HDP’li belediyelere kayyum atamalarına karşı herkesin ses çıkarması ve tepki göstermesi gerektiğini belirten HDP’li Elif Bulut ve Erdal Avcı, iktidarın kendine muhalefet eden her kesime karşı savaş başlattığını söyledi
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) son olarak Iğdır, Siirt, Baykan, Kurtalan ve Altınova belediyelerine İçişleri Bakanlığı kararıyla kayyım atandı. Kayyum atamalarına tepkiler sürüyor. HDP İstanbul İl Eşbaşkanları Elif Bulut ve Erdal Avcı, kayyum atamalarına ilişkin Mezopotamya Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. Salgın sürecinin ilk günlerinde Batman, Silvan, Ergani, Lice ve Eğil belediyelerine kayyımların atandığını hatırlatan Eşbaşkanlardan Elif Bulut, belediyelerinin örnek çalışmalar yürüttüğünden dolayı hedef haline geldiğini ifade etti. AKP’nin son günlerde “darbe” polemiğini gündeme getirmesi üzerinde duran Bulut, belediyelerine atanan kayyumlar ile halkın iradesine bir kez daha darbe yapıldığını söyledi.
‘Birlikte karşı çıkmalıyız’
İktidarın kendine muhalefet eden her kesime karşı savaş başlattığını vurgulayan Bulut, bu nedenle kayyum atamalarına karşı herkesin ses çıkarması ve tepki göstermesi gerektiğini belirterek, “Bugün belediyelerimize atanan kayyumlara susarlarsa sıra diğer belediyelere de gelecektir. Sessiz kalmanın sırayı savuşturacağı anlamına gelmemesi gerektiğini diğer belediyelerin bilmesi gerekiyor. Demokrasi alanında mücadele eden her kurumun, partinin mutlaka bir söz söylemesi ve birlikte karşı çıkması lazım” dedi. Bulut, partilerinin yerel seçimlerde AKP’nin kaybetmesi için stratejik oy kullandığını, bu stratejiyle Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) birçok büyükşehir belediyesi ve belediye kazandırdıklarını da hatırlattı. “CHP, bizim oy ve katkılarımızla birçok büyükşehir belediyesini kazandı. Bu anlamda kayyımlara karşı susulması, bir söz söylememesi halk nezdinde bir rahatsızlık yaratıyor” diye konuştu.
‘Sizin varlığınızı ve dilinizi kabul etmiyoruz’ mesajı
Eşbaşkanlardan Erdal Avcı ise, kayyum atamalarının 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı gününe denk getirilmesine dikkat çekti. Öteden beri devletlerin özel günler belirleyip, operasyon yaptığını belirten Avcı, yapılan bu özel operasyonların özel mesajlar içerdiğini dile getirdi. Avcı, “Bugüne denk getirilmesiyle Kürt halkına verilen mesaj bütün çıplaklığıyla şudur; ‘Sizin varlığınızı ve dillinizi kabul etmiyoruz. Sizin seçilmişlerinizi de kabul etmiyoruz.’ Cumhuriyet kurulduğundan beri Kürtlere yönelik bu darbeler silsilesi devam ediyor. O anlamıyla kayyımların 15 Mayıs’ta yapılması asimilasyonun devam edeceği Kürtlerin dillerini ve toplumsal varlığını kabul etmeyeceğinin resmi izahıdır” dedi.
‘Demokrasi mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz’
“Türkiye siyasetinde gelinen noktada muhalefet eski kodlarıyla politika yürütemez. Bu nedenle demokrasi güçlerinin kayyım atamalarına karşı net bir tutum sergilemesi gerekir” diyen Avcı, özellikle demokrasi iddiasında olan ana muhalefet partisi CHP’ye büyük sorumluluk düştüğünü kaydetti. Avcı, “Bu tutum sergilenirse demokrasi güçlenir. Bu tutum gelişmezse bizim için hiçbir şey değişmez. Çünkü biz her halükarda ezilen halkların, işçi ve emekçilerin yolu olan üçüncü yol çizgisinden yürüyüşümüze devam edip, demokrasi mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz. Bu anlamıyla kendileri bu sürece dahil olurlarsa demokrasi güçlenir ama dahil olmazlarsa biz kendi mücadelemizi büyütürüz” ifadelerini kullandı.
‘Demokrasinin güçlendirmenin tek yolu ilkeli ve tutarlı siyasettir’
Avcı, partilerinin demokrasinin güçlenmesi için yıllardır büyük fedakarlık yaptığını ve 31 Mart yerel seçimlerinde ve yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) seçimlerinde geliştirdikleri stratejik politikayla demokrasi güçlerine nefes aldırdığını da söyledi. Stratejik olarak geliştirdikleri bu politikayla kişilere oy vermediklerini aktaran Avcı, “Bunu herhangi birini öne çıkarmak ya da herhangi bir şahsa yönelik değil, stratejik olarak tercih ettiğimiz bir şeydi. Kuşkusuz demokrasi iddiasında bulunan büyükşehirleri yöneten başta Sayın İmamoğlu olmak üzere ilkeli ve tutarlı siyasetlerini sürdürmek durumundalar. Eğer yüz binlerce seçmenin oy verdiği halkın iradesine darbe yapılıyor ve siz buna tutum almıyorsanız; yapılanlara ortak olmuş olurusunuz. Bu anlamıyla İmamoğlu başta olmak üzere demokrasi güçlerinin ses çıkarmaları şarttır. Çünkü demokrasinin güçlendirmenin tek yolu ilkeli ve tutarlı siyasettir” diye konuştu.
İSTANBUL