Sisê Bingöl, devlet kayıtlarında 76 yaşında. Asıl yaşı muamma ama hasta olmasına rağmen iki yıldan fazla süredir cezaevinde tutulduğu bir gerçek.
Anadolu Ajansı’na göre namıdiğer “Muş’un Varto ilçesinde bir eve düzenlenen operasyonda gözaltına alınan ‘Sisi’ kod adlı kadın terörist”in gözaltına alındığı tarih, 6 Nisan 2016… Üç aya yakın süre tutuklu kaldıktan sonra kronik rahatsızlıkları göz önünde bulundurularak tahliye edildi. Ancak kısa bir süre sonra tekrar tutuklanarak cezaevine gönderildi.
“Örgüt mensuplarını saklama eylemini birlikte gerçekleştirdiğine ilişkin hakkında kamu davası açmaya yeterli şüphe oluşturacak delil olduğu anlaşıldığından”Mayıs 2016’da hazırlanan iddianamede,“silahlı terör örgütü hiyerarşisine dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek”ile suçlandı. Bu suçtan 4 yıl 2 ay hüküm giydi. Halen Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor.
Tutuklandığı günden bu yana ailesi ve avukatları cezaevinde kalamayacağı konusunda resmi kurumları ikna (!) etmeye çalışıyor.
Ama heyhat! Devleti ikna zor iş. Ve Sisê Ana artık bu süreçten bıktı.
Şeker hastalığı, yüksek tansiyonu, böbrek yetmezliği ile kalp ve akciğer rahatsızlıkları bulunan yaşlı kadına Tarsus Devlet Hastanesi’nin verdiği“durum bildirir”raporu şöyle buyuruyor:
“Cezanın tehiri gerekmez. Cezaevinde kalması hayati tehlike arz etmez.”
Rapor tam olarak hangi durumu nasıl bildirmiş, anlaması zor. Zira ortada “bildirilen” değil, olsa olsa “görmezden gelinen” bir durum var.
Avukatı Gülşen Özbek, müvekkilini en son geçen hafta görmüş.“Ben bir daha hastaneye gitmeyeceğim,tedavi de görmeyeceğim” dediğini söylüyor.
Sisê Ana, yorulmuş. Son alınan raporda da “Cezaevinde kalabilir” denilmesi üzerine artık ne tedavi ne de rapor almak için bir daha hastane yüzü görmek istiyor. Elleri kelepçeli halde ring aracına bindirilmek istemiyor. Çünkü her ne kadar resmi evraklarda kabul edilmese de cezaevi koşullarına katlanamayacak kadar hasta ve bu eziyeti şu yaşında tekrar tekrar çekmeye takati yok.
Gülşen Özbek, en son verilen devlet hastanesi raporuna avukatı olarak itiraz edeceğini ve bu itirazın sonrasında yeni rapor için Adli Tıp’a gidebileceğini söylediğinde de karşı çıkmış.“Kaldıramam o süreci” demiş. Koğuş arkadaşları geçen günlerin birinde tansiyonu fırladığı zaman, “Acile gönderelim” deyince de istememiş. Yani kısaca hayata küsmüş.
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Ekim 2017’de Adalet Bakanlığı’na “75 yaşında ve ağır hasta olan bir kimsenin cezaevinde cezasının infazını tamamlamış olmasının kamusal faydası nedir” diye sormuştu. Bu soruya verilen cevaba “süresi içinde cevaplandırılmadığından”TBMM’nin internet sitesinden ulaşmak mümkün değil.
Bir kez de biz buradan soralım madem:
Şeker hastalığı, yüksek tansiyonu, böbrek yetmezliği, kalp ve akciğer rahatsızlıkları bulunan Sisê Bingöl’ün adli kontrol şartı ile dahi serbest bırakılmayarak cezaevinde ölüme terk edilmesinin kamuya yararı nedir?
“Hayati tehlike” devlet nezdinde ne anlama gelir?
“Cezanın tehiri”için daha ne gerekli olabilir?
Sisê Ana ne zaman tahliye edilir?