Özerk Yönetimi’den Bedran Çiya Kurd, ENKS ile görüşmelerde siyasi anlamda bir görüş birliğinin oluştuğunu ve ikinci aşamaya geçildiğini kaydetti. Kurd ayrıca ABD ile Rusya arasında da bir anlaşma olduğunu belirtti
Suriye’de hem uluslararası hem de bölgesel güçlerin dahil olduğu iç savaş 9 yılı aşkın bir süredir devam ediyor. Siyasi ve askeri çelişkilerin halen devam ettiği ülkede, yeni dengeler oluşturulmaya çalışılıyor. Şam hükümetinin ABD’nin ekonomik yaptırımları ile karşı karşıya gelmesi beklenirken, Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürtler arasındaki ulusal birlik çalışmaları da yeni dengelerde öne çıkan başlıkların başında geliyor.
Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Eşbaşkan Yardımcısı Bedran Çiya Kurd, bölgedeki gelişmeleri Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Nazım Daştan’a değerlendirdi.
İlk olarak Kürtler arasındaki ulusal birlik çalışmalarına değinen Kurd, Kürtlerin kazanımlarını ve geleceğini garanti altına alabilmek için birliğin garantör olduğunu kaydetti. Ulusal çıkarların birliği gerektirdiğine dikkat çeken Kurd, Kürt sorununun çözümü için Suriye ve Kuzey-Doğu Suriye’de yeni koşulların oluştuğunu, Kuzey Kürtleri için de çözümün söz konusu olduğunu belirtti. Bölgede Kürtler arası kuracakları birliğin tüm Kürtleri etkileyeceğini kaydeden Kurd, görüşmelerin ilerleyeceğini ve başarı şansının çok yüksek olduğunu vurguladı.
Her şeye rağmen Kürtler arasında gelişecek olan diyalog sürecinin kolay olmayacağına dikkat çeken Kurd, birliğin sağlanmaması için çeşitli engeller çıkabileceği uyarısında bulundu. Kürt güçlerinin farklı siyasetler içinde yer aldığına değinen Kurd, ENKS’nin Türkiye kontrolünde olan Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) içinde olmasının engel teşkil edebileceğini belirtti.
Birinci aşama tamamlandı
Her şeye rağmen yürütülen diyalog ve çalışmalar pozitif ilerlediğini ifade eden Kurd, “Biz birinci aşama olarak siyasi anlamda bir görüş birliğinin olduğunu söyleyebiliriz. Bu çerçevede bizim ve onların görüşleri birbirine yakınlaştı diyebiliriz. Bu diyalogun ikinci aşamaya geçmesi gerekiyor. Bazı somut konular tartışılmalıdır. O da yönetim, askeri ve güvenlik alanlarıdır ve şeffaf bir şekilde tartışılması gerekiyor” dedi
İkinci aşamada sadece ENKS ve PYD’nin değil, diğer Kürt siyasi partilerinin de yer alması gerekiğini söyleyen Kurd, “Sadece bu iki güç burada yer almıyor. Onların katılması önemlidir. Sorun sadece ENKS ve PYD arasında değildir. Eğer bu şekilde ele alınırsa eksik ve sorunlu olur. Bir kez daha birliği gerçekleştirmemiş oluruz. Onun için bizim istediğimiz bunun bir anlaşma ve sonuca gitmesidir” dedi. Kurd, Türkiye’nin Kürtler arası birlikten rahatsız olduğunu ve bunun engellenmesi için çeşitli çabalara girdiğini belirtti.
Rusya ve Koalisyon ile ilişkiler
Rusya başta olmak üzere Suriye’de bulunan birçok güç ile ilişkide olduklarını paylaşan Kurd, Rusya ile ilişkilerinin Efrîn sürecinde soğuduğunu, ancak ilişkilerinin sürdüğünü aktardı. Kurd, bu ilişkiler kapsamında ise Rusya’ya Şam hükümeti ile Özerk Yönetim diyaloğu için garantör olması çağrısı yaptı.
ABD ve koalisyon güçleriyle de ilişkilerinin olduğunu belirten Kurd, bu ilişkinin IŞİD’e karşı verilen mücadele tarzında yürüdüğüne değindi. Bu ilişkinin Türkiye’nin Serêkaniyê ve Girê Spî’ye yaptığı saldırılar döneminde sarsıldığını anımsatan Kurd, şunları kaydetti: “Bu aramızda tartışmaya da yol açtı. Tüm güçlerini Suriye’den çekeklerini belirtiyorlardı, ancak gelişen farklı dengelerde şu an bunu durdurdular. Hem IŞİD hem de İran Suriye’den çıkmayana kadar çıkmayacakları mesajını da veriyorlar. Bu, onları ilgilendiren bir durumdur. Fakat IŞİD’e karşı verilen mücadele temelinde ilişkimiz devam ediyor. Rusya için belirttiğimiz durumlar ABD için de geçerlidir. Siyasi süreç için rol alıp DSM’nin Suriye’nin geleceği için yürütülen çalışmalara dahil olmasını sağlamalılar. Onlar da bu konuda rol oynayabilir.”
‘ABD ile Rusya anlaştı’
Önümüzdeki günlerde Suriye’nin yeni gelişmelere ve anlaşmalara gebe olduğuna işaret eden Kurd, bu duruma dair ise şunları söyledi: “Bunun temeli 1 yıl önce İsrail’de atıldı. 25 Haziran 2019’da ABD ve Rusya İsrail’in Tel Aviv kentinde bir araya gelerek bu konuda anlaştılar. Biz bu konuda stratejik kararların alındığını düşünüyoruz. Şimdi ise pratikte uygulanıyor. Rusya ve ABD Suriye’de bazı konularda anlaşmış durumda. Bu, ABD temsilcisi Jeffrey’in açıklamalarından da anlaşılıyor. İşte Rusya hariç tüm güçlerin Suriye’den çıkacağını söylüyorlar. Bu da Rusya lehine bir itiraftır. Ancak bu neye karşılık kabul edildi? Her iki güç de birbirlerinin çıkarları gereği bazı konularda geri adım atmış.”
Kurd, söz konusu anlaşmanın içeriğine dair ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Kanatimizce; Rusya İran’ın Suriye’den çıkarılması gerektiğini kabul etmiş durumda. İkincisi; Beşar Esad’ın değiştirilmesini de kabul etmişler. Esad, Rusya için kırmızı bir çizgi değil. Üçüncüsü; ise Rusya İdlib’in Türkiye’nin denetiminde kalmasını onaylamış. Heyet Tehrir El Şam (HTŞ/El Nusra) hariç diğer grupların denetiminde olmasına evet demiş. Türkiye’nin varlığı ve bulundurduğu askeri noktaların da orada kalmasını kabul etmiş durumdalar. Bu da ABD ve NATO’nun isteğidir. İki gücün de anlaştığını gösteriyor.”
Ortak adım atabilirler
Gelişmelerin, Suriye’nin siyasi geleceğinin nasıl şekilleneceğine dair ipuçları verdiğini dile getiren Kurd, Rusya ve ABD arasında ortak bazı adımlar atılabileceğine işaret etti. Rusya’nın Soçi ve benzeri bazı siyasi girişimlerin de ABD ve batılı ülkeler tarafından desteklendiğini hatırlatan Kurd, “Suriye için bazı konularda görüş birliği sağlanıyor. Önümüzdeki günler biraz daha netleşir bu konular” dedi.
ABD’nin Rusyasız Suriye’de başarıya ulaşamayacağını anladığını ifade eden Kurd, “Onlarsız Şam’da bir değişiklik yapamaz. Rusyasız İran gibi bir gücü de Suriye’den çıkaramaz. Bunlar stratejik konulardır. Bu durumda ikisinin çıkarı gereği Suriye’de yeni anlaşma ve ortaklıklar gelişti” ifadelerini kullandı.
Kurd, bu anlaşma ve ortaklıkların İdlib konusunda net olduğunu, ancak Kuzey ve Doğu Suriye hakkında “suyun bulanık” olduğunu belirtti. Kuzey ve Doğu Suriye için nelerin düşünüldüğünü, bölge hakkında gelecek siyasetlerinin ve nasıl hareket edeceklerini bilmediklerine vurgu yapan Kurd, hem Rusya hem de ABD’nin bir planı olduğunu ve bunun temelinde bölgeden nasıl yararlanacaklarını düşündüklerini söyledi.
ABD’nin Suriye rejimine karşı devreye koyacağı ve “Caesar” yasası olarak adlandırılan ekonomik yaptırımlara da değinen Kurd, buna yönelik hazırlıkların olduğunu kaydetti. Ekonomik yaptırımların Haziran ayı ile birlikte yürürlüğe gireceğini ifade eden Kurd, bunun bölgelerini etkilememesi için çeşitli hazırlıklar yaptığını belirtti.
QAMİŞLO