İHD , 2019 yılı içerisinde 440 yaşam hakkı, bin 447 işkence ve kötü muamele ihlali yaşandığını açıkladı. Raporda rejimin giderek otoriterleştiğine dikkat çekildi
İnsan Hakları Derneği (İHD), basın toplantısıyla “2019 Yılı Türkiye İnsan Hakları İhlalleri Raporunu” kamuoyuyla paylaştı. İHD Genel Merkezi’nde yapılan toplantıya koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle sadece İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve basın mensupları katıldı. Salgından kaynaklı raporu geç bir tarihte açıklandıklarını belirten Türkdoğan, raporun sunumundan önce ölüm orucu eylemine son veren Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’in taleplerinin karşılanması çağrısı yaptı.
Otoriter rejim belirginleşti
Türkdoğan, Türkiye’de son beş yılın “rejimin giderek otoriterleştiği ve resmi ideolojinin tam olarak hayata geçirilmeye çalışıldığı” bir dönem olduğuna vurgu yaptı. Türkdoğan, “Kürt sorunun çözümsüzlüğü ve silahlı çatışmaların devamına rağmen yerel seçimlerden sonra 19 Ağustos 2019 tarihinde Kürtlerin ağırlıklı olarak yaşadığı büyükşehirlerden Diyarbakır, Van ve Mardin belediye eş başkanlarının görevden alınıp Valilerin görevlendirilerek kayyım atanması siyaseti, seçmen iradesinin ve dolayısıyla seçimlerin geçersiz sayılması sonucunu doğuran otoriter rejimin en belirgin özeliği olmuştur” diye belirtti.
İhlaller çok
Türkdoğan, İHD Dokümantasyon Merkezi’nin verilerine göre 2019 yılında tespit edilen yaşam hakkı ihlalleriyle ilgili şu verileri paylaştı:
“* Kolluk güçlerinin yargısız infazı, dur ihtarına uyulmadığı gerekçesiyle veya rastgele ateş açması sonucu 9 kişi yaşamını yitirmiş, 16 kişi de yaralanmıştır. Faili meçhul saldırılarda 8 kişi yaşamını yitirmiştir. Silahlı çatışmalar nedeniyle en az 98 güvenlik görevlisi (asker, polis ve köy korucusu), 324 militan, 18 sivil olmak üzere toplam 440 yaşamını yitirmiştir. Bu dönemde 206 güvenlik görevlisi (asker, polis ve köy korucusu), 1 silahlı militan ve 26 sivil olmak üzere toplam 233 kişi ise yaralanmıştır.
* Güvenlik güçlerine ait zırhlı araçların çarpması sonucu 1 çocuk olmak üzere 3 kişi yaşamını yitirmiş, 2 çocuk da yaralanmıştır. Mayın ve sahipsiz bomba vb. patlaması sonucu 2’si çocuk 3 kişi yaşamını yitirmiş, 2’si çocuk 5 kişi de yaralanmıştır. 2019 yılında dikkat çeken en önemli gelişmelerden birisi de hata ve ihmal sonucu 32’si çocuk olmak üzere toplam 81 kişinin nehir, gölet ve aşırı yağışlarda yaşamını yitirmesi ve 11’i çocuk 28 kişi de yaralanmıştır.
* Cezaevlerinde hastalık, intihar, şiddet vb. çeşitli gerekçelerle en az 69 kişi yaşamını yitirmiş, 4 kişi de yaralanmıştır. Zorunlu ya da muvazzaf olarak askerlik görevini yaparken en az 17 kişi şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş, 5 kişi de yaralanmıştır. Yasa dışı örgüt saldırıları sonucu 1 kişi yaşamını yitirmiştir.
* İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre iş kazaları/cinayetleri sonucu Türkiye’de 2019 yılında bin 736 işçi yaşamını yitirmiştir.”
İşkence ve kötü muamele
İşkence ve diğer kötü muamele uygulamalarının büyük artış gösterdiğine dikkati çeken Türkdoğan, 2019 yılında tespit edilen işkence ve kötü muamelelerle ilgili şu bilgileri paylaştı:
“* Gözaltında ve gözaltı dışındaki yerlerde işkence ve diğer kötü muameleye uğradığını iddia eden kişi sayısı bin 477’dir.
* Bin 344 toplantı ve gösteriye müdahale edilmiştir. Bu müdahalelerde kaba dayak ve kötü muameleye maruz kaldıklarını iddia eden kişi sayısı 3 bin 935’dir.
* 7 zorla kaçırma vakası tespit edilmiş ve bunlardan 6’sının ailesi İHD’ye başvuru yapmıştır. Bu başvurulardan 5’i Birleşmiş Milletler Zorla veya İrade Dışı Kaybetmeler Çalışma Grubu’na yapılan başvuruları takiben bulunmuşlardır. Diğer kişinin akıbeti ise halen bilinmemektedir. Bulunan kişilerin işkence ve kötü muameleye maruz kaldıkları anlaşılmıştır.
* Ajanlaştırma iddiasıyla İHD Genel Merkezi ve şubelerine 2019 yılı içinde toplam 71 başvuru yapılmıştır. Basına yansıyan haberlerde ise 66 vaka tespit edilmiştir. Böylece toplam 137 kişi bu tarz bir işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalmıştır.”
Mezarlıklara saldırılar
Türkdoğan, insan hak ihlallerinin bir çoğunun Kürt sorunu kaynaklı olduğunu vurguladı. “İHD olarak Kürt sorununun her zaman demokratik ve barışçıl çözümünü savunduk” diyen Türkdoğan, 2019 yılında tespit edilen insan ve insancıl hukuk ihlallerine dair ise şunları paylaştı:
“* TİHV Dokümantasyon Merkezi tarafından 16 Ağustos 2015’ten 1 Ocak 2020 tarihine kadar geçen süre içerisinde toplam 11 il ve en az 51 ilçede resmi olarak tespit edilebilen en az 381 sokağa çıkma yasağı ilanı gerçekleşmiştir.
* Silahlı çatışmaların başlamasından bu yana özellikle silahlı militanların cenazelerinin bulunduğu mezarlıklara yapılan saldırılar ve mezar taşlarının tahrip edilmesi uygulaması 2019 yılında da maalesef devam etmiştir.
* 31 Mart 2019 yerel seçim sonuçları özellikle Türkiye’nin batısında ayrım gözetmeksizin yurttaşların büyük çoğunluğunun nefret söyleminin etkisine girmediğini, ayrımcı ve ötekileştirici dili reddettiğini ortaya koymuştur.
* Seçimlerin hemen ardından seçilmiş belediye başkanı, belediye eş başkanı, il genel meclisi üyesi ve belediye meclisi üyelerinden 61 kişiye KHK’li oldukları gerekçesiyle mazbataları verilmemiş, HDP’li 5 belediye meclisi üyesi ile 2 il genel meclisi üyesi de bu süreçte tutuklanmıştır.
* 19 Ağustos 2019 tarihinde sabahın erken saatlerinde ise İçişleri Bakanlığı kararı ile HDP’li Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye eş başkanlarının görevden alındığını ve onların yerine aynı illerin valilerinin görevlendirildiğine dair açıklama yapılmıştır.
* 2019 yılında Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik yeni bir kapsamlı askeri operasyonu olmuştur. Bu konuda Uluslararası Af Örgütü tarafından hazırlanan 1 Kasım 2019 tarihli raporda da askeri harekat kapsamında yaşanan baskının boyutunun, yetkililerin askeri operasyonları muhalif düşünceyi daha fazla ezmek ve korku salmak için bir bahane olarak kullanmaya vardırdıkları belirtilmiştir.”
İfade özgürlüğü
Türkdoğan, kişi özgürlüğü hakkı ve ifade özgürlüğü ihlallerine ilişkin ise şunları belirtti:
“* TGDP’nin 20 Ocak 2020 tarihinde açıkladığı rapora göre 2019 yılında gazeteci, muhabir, imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü olmak üzere 197 kişi tutuklu ve hükümlü olarak hapishanede tutulmaktadır.
* Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) her yıl yayımladığı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Nisan 2020 itibarı ile Türkiye 180 ülke arasında 154. sırada yer aldı. 2002 yılında ise bu endeksin 99. sırasında yer almaktaydı.
* 2019 yılında ifade, örgütlenme ve toplanma özgürlüğü haklarını kullandıkları için (sosyal medya paylaşımları dahil) adli soruşturmaya uğrayıp gözaltına alınanların sayısı 8 bin 803 kişi tespit edilebilmiştir. Bu kişilerden 831’i ise tutuklanmıştır.
* 2019 yılı sonu itibarı ile hapishanelerde bulunan eski milletvekili sayısı 7 olup, tutuklu belediye eş başkanı sayısı ise 17’dir.
* 2019 yılında ırkçı saiklerle nefret saldırısına uğrayan 21 kişi tespit edilebilmiştir. Bu kişilerden Şirin Tosun yaşamını yitirmiştir.
* Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yüz binlerce lira para cezası ve onlarca yıl hapis cezası tehdidi altında bulunan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin başta olmak üzere birçok kişi her an hapse girme tehdidi altındadır.”
Toplantı ve gösteri özgürlüğü
İsminde “Kürdistan” bulunan 4 siyasi partiye kapatma davası açıldığını hatırlatan Türkdoğan, açılan davaların mahkemelerinin devam ettiğini söyledi. 2019 yılı kural olarak barışçıl toplantı ve gösteri özgürlüğünün ortadan kaldırıldığını dikkati çeken Türkdoğan, eylemlere müdahale esnasında yapılan hak ihlallerinin da şu şekilde sıraladı:
“* OHAL uygulaması 19 Temmuz 2018 itibariyle sona ermiş ise de olağanüstü haldeki benzeri uygulamalar halen sürmektedir. Bu yasaklamalar jeotermal santrallerin olumsuz etkileri ile ilgili bir toplantıdan lise ve üniversite şenliklerine, kültür sanat ve doğa festivallerinden LGBTİ+ etkinliklerine kadar büyük bir çeşitlilik göstermektedir.
* İHD Dokümantasyon Merkezi’nin verilerine göre 2019 yılında toplanma ve gösteri hakkına yönelik 24 basın açıklaması, 13 yürüyüş, 3 miting, 2 şenlik, 1 parti kongresi olmak üzere toplam 43 etkinlik yasaklanmıştır. Yine aynı süre içerisinde valilikler ve az sayıda olmak üzere kaymakamlıklar tarafından tüm eylem ve etkinlikler 2 gün ile 1 ay arasında değişen sürelerde en az 96 kez yasaklanmıştır. 30 Kasım 2019 itibarıyla kesintisiz eylem yasağı Van’da bin 111 güne, Hakkari’de ise 255 güne ulaşmıştır.
* 2019 yılında kolluk güçleri toplantı ve gösterilere yönelik 1344 kez müdahalede bulunmuştur. Bu saldırılar sırasında en az 69 kişi yaralanmış, 3741 kişi gözaltına alınmıştır. 35 kişi tutuklanırken, 15 kişi hakkında ev hapsi, 120 kişi hakkında ise adli kontrol kararı verilmiştir.”
Kadına yönelik şiddet
Türkdoğan, “Kadınların hakları söz konusu olduğunda 2019 yılı yine birçok hak bakımından ihlalin yaşandığı bir yıl oldu” diyerek şöyle devam etti: “Kadınların yaşam hakları başta olmak üzere birçok hak ve özgürlükleri engellendi. 2019 yılında en az 431 kadın erkek şiddeti nedeniyle hayatını kaybetti. 359 kadın yaralı kurtuldu. En az 499 kadın taciz ve tecavüze, 726 kadın şiddete maruz kaldı. Resmi rakamlar ise şiddete uğrayan kadın sayısının 10 binlerle ifade edildiğini, şiddet sonucu yaşamını yitiren kadın sayısının ise daha yüksek olduğunu göstermektedir.”
ANKARA