TFF, haziranda ligi başlatacağını duyurdu. Dr. Dağhan Irak’a göre bu adım hükümetin ‘sahte zafer planı’nın bir parçası ve futbolcuların sağlığı umurlarında değil; AKP rejiminin finansörü Katarlı yayıncı kuruluşun para kaybetmesi de kararda etkili
Emre Caka/İstanbul
Koronavirüs nedeniyle ara verilen Süper Lig’de 2019-2020 sezonunun geleceği belli oldu. TFF Yönetim Kurulu ile toplantı yapan TFF Başkanı Nihat Özdemir, 12 Haziran’da liglerin başlayacağını duyurdu. Özdemir, “Şimdilik olmak kaydıyla, ertelenen tüm profesyonel liglerimiz ve amatör liglerimizi 12-13 ve 14 Haziran haftasında başlatma kararı aldık” dedi.
Tüm liglerin haziran ayında açılacak olmasını Huddersfield Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Dağhan Irak’a sorduk. Irak, “Lig maçları, Türkiye’de 12 Eylül darbesinin hemen ardından kesintisiz devam edebilen az sayıda etkinlikten biriydi. Bu bağlamda, sahte normalliğin futbol üzerinden yürütüldüğü de söylenebilir. Bugün TFF’nin açıkladığı kararları, böyle okumak gerekir” dedi.
‘Bu da futbol çarkı’
Türkiye’de idari herhangi bir kararı anlamlandırmak için en başa, ülkedeki tam rejiminin attığı tüm adımları, kendi siyasi ömrünü uzatmak için attığı gerçeğini koymak gerektiğini aktaran Irak, “Mevcut rejimin yolsuzluk ve liyakatsizlik nedeniyle ülkeyi soktuğu ağır bir ekonomik kriz var. Bu krizin kendi siyasi iktidarının kaybına neden olacağını iyi biliyor. Bu nedenle, bütün COVID-19 stratejisini, halk sağlığını tehlikeye atmak pahasına, ekonomik krizden kaçınmak üzerine kurdu” ifadelerini kullandı.
Futbol sahte zaferin adımı
Atılan stratejik adımların sahte güvenlik oluşturduğunu belirten Dağhan Irak, “Bu stratejinin uzantısı olarak, şeffaf bilgi akışından kaçtı, bunu kabul ettirdiği andan beri sayılarla canı istediği gibi oynuyor, hikayeyi kendi işine geldiği gibi anlatıyor. Bunun sonucu olarak, Türkiye’de şu anda yaratılan bir sahte güvenlik hissi var. ‘Hastalığa karşı zafer kazandık, artık normale dönelim’ yanılsamasını halka kabul ettirdiği takdirde, ülkeyi iflastan, kendi iktidarını da hesap vereceği günden uzak tutacağını düşünüyor. Hatta, buradan devşirebilirse bir de seçim zaferi devşirmeyi. Futbol maçlarının devamı, bütün bu tehlikeli stratejide düşündüğümüzden daha büyük rol oynuyor. Lig maçları, Türkiye’de 12 Eylül darbesinin hemen ardından kesintisiz devam edebilen az sayıda etkinlikten biriydi. Bu bağlamda, sahte normalliğin futbol üzerinden yürütüldüğü de söylenebilir” ifadelerini kullandı. Dr. Dağhan Irak, TFF’nin açıkladığı kararların bu yönden okunması gerektiğine vurgu yaparak, “Zaten TFF’nin kendi başına karar alma gibi bir durumu yıllardır yok. Hükümet ne strateji çizerse, TFF de ona göre konumunu alıyor. İşin bir tarafı da AKP rejiminin finansörü Katar’a ait yayıncı kuruluşun maçlar oynanmadıkça para kaybediyor olması. Daha dün Ankaragücü’nde bir oyuncu COVID-19 pozitif çıktı, ama bunun TFF için hiçbir önemi yok. Futbolcu da, saha görevlisi de, TFF yönetiminin rejime bağlılıkla hizmet edebilmesi için feda edilebilecek piyonlar onlara göre” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile TFF Başkanı Nihat Özdemir bir araya gelerek liglerin kaderini belirleyecek toplantıyı gerçekleştirmişti. TFF Yönetim Kurulu ile toplantı yapan Özdemir, 12 Haziran’da liglerin başlayacağını açıkladı.
Nihat Özdemir’in açıklamaları şu şekilde:
“Devletimizin aldığı kararlarla, sportif tedbirleri dünyada en hızlı şekilde alan ülkelerin başında geliyoruz. 11 Mart’ta ilk vakanın görülmesinin ardından, maçlarımızı seyircisiz oynattık. İlk ölümlü vakalar sonrasında ise liglerimizi erteledik.
Futbola dönüş için sağlık kurulumuz çok önemli bir çalışma gerçekleştirdi. Tüm tedbirleri içeren bir protokol hazırlandı, 1. kısmını kamuoyu ile paylaştık. Müsabaka evresini de en kısa sürede kulüplere ve kamuoyuna duyuracağız. Koronavirüs salgın bütün dünyayı sardı ve 5 ay geçmesine rağmen hala etkisini sürdürüyor. Bu süreci birlik ve beraberlik içerisinde en az kayıpla atlatmaya çalışıyoruz. Dünyaya örnek bir mücadele gösterdik. Her gün daha iyiye gidiyoruz.
Salgın süresinde Türk futbolunun selametini düşündük. Kulüplerimizin etkilenmemesi için elimizden geleni yaptık. Gençlik ve Spor Bakanımız Mehmet Kasapoğlu ile sürekli konuştuk. Süper Lig kulüplerinin yanı sıra alt lig kulüpleriyle de görüştük. UEFA ve FIFA ile görüştük.”