yüreğimiz ağzımıza geliyor. Zaten ömrü bitmiş. Kalan ömrünü de bizimle geçirsin istiyoruz. Bırakılması için çok kere başvuru yaptık. Fakat ‘bırakırsak kaçar’ dediler. 82 yaşındaki bir insan nereye kaçabilir? Ev hapsine bile razıyız. Salgın sürecinde cezaevinde olmasını istemiyoruz” diye seslendi.
‘Yarın onlar için geç olabilir’
Hasta tutuklular için bir an önce önlem alınması gerektiğini vurgulayan Özkan, “Hasta tutukluların sesi olup daha fazla onlar için ses çıkarmalarını istiyoruz. Bugün üzerinde durmasak, onlar için bir şeyler yapmazsak, babam ve onun gibi hasta tutuklular cezaevinde yaşamını yitirirse, bizden kimse başsağlığı dilemesin. Onların hayatı için öncelikle mücadele etmeliyiz. Hastalar için adım atılsın. Çünkü bugün veya yarın onlar için geç olabilir” diye konuştu.