Sussex Üniversitesi Uluslararası Eğitim Direktörü Mario Novelli koordinatörlüğünde yürütülen ve Türkiye’den HDK (Halkların Demokratik Kongresi), Kolombiya’dan NOMADECS (Toplumsal Araştırmalar ve Eylem Birliği), Nepal’den NEMAF (Nepal Madhesh Vakfı) ve Güney Afrika’dan The Housing Assembly (Konut Meclisi) gibi toplumsal hareketlerin dahil olduğu “Sosyal Adalet Temelli Barış Mücadelesi Yürüten Toplumsal Hareketlerde Öğrenme ve Bilgi Üretimi: Çatışmalardan Etkilenmiş Dört Bağlamdan Örnek Olay İncelemeleri” başlıklı çalışma kapsamında Sussex Üniversitesi, Kolombiya, Nepal ve Güney Afrika’dan bir grup akademisyen ve insan hakları aktivisti 17-23 Temmuz 2018 tarihleri arasında Türkiye’yi ziyaret ettiler.
Dört ülkeden farklı alanlarda mücadele yürüten bu dört toplumsal hareketi bir araya getiren çalışma, dünyadaki karmaşık ve çatışmalı ortamlarda sosyal hareketlerin bilgi birikimi, strateji geliştirme ve sosyal adalet temelli barışın sağlanmasında ne gibi öğrenme deneyimleri geliştirdiğine odaklanıyor.
2000 yılında Kolombiya’da kurulan ve ülkenin güney batısında faaliyet yürüten NOMADESC, ülkedeki sendikalar, siyahi topluluklar, yerli halklar, yerinden edilenler ve çevreci gruplar gibi sosyal hareket aktivistleriyle birlikte çalışarak bu grupların birer Kolombiya yurttaşı olarak kendi haklarının bilincinde olma kapasitelerini güçlendirmek için strateji geliştirmelerine ve farklı toplumsal hareketler ile sinerji yaratmalarına yardımcı olmak için çalışmalar yürütüyor.
2007 yılında kurulan Nepal Madhesh Vakfı (NEMAF) Madhesh hareketinden esinlenen bir grup benzer düşünen genç tarafından kuruldu. Madhesh hareketi, 1996-2006 yıllarındaki Maocu isyan döneminde Madhesh bölgesindeki etnik azınlıkların sistematik olarak dışlanmasına karşı duyarlılığın arttığı bir siyasi söylem ortamında ortaya çıktı. The Housing Assembly (Konut Meclisi) ise Güney Afrika’nın başkenti Cape Town’daki konut eşitsizliği ile mücadele etmek amacıyla 2009 yılında kuruldu.
Konut mücadelesi, 1994 yılında Apartheid rejimi sona erdiğinde herkes için daha iyi bir hayat vaadi idealinin yok olduğunu hisseden milyonlarca yoksul insanın hayal kırıklığını temsil ediyor. Meclis’in sloganı “Herkes için iyi konut”. Çalışmanın Türkiye ayağını yürüten HDK’nin misafirperverliğinde hazırlanan bir haftalık programın bir kısmı araştırma ortağı olan dört toplumsal hareketin birbirileri ile etkileşimi ve deneyim paylaşımlarına dayanıyorken, bir kısmı da İstanbul, Ankara ve Diyarbakır’daki bir dizi çalışma ziyareti, atölye ve yuvarlak masa toplantısı gibi etkinliklerden oluştu. Heyet, 19 Temmuz günü Ankara’da HDK Eş Sözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu ve ESP Genel Başkan Vekili Fadime Çelebi’nin “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “terör propagandası” suçlamalarıyla yargılandığı davanın ilk duruşması için Ankara’daydı. Yine Diyarbakır’da DTK, İstanbul’da ise HDP bileşenleri ile bir araya gelen sosyal hareket üyeleri hem Türkiye’deki toplumsal mücadele deneyimlerini dinledi, hem de kendi ülkelerindeki mücadele deneyimlerini paylaştı.
Dört toplumsal hareket arasındaki bir haftalık paylaşım ve deneyim aktarımı, bize dünyanın farklı ülkelerinde baskı ve şiddetin ama aynı zamanda direnişin de ne kadar ortak yanlar içerdiğini bir kez daha gösterdi. Özellikle de toplumsal hareketlerin direniş repertuvarlarının ne kadar çeşitli ve yaratıcı olduğunu göstermesi bakımından da son derece ilginç bir deneyim oldu.
Toplumsal hareketlerin ortaya çıkma gerekçeleri ve talep katalogları birbirinden farklı olsa da özellikle merkezi devlet otoritelerinin onlara yöneliminde son derece ortak yanlar var: şiddet, baskı, zorla kaybettirme, yerinden etme, işkence. Kolombiya’daki NOMADESC deneyimi bize toplumsal barış mücadelesi yürütmenin ne kadar uzun ve meşakkatli bir yol gerektirdiğini ve özellikle barış müzakerelerinin yürütüldüğü çatışmasızlık anlarının merkezi iktidarlar açısından nasıl sürekli manipüle edildiğini, toplumsal hareketleri ortadan kaldırmaya dayalı stratejilerin birer parçası olarak kurgulandığını gösterdi.
Nepal’deki Madhesh halklarının ve Güney Afrika’daki Konut Meclisi hareketinin deneyimi ise; siyasal devrimini yapan toplumsal hareketlerin sömürge sonrası dönemde sosyal devrimlerini gerçekleştirememesinden kaynaklı süregelen toplumsal eşitsizlikleri bir kez daha gösterdi. Dört ülkeden katılımcılar da, klasik parti örgütlenmesini aşarak bir kongre etrafında bir araya gelen ve Kürt hareketi ile Türkiye solunu ortak bir mücadele zemininde buluşturan HDK’nin bir toplumsal hareket olarak Türkiye halklarının barış mücadelesindeki rolü ve yürüttüğü mücadelenin içeriği ile ilgili zengin bir gözlem ve deneyim biriktirdi.