ABD Temsilciler Meclisi’nin 6 Demokrat üyesi, Türkiye’de yürürlüğe giren infaz yasasına ilişkin Dışişleri Bakanı Pompeo’ya mektup gönderdi. Mektupta, yasaya siyasi mahkumların da dahil edilmesi için Türkiye’ye baskı yapılması istendi
ABD Temsilciler Meclisi’nin 6 Demokrat üyesi, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ya mektup göndererek, Türkiye’de koronavirüs salgını nedeniyle Nisan ayında yürürlüğe konan infaz düzenlemesi kapsamındaki tahliyelere siyasi mahkumların da dahil edilmesi için Türk hükümetine baskı yapmasını istedi. Mektupta İlhan Omar, Gerald Connolly, William Keating, Ami Beri, Jim Costa ve David Trone’un imzası bulunuyor.
Mektupta Kongre üyeleri, ABD’de de görüldüğü üzere cezaevleri nüfusunun, aşırı kalabalık ortam ve sosyal mesafe sağlamanın mümkün olmaması gibi nedenlerle koronavirüse karşı daha korumasız olduğuna dikkat çekilerek, Türkiye’de de bu konuyla ilgili çalışmaların yapıldığı hatırlatıldı.
6 Kongre üyesi, 13 Mayıs tarihli mektupta, “Sizi Türk hükümetiyle Covid-19’la ilgili cezaevi politikaları hakkında doğrudan temasa geçerek, tahliye politikalarının eşit ve tutarlı şekilde uygulanması, özellikle gazeteciler, aktivistler ve diğer siyasi mahkumlar başta olmak üzere belirli grupların siyası amaçlarla bu uygulamalardan dışlanmaması için baskı yapmaya çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Temel özgürlüklerin kısıtlanması hatırlatıldı
Kongre üyeleri, devamla şunları kaydetti: “Bu yasa kamu sağlığı konusunda takdir edilecek bir adım olmakla birlikte, terör suçlamaları ya da Türkiye’nin istihbarat yasasını ihlal suçlamalarıyla hapse atılanların yanı sıra tutuklu yargılananların tahliyesini yasaklıyor. Bunun yanında, medyadaki haberlerden ve insan hakları gruplarından öğrendiğimiz üzere, bu tür suçlamalarla tutuklananların çoğunu, terör ya da vatan hainliği eylemleriyle kanıtlanabilir bağları veya bu tür eylemlerde bulunanlarla yakın ve devam eden ilişkileri olduğu görülmeyen gazeteciler, öğrenciler, sivil toplum liderleri, insan hakları savunucuları ve siyasi muhalefet liderleri oluşturuyor.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Türk hükümetinin Türk Ceza Kanunu’nu sürekli olarak “çok geniş” bir tanımla ve ‘”birçok vesilede uygunsuz biçimde” bu tür sesleri bastırmak için kullandığı değerlendirmesinde bulunan Kongre üyeleri, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2019 İnsan Hakları Raporu’nda da Türk hükümetinin “temel özgürlükleri kısıtladığı, hukukun üstünlüğünden taviz verdiği, on binlerce kişiyi keyfi olarak gözaltına aldığı ve tutukladığı’” şeklindeki tespitlere dikkat çekti.
Mektubun devamında şunlar kaydedildi:
“Bu tutuklular da hiç olmazsa, COVID-19 salgınıyla mücadeleye katkı amacıyla ev hapsine alınan diğerleriyle eşit muameleye tabi tutulmalı. Türkiye’nin gazeteciler ve siyasi muhalefet üzerinde uyguladığı baskılar temelden sorunlu. Diğer mahkumlar salgın sırasında tahliye edilirken bu kişileri içeride tutmaya devam etmek, bu suçlamaların arkasında yatan gerçek sebepler üzerinde soru işaretleri uyandırıyor. NATO’nun önemli bir müttefiki olarak, Türk hükümetiyle temasa geçerek onlara bu konularda baskı yapması ve tahliye politikalarında adil uygulamalar olması için çağrıda bulunması ABD açısından bir zorunluluktur. Bu nedenle sizden, bu konuyu, özellikle de ABD’nin salgının etkilerini hafifletmeye yardımcı olma çabası kapsamında Türkiye’ye mali ya da diğer yardımlarla ilgili görüşmeler bağlamında, Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na doğrudan gündeme getirmenizi talep ediyoruz.”
WASHINGTON