Bu yıl Anneler Günü’nde çocuklarına hasret yeni anneler eklendi günü kutlayamayanlara. Agit, Ahmet, Helin, Mustafa ve İbrahim’in anneleri bunlardan bir kaçı. Cumartesi ve Barış Anneleri ise yıllardır kutlayamıyor
Her yıl mayıs ayının ikinci pazar günü Anneler Günü olarak kutlanıyor. Bu yıl 10 Mayıs tarihine denk gelen bu günde dünya genelinde çocuklar sürprizler hazırlayıp, hediyelerini annelerine sunacak.
Tablonun renkli olmayacağı ülkelerin başında ise Türkiye, özellikle de bölge kentleri geliyor. Birçok anne tıpkı geride kalan yıllarda olduğu gibi bu Anneler Günü’nü de yine buruk karşılıyor.
Cumartesi Anneleri
Kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak, faillerin bulunup hesap sorulması amacıyla yola çıkan Cumartesi Anneleri, 1995’ten itibaren her hafta oturmaya başladıkları Galatasaray Meydanı’ndan “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” diyerek seslerini duyurma çalıştı. Berfo Ana gibi birçoğu evladının mezar taşına hasret şekilde yaşama veda eden Cumartesi Anneleri’nin son birkaç yıldır özdeşleştikleri Galatasaray Meydanı’na çıkmalarına da izin verilmiyor.
Barış Anneleri Yine ülkede
Kürt sorunundan kaynaklı 40 yılı aşkın süredir devam eden çatışma ortamında çocuklarını kaybeden anneler, 1996’da kurdukları Barış Anneleri İnisiyatifi ile başka annelerin çocuklarını yitirmemesi için mücadele ediyor. Savaşın son bulması için yıllardır Dolmabahçe Sarayı önünde eylem gerçekleştiren Barış Anneleri, kendileri için en güzel hediyenin barış olduğunu her seferinde dile getiriyor.
Kemikler kargo ile gönderildi
Türkiye ve bölge kentlerinde annelerin maruz kaldığı hukuksuzluklara her geçen gün yenileri eklendi. Sadece son 1 ayda tanıklık ettiğimiz bazı olaylar şöyle:
*10 Nisan 2017’de yaşamını yitiren PKK’li Agit İpek’in cenazesi annesi Halise Aksoy’a kargoyla gönderildi. Bir annenin oğlunun kargo kutusundaki kemiklerine sarıldığını gösteren, dünyanın başka hiçbir yerinde karşılaşılmayacak fotoğraf karesi vicdanları derinden yaraladı.
Koçak, Bölek ve Gökçek
*Mustafa Koçak, bir gizli tanığın beyanlarıyla tutuklanıp cezaevine konuldu ve müebbet hapis verildi. Bunun üzerine adil yargılanma talebiyle ölüm orucu başlattı. Eyleminin 297. gününde yaşamını yitirdi. Annesiyle ölmeden önce yaptığı son telefon konuşmasında defalarca, “Sizleri çok seviyorum. Nefes alamıyorum” diyen Koçak’a nefes olmak isteyen annesinin sesi ise duyulmadı.
*Sadece müziklerini çalıp, şarkılarını söylemek için ölüm orucuna başlayan Grup Yorum üyelerinden Helin Bölek eyleminin 288., İbrahim Gökçek ise 323. gününde yaşamını yitirdi. Bölek ve Gökçek’in anneleri aylarca gözleri önünde bedenleri eriyen çocuklarını izlemek zorunda kaldı.
Mezar başlarında nöbet tutanlar
*Meclis’ten geçirilen infaz yasasında kapsam dışı bırakılan siyasi tutuklular ölüme terk edildi. Bu yüzden binlerce anne salgınla yüz yüze bırakılan cezaevlerindeki çocukları için endişe içerisinde. O
*Son bir ay içerisinde PKK’lilerin defnedildiği Van, Muş, Diyarbakır, Hakkari’deki bazı mezarlıklar tahrip edildi. Anneler, mezarları başında nöbet tutmaya başladı.
*Babası, Gülen Cemaati soruşturmaları kapsamında tutuklu olan kemik kanseri 8 yaşındaki Ahmet Burhan Ataç, annesine yurt dışı çıkış yasağı getirilerek pasaportuna el konulması nedeniyle yurt dışında tedavi edilemediği için hayatını kaybetti.
En güzel hediye özgürlükleri
İki kızı tutuklu olan Barış Annesi Zeynep Calıhan (58), Anneler Günü’nü kutlamadığını söyledi. 2 kızının yaklaşık 10 yıldır tutuklu olduğunu söyleyen Calıhan, çocuklarının özgürce yaşayabildiği bir ülkede Anneler Günü’nü kutlayacağını belirtti. Calıhan, “Bu ülkede çocukların cenazeleri annelerine kargoyla gönderiliyor. Çocukların mezarları yıkılıyor. Hayata geçirilen infaz yasasıyla çocuklarımız ölüme terk edildi. Şu an sizinle konuşunca bile cezaevinde arayan kızımdan telefon bekliyorum. Salgından kaynaklı tedirginim. Bunların yaşandığı bir ülkede biz nasıl günümüzü kutlayalım? Bu ülkede bizlere verilecek en güzel hediye çocuklarımızın özgürlüğüdür” dedi.
Bir gün çıkıp ben geldim desin
Cumartesi Annesi Hanife Yıldız, 25 yıl önce gözaltında kaybedilen oğlu Murat Yıldız’dan kaynaklı günü
kutlamadığını ifade etti. Yıldız, “Anneliği elinden alınmış bir anayım. Bugünün defterini çoktan kapattılar bana. 25 yıldır tek bir şey duymak istedim. Oğlumun ‘bir gün çıkıp anne ben geldim’ demesini bekledim. Ama ne yazık ki 25 yıldır ne bir ses ne de bir haber geldi. Annelerin çocukları ölmüşse ziyaret edecek bir mezarları vardır. Ben ne bir çiçek alabiliyorum ne de sen gelemedin ama ben geldim diye bir çiçek mezarına koyabiliyorum. Bugünün benim için bir anlamı yoktur. Ama yine de çocuklarıyla birlikte kutlayan tüm annelerin gününü kutluyorum. Teselli olduğum tek şey Cumartesi eylemine katılmaktır” diye konuştu.
Adalet dileyelim
Barış Annesi Perihan Akbulut da, Anneler Günü’nün ne anlam ifade ettiğini şu sözlerle dile getirdi: “Daha dün ölüm orucunda çocukları yaşamını yitiren anneler var. Biz de isteriz ki çocuklarımız bize bir çiçek getirip günümüzü kutlasın. Ama ne yazık ki buna da izin verilmiyor. Bu Anneler Günü’nde birlik olalım. Hediye olarak adalet ve barış isteyelim. Barış yoksa Perihan Akbulut Anneler Günü de yoktur.”
Semra Turan/ İstanbul-MA