KESK Yönetim Kurulu Baro ve tabip odalarına yönelik müdahalelere tepki gösterdi. Yapılan açıklamada “Bu tür girişimler kayyum uygulamasının emek ve meslek örgütlerine uyarlanmış halidir” denildi
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Yönetim Kurulu, baro ve tabip odalarına yönelik müdahalelere ilişkin yazılı açıklama yaptı. “Baro ve Odalara Müdahale Kalan Son Hukuk Kırıntılarının Da Ortadan Kaldırılmasına Yol Açacaktır!” başlığı ile yapılan açıklamada, “İfade edilmesi iktidarın hoşuna gitmese de sadece salgın krizi ile değil, rejim krizi ile de karşı karşıyayız” denildi.
Diktatörlük vurgusu
Açıklamada, Bertelsmann Vakfı’nın geçen hafta yayınladığı raporunda, Türkiye’ye yönelik kullandığı “De Facto diktatörlük” tanımı hatırlatılarak, “Ülkemizde herhangi bir kurum bunu söylese yargı hızla harekete geçer, soruşturma açar, muhtemelen de tutuklama gerçekleşirdi. Oysa tam da yargının da ortak olduğu bu ve benzeri anti demokratik uygulamalar yüzünden ‘de facto diktatörlük’ tanımı bir gerçekliğe işaret etmektedir. İfade edilmesi iktidarın hoşuna gitmese de sadece salgın krizi ile değil, rejim krizi ile de karşı karşıyayız” ifadelerine yer verildi.
Salgın ve fırsat
İktidarın salgın sürecini fırsata çevirme uygulamalarıyla açıklamalarının büyük tepki topladığı ve insanların salgın nedeniyle ciddi sağlık tehdidi altında çalıştırıldığına dikkat çekilerek, “İnsanlarımız salgın nedeniyle ciddi sağlık tehdidi altında iken dahi iktidar çevrelerinin hala ayrıcalıklar, usulsüzlükler peşinde koşması, milyonlarca emekçinin yetersiz tedbirler altında fabrikalarda, inşaatlarda çalıştırılarak ‘salgınla ya da açlıkla ölüm’ arasında tercihe zorlanması, bir maske dağıtımını dahi aylardır yapamayıp, para ile satılması noktasına dönülmesi vb. gelişmeler halkta, emekçilerde adeta öfke patlamasına dönüşmüştür. Art arda yapılan anketlerde iktidarın ciddi oy kaybı yaşaması bu tepkinin her kesimde yükselmeye başladığını göstermektedir” tespitine yer verildi.
Baskının zirve noktası
Açıklamada, “Başta Ankara Barosu olmak üzere bazı baroların asli görevlerinin gereği olarak Diyanet’i Anayasaya uymaya çağırması sonrası, iktidarın baro ve oda seçimlerine yönelik düzenleme yapılacağı açıklaması ise baskıların zirve noktalarından biridir. Hatırlanacağı üzere Anayasa’ya aykırı olarak Devlet Denetleme Kurulu’na odalara müdahale etme, yöneticilerini görevden alma yetkisi veren iktidar, TTB’nin ‘Savaş Bir Halk Sorunudur’ açıklaması sonrasında ise odaların yetki, görev, seçim sistemi gibi yapısına yönelik düzenleme yapacağını ifade etmiş, tepkiler sonrasında ise girişim askıya alınmıştı” hatırlatması yapıldı.
Düzenleme hazır bekletiliyordu
TTB ile TMMOB’un hedefte olduğu belirtilen açıklamada, “Bu kez; TTB’nin pandemide doğru bilgi sunması, halkın sağlık hakkını, sağlık emekçilerinin haklarını koruması ve iktidarın sermayeyi önceleyen bilim dışı uygulamalarını açığa çıkaran çalışmalar/açıklamalar yapması, hakeza TMMOB’nin rant, yağma ve talana karşı verdiği kararlı mücadele, sahip olduğu bilimsel bilginin kamu kaynaklarının kamu yararına korunması için seferber edilmesi, baroların insan hak ve özgürlüklerini, hukukun üstünlüğünü korumaya çalışması gibi çabaları nedeniyle iktidarın hedefi haline gelmişlerdir. Günlerdir sadece iktidar sözcüleri üzerinden değil, yandaş basın ve troller aracılığıyla hedef haline getirildikten sonra, şimdi de bu kurumlara müdahaleyi içeren düzenlemenin raftan indirildiği ifade edilmektedir” diye belirtildi.
Ortak mücadele
Açıklamada, “Konfederasyonumuz dün olduğu gibi bugün de yaşamın her alanını tekçi bir anlayışla dizayn etmek isteyen otoriter yönetim anlayışının ve girişimlerin karşısında olacak, başta TTB ve TMMOB olmak üzere emek ve demokrasi güçleriyle ortak mücadeleyi esas alacak, dayanışma içinde olacaktır” ifadeleriyle ortak mücadele çağrısı yapıldı.
HABER MERKEZİ