İsveç’in Türkiye’ye teslim ettiği ve elektrikli işkence gördüğü ortaya çıkan Resul Özdemir’in ailesi ve avukatı olayı gazetemize anlattı. İsveç’te kamuoyu tepkisi artarken, olay AİHM ve İşkenceyi Önleme Komitesi’ne taşınıyor
Hüseyin Kalkan/İstanbul
Önce skandal bir şekilde İsveç’ten kaçırılarak Türkiye’ye getirildi. Daha bu konuda gösterilen tepkiler dinmeden, gözaltında işkence gördüğü ortaya çıktı. Ailesi ve avukatları şimdi Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’ne başvurmaya hazırlanıyorlar. Sözünü ettiğim kişi İsveç’in Türkiye’ye iade ettiği Resul Özdemir. Bir insanın işkence görme ihtimali varsa ya da can güvenliği tehlikeye girecekse o ülkeye iade etmek anayasal ve uluslararası bir suç kabul ediliyor. Bu nedenle iade işlemine Avrupa’da çok ender rastlanır. Yeni Yaşam bu şaşırtıcı olayın perde arkasını araştırdı.
Geçtiğimiz günlerde cezaevinde müvekkili ile görüşen Avukatı Naim Akbulak, müvekkilinin MİT’te ve TEM’de işkence gördüğünü kendisine anlattığın kamuoyuna açıkladı. Buna göre elektrikli işkence de yapıldı. Mezopotamya Ajansı’nda Erdoğan Alayumat’ın haberine göre, işkencelerden sonra hastaneye götürülen Özdemir’e rapor da verilmedi.
Karanlık labirentler
Yeni Yaşam’ın Stockholm’de ulaştığı Resul Özdemir’in İsveç’teki avukatı Abdullah Deveci, müvekkilinin Türkiye’ye teslim edilmesini ve işkence görmesini büyük bir skandal olarak niteledi. Özdemir’in kız kardeşi Sara Özdemir ise abisini iade eden İsveç hükümetine seslenerek, “Bir insan nasıl bile bile ölüme gönderiliyor” diye sordu.
Nasıl teslim edildi?
Baştan beri bu olayı izleyen, deneyimli gazeteci Murat Kuseyri, Özdemir’in tutuklanma ve Türkiye’ye teslim edilme sürecini anlattı. Kuseyri, şunları söyledi? “Resul Özdemir, buraya 2016 yılında geldi. Resul, Cizre’de babaannesi ile yaşıyormuş, Cizre olayları sırasında ayağından ve kolundan yaralanmış. Sonra Irak’a kaçmış. Ailesinin yardımları ile İsveç’e gelmiş. Ailesi İsveç’in batısında Karstad kentinde yaşıyor. 2016 yılında İsveç’e geldikten sonra, iltica başvurusunda bulunuyor, bu başvurunun sonucunu beklerken, bir kavgaya karıştığı için geçen yıl Aralık ayında gözaltına alınıyor. Ve 6 ay ceza alıyor.” Stockholm’da bulunan bir tutuk evine konulan Özdemir, sürmekte olan sınır dışı edilme davasının sonucunu beklerken, Türkiye’ye teslim edileceği haberleri yayılıyor. Kuseyri, bunun üzerine yaşanan gelişmeleri, şöyle anlatıyor: “Haber yayılınca buradaki demokratik kamuoyu harekete geçti. Türkiye kökenli 40 dernek, Resul Özdemir’in Türkiye’ye iade edilmemesi için İsveç Hükümeti’ne başvurdu. Dernekler imzaladıkları metni Adalet Bakanı’na ve Dışişleri Bakanlığı’na gönderdi.
Salgın başlayınca, İsveç, sınır dışı etmek için beklettiği insanları serbest bırakmaya başladı, o ara Resul’un buradaki avukatı onun da serbest bırakılması için başvurdu. Ancak reddedildi. Uçuşların iptal edilmesi üzerine Özdemir’in ailesi ve arkadaşları bir parça rahatladı. Uçak seferleri olmadığı için, gönderilemeyeceğini düşündüler. Ancak ailesi ile görüşen Resul Özdemir kendisine ‘Eşyalarını topla seni Türkiye’ye götüreceğiz’ dediklerini söylemiş. Buradaki avukatı Abdullah Deveci devreye girdi. Yetkililer avukata ‘Öyle bir şey yok’ demiş, Ancak bir süre sonra ailesi Türkiye’ye gönderildiğini Türk televizyonlarının haberlerinden öğrenmiş. Kız kardeşi haberleri izlerken, son dakika olarak geçen alt yazıda abisinin Türkiye’ye gönderildiğini öğrenir.”
Resmi yalan
Kendisi ile görüştüğümüz Sara Özdemir, “Abim Türkiye’ye kaçırıldı” diye tepki gösteriyor. Böylece İsveç makamlarının hem aileye hem avukata yalan söylediği anlaşılır. Avukatı İsveç Hükümeti’ne karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruda bulunur. Bu arda Kürt kökenli İsveç Milletvekili Amine Kakabaveh, Adalet ve Göçmen Bakanlığı’nın yanıtlaması istemi ile bir soru önergesi verir ve önergede işkence görme ihtimali olan Özdemir’in hangi gerekçe ile Türkiye’ye teslim edildiğini sordu. Bu önergenin 7 Mayıs’ta yanıtlanacağı açıklandı.
‘Ölüme göndermek’
Resul Özdemir’in kız kardeşi Sara Özdemir, işkence haberleri karşısında şoka uğradıklarını belirterek iki hükümete de soruları olduğunu söyledi: Sara Özdemir şöyle konuştu: “İki sorumuz var. Birini İsveç devletine yöneltiyoruz. ‘Bir insanı nasıl ölüme gönderirsiniz?’ İkincisini ise Türk hükümetine: Türkiye’de demokrasi ve insan hakları var deniliyor. Varsa bir insana nasıl işkence yapıyorsunuz.”
‘Abim kaçırıldı’
“Abim İsveç’te kaçırılarak götürüldü” diyen Sara Özdemir, “Bu, İsveç hükümeti ile Türk hükümeti arasında gizli bir anlaşma olduğunu gösteriyor. Ne ailesi olarak bize, ne de avukatına haber verildi. Gözaltında olan herkesin avukatı ile görüşüp onun değerlendirmesine göre hareket etme hakkı vardır. Resul Özdemir neden bu haktan mahrum edildi?”
Özdemir’in İsveç’teki avukatı Abdullah Deveci ise “Türkiye’ye teslim edilmesi yetmezmiş gibi, bir de işkence yapıldığı haberleri demokratik kamuoyu için tam bir şok oldu” diyor. Deveci şunları ekiyor: “İsveç yasalarına göre avukatına haber verilmesi gerekir. Zaten yetkililerin tavrından kuşkulanmıştım. Onun için birkaç kez e-mail gönderdim. Dönüş yaptılar ve Türkiye’ye göndermek gibi bir durum olmadığını söylediler. İki defa bana dönüş yaptılar. Öyle bir planın olmadığını belirttiler. Biz Türk medyasında öğrendik Türkiye’ye teslim edildiğini. Yetkililere neden bana haber verilmediğini sorduğumda, ‘işte şimdi haber veriyoruz’ dediler. Bu olayda hiçbir şey İsveç yasalarına göre gelişmedi.”
Avukat Deveci, müvekkili Türkiye’ye teslim edildiğinde İsveç Hükümeti’ne başvurduklarını, İsveç’e karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduklarını, işkence haberleri dolayısı ile bu başvuruyu yenileceklerini anlatıyor. İşkence haberlerinden sonra, Türkiye aleyhine Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’ne de başvuracaklarını belirtiyor. Deveci, ”İşkence haberi büyük tepki topladı. Sosyal medyada herkes bunu tartışıyor. İsveç halkı insan hakları ve demokratik haklar konusunda duyarlı bir halk. Buradaki Türkiye kökenliler de öyle. Şimdiden hükümet zor durumda kaldı. Meclis’te Milletvekili Amine Kakabaveh’nin soru önergesine ne cevap vereceğini bekliyoruz. Bu skandalın altından kalkmaları çok kolay olmayacak” diyor.