Eğitim Sen, Urfa’da 200 bin öğrencinin mevsimlik tarım işinde çalıştığını belirterek eğitimde fırsat eşitliğinin olmadığını vurguladı
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Urfa Şube Eşbaşkanı Mahmut Binici, kentte 200 bin öğrencinin her yıl aileleriyle birlikte Türkiye’nin farklı kentlerine tarım işçisi olarak çalışmaya gittiğini aktardı. Bir yandan “evde kal” çağrıları yapıldığını, bir yandan ise çocukların tarlalarda çalışmaları için “özel izinler” çıkarıldığına dikkati çeken Binici, çocukların üretim çarkında çalışmaya zorlandıklarını vurguladı.
Öğretmen açığı var
Kentte 870 bin öğrenci olduğunu ve 24 bin civarında öğretmenin bulunduğunu aktaran Binici, öğretmen açığından kaynaklı eğitimde yetersiz kalındığını dile getirdi. Urfa’nın başarı sıralamasında 78’inci olduğunu anımsatan Binici, salgın ile birlikte eğitim alanında sorunların katlandığını işaret etti. Binici, “Mevsimlik işçilerin yoğun olduğu bu kentte, her öğrenci internet, tablet, yani ders görecekleri teknolojiye sahip değiller. Mevsimlik işçinin geliri belli zaten. Bu aileler nasıl alacak bu teknolojik aletleri? Yine başka bir sorun; YKS sınavının öne alınması. Turizm gelirleri için aylardır program yapıp öğrencilerin çalışmaları boşa düşürüldü. Öğrencilerin durumumu yoksa kasaya düşecek para mı önemli” diye sordu.
Mevsimlik tarım işçiliği ve çocuklar
Türkiye’deki mevsimlik işçi sayısının yarıya yakınının Urfa’dan olduğunu söyleyen Binici, parklarda ve okullarda olması gereken kentin çocuklarını ise çalışmaya zorlandıklarını kaydetti. Binici, “Bu da çocukların birçok hakkının ortadan kaldırıldığını gösteriyor. Bu çocuklar hijyen ortamından yoksun, beslenme şartlarının olmadığı yerlerde çalışıyorlar. Bunun çözümü mevsimlik olarak dışarıya giden ailelerin kendi şehirlerinde istihdam edilebilecekleri imkânların oluşturulması. Şayet bir başarıdan bahsedilecekse, mevsimlik işçi sayısı düşürülerek bahsedilebilir. Valilik açıklamasında sanki başarıymış gibi ‘Türkiye’nin mevsimlik işçi ihtiyacının yüzde 50’sini Urfa karşılıyor’ diyor. Bu başarı değil, içler acısı bir durumdur” şeklinde konuştu.
Fırsat eşitliği yok
“Bir kesime ‘evde kal’ denilirken, diğer bir kesime ‘evde kalmayın’ deniliyor” diyen Binici, bu durumun büyük bir çelişki olduğunu, yaşlarına bakılmaksızın mevsimlik işçiler için “özel izinlerin” çıkarıldığını hatırlattı. Binici, “İnsanlara ‘evde kalma üretime devam et’ deniliyor. Bu kesim geçinmek için sürekli çalışmak zorunda bırakılırken, bir kesimde evde yaşamını rahat bir şekilde sürdürüyor. Eğer işçiyseniz salgında bile çalışmak zorundasınız. Devlette bunu teşvik ediyor. Eğitimde fırsat eşitliği deniliyor. Tarlalarda hiçbir imkâna sahip olmayan çocuklar ile şehrin göbeğinde her türlü materyale ulaşan öğreniciler aynı sınava tabi tutuluyorlar. Ve buna fırsat eşitliği deniliyor. Burada fırsat eşitliğinden bahsedilemez” sözleriyle eleştirilerini dile getirdi.
Sermayenin çarklarında
Binici, şöyle devam etti: “Bu çocukların sosyal haklarından bahsetmek mümkün mü? Sermayeye dönük politikalar yapılırsa bu sonuçlar ortaya çıkar. Bizim sendikal bakış açımız toplumcu bir bakış açısıdır. Tarlada çalışmak zorunda bırakılan çocukların çocukluğunu yaşadığından bahsedilebilinir mi? Bu çocuklar çocukluk döneminde üretim ve sermayenin çarkında çalıştırıyorlar. Bu şekilde haklarını ellerinden almış oluyorsunuz” dedi.
Kaynak: MA