Cumartesi Anneleri, Anneler Günü haftasında gözaltında kaybedilen Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ün akıbetini sordu. Diyarbakır’da ise Kayıp Yakınları, Silvan’da katledilen aynı ailenden 4 kişinin failleri sordu
Yakınları faili meçhul cinayetlerde kaybeden Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 789’uncu haftasında kaybedilen Üniversitesi öğrencileri Hüsamettin Yaman ile Soner Gül’ün akıbetlerini sordu.
Koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle sosyal medya hesapları üzerinden canlı yayınla gerçekleştirilen eylemde açıklamayı aynı zamanda İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube üyesi olan sinema oyuncusu Nur Sürer yaptı.
‘Anneler Günü’nde çocuklarımız çiçek getirsin isterdik’
Eylemde ilk olarak 1993 yılında gözaltında kaybedilen gazeteci Ferhat Tepe’nin annesi Zübeyde Tepe konuştu. Anne Tepe, yarın Anneler Günü olduğunu hatırlatarak, “Anneler için en güzel şey, çocuklarını acılarını görmemeleri. Anneler ağlamasın. Hiçbir annenin evladı ölmesin. Anneler Günü’nde çocuklarımızın bize bir çiçek getirmesini isterdik” dedi.
Ardından söz alan Hüsamettin Yaman’ın ağabeyi Feyyaz Yaman da, kardeşinin arkadaşı Soner Gül ile beraber Fındıkzade’den bir ekip otobüsüne konularak İstanbul dışına götürüldüğünü ve infaz edildiğini ifade etti. Yaman, sorumlular bulunup yargılana kadar adalet arayışlarının devam edeceğini belirtti.
Gül ve Yaman’ın sorumluları cezalandırılsın
Nur Sürer ise, Anneleri Günü’ne dair şunları söyledi: “Kutuplaştırıcı siyasetin anneliği de ‘makbul’ ve ‘sözde’ olarak ayrıştırdığı bir iklimde hiçbir anneye evlat acısı yaşatılmaması temennisinde bulunuyoruz.”
Eylemlerinin 789’uncu haftasında zamanda ve unutuluşa terk edilmek istenen gözaltında kayıplar gerçeğini hatırlatmaya ve aktaramaya devam ettiklerini vurgulayan Sürer, gözaltında kaybedilen üniversite öğrencileri Hüsamettin Yaman ile Soner Gül’ün 28 yıldır cezasız bırakılan dosyasını gündeme getireceklerini dile getirdi.
Özel Harekat Polisi Ayhan Çarkın’ın 19 Aralık 2011 tarihinde infazlar ve kayıplarla ilgili itiraflarında Yaman ve Gül’ün gözaltına alındıktan sonra ormanlık bir alanda sorguladıklarını ve infaz ettiklerini açıkladığını hatırlatan Sürer, son sözlerinin ise ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!’ olduğunu dile getirdi. Sürer, devamında şunları belirtti: “Hukukun evrensel ilkelerini, temel insani değerleri çiğnemekten vazgeçin; Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ün akıbetlerini saptama, sorumlularını cezalandırma görevinizi yerine getirin. Hüsamettin Yaman ve Soner Gül için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Silvan’da katledilen 4 kişinin dosyası faili meçhul
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” talebiyle sürdükleri eylemin 587’nci haftası için ise derneğin sosyal medya hesabında video paylaştı.
Videoda İHD Şube yöneticisi Ercan Yılmaz, 1992 yılında Silvan’ın Yolaç (Susa) köyünde aynı aileden öldürülen Mehmet Habip, Mehmet Nuri, Vedat ve Ahmet Fidancı’nın faillerini sordu.
Yılmaz, Silvan’da işkence ve infaz ile katledilen köylülerin dosyasının faili meçhul olarak kaldığını belirterek, “Faili meçhul cinayete kurban giden Mehmet Habip Fidancı, evli ve 10 çocuk babasıydı. Mehmet Nuri Fidancı evli ve 3 çocuk babasıydı. Vedat ile Ahmet Fidancı ise bekardı” dedi.
HABER MERKEZİ