Yaklaşık 2 yıldır Aydın’ın Kızılcaköy’ünde yapılması planlanan JES’lere direnen kadınlar, ‘Kızılcaköy JES mücadelesine yenik düşerse, bütün köylerde mücadele eden köylüler kaybeder’ diyerek direnmeye devam edeceklerini söylediler
Aydın’ın Kızılcaköy’ünde 22 aydır JES yapımına karşı direnen kadınların mücadelesine rağmen Nisan’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kararıyla 10 Nisan’da, köye yapılması planlanan JES’ler için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna onay verildi. Koronavirüs sürecinde JES raporunun onaylanmasının fırsatçılık olduğunu belirten kadınlar, mücadelelerine devam edeceklerini söyledi.
Mezopotamya Ajansı’ndan Esra Solin Dal’a konuşan Ayşe Gün (60), her gece kurdukları direniş çadırına gittiğini belirterek, 2 yıldır direndiklerini söyledi. ‘Korondan kurtulsak bile bizi bu jeotermal öldürecek’ diyen ‘Biz bu korondan kurtulsak bile bu jeotermal bizi öldürecek. Köyümüzdeki güzellikleri ve doğayı gelecek nesillere aktarmak için mücadeleye devam edeceğiz. ÇED raporunu onaylayanların gelip Kızılcaköy’ün doğasını gördükten sonra karara versin’ diyerek JES projesinin iptal edilmesini istedi.
‘JES’e hayır’
Anayasa’nın 56’ncı maddesinde geçen “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir” ibareyi hatırlatan Gün, “Biz çocuklarımıza temiz su, temiz hava bırakmak istiyoruz. Kurulması planlanan Jeotermalin köylülerin içme suyunu karşılıyor ve baraja bu kadar yakın olmasının tehlikelidir. Bu Jeotermal hem suyumuzu, hem toprağımızı zehirliyorlar. Kanser hastalığı çoğalıyor. Biz bu yüzden JES’e hayır diyoruz” şeklinde konuştu.
‘Fırsatçılık’
Kızılcaköy’de yaşayan emekli öğretmen Emine Karaz da, başlattıkları çadır eylemlerinin birçok engellemelere rağmen hala devam ettiğini aktardı. ÇED raporunun özellikle salgın döneminde onaylanmasının fırsatçılık olduğuna dikkat çeken Karaz, “Neden iki yıldır bekleyen ÇED raporunun salgın sürecinde herkese eve kapanmışken onaylanıyor? Bütün insanların eve kapandığı, adliyelerin ve hukuk sisteminin işlevsiz kaldığı bir süreçte sermayenin dışarıda kendiişlerini yapmaya devam etti. Çevre mücadelesinin verildiği her yerde sermaye işlerini rahatlıkla yürütüyor” dedi.
‘Hükümet halktan yana değil’
Jeotermale karşı sürdürülen mücadelede Kızılcaköy’ün çok önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Karaz, “Hükumet halktan yana değil sermayenin, paranın peşindedir. Eğer sermaye sahipleri koronavirüsten dolayı içeride değilse ve boruları döşemeye gelirlerse bizde bahçelerimize olacağız. Eve kapanmayacağız. Kızılcaköy JES mücadelesine yenik düşerse, bütün köylerde mücadele eden köylüler kaybeder. Biz ölümüne bu mücadeleye devam edeceğiz “ dedi.
‘Koronavirüs rağmen mücadeleye devam edeceğiz’
ÇED raporunu tanımadıklarını dile getiren Hatice Barlas (64) ise 3 çocuğu ve 6 tane de torunuyla birlikte Kızılcaköy’de yaşıyor. JES’lerin topraklarına zarar verdiği için karşı çıktıklarını vurgulayan Barlas, şunları söyledi: “Mücadele sırasında polisler tarafından darp edildim ve hastanede yattım. Koronavirüs rağmen mücadeleye devam edeceğiz. ÇED raporu olumlu çıksa da biz kadınlar dozerle önünde durup yine de köyümüze JES yaptırmayacağız.”