HDP, Dersim Katliamı’na ilişkin Meclis’e Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Önergede, ayrıca yüzleşmenin gerçekleşmediği belirtilerek 4 Mayıs’ın anma günü olarak kabul edilmesi talep edildi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dersim Milletvekili Alican Önlü, 1937-38 yılları arasında gerçekleşen Dersim Katliamı’na ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle Meclis’e soru önergesi verdi.
Önergede, resmi olmayan verilere göre katliamda 70 bin insanın katledildiği ve yüzleşmenin hala gerçekleşmediği hatırlatılarak, “Dersim, toplumun kendini yönettiği, devlet-iktidar-egemen güç ilişkisine girmeden varlığını sürdürdüğü bir yerdi. Dolayısıyla kuruluş felsefesini Türklük ve Sünni İslam üzerine inşa eden tekçi, inkarcı ve asimilasyoncu bir devlet için bundan büyük tehlike olamazdı. Osmanlı’da ümmetten ayrı olduğu için tehdit görülen ve sosyal yapısı dağıtılması planlan Dersim, Cumhuriyet’e geçişte de uluslaşmanın önünde engel olarak görülmekteydi” denildi.
Talepler sıralandı
Önergede, şu taleplere yer verildi: “Dersim’in tüm tarihsel arka planıyla, gasp edilen hakları, dili, inancı ve kültürüyle yüzleşilmeli ve Dersim halkından özür dilenmelidir. 4 Mayıs’ın Tertele ve anma günü olarak kabul edilmesi ve bir an önce hakikat komisyonun kurularak, Dersim’in Raye Haq inancı, kültürü ve dili tanınıp, yasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Geçmişte olduğu gibi Dersim’in kültürel sınırları yeniden idari bir yapıya kavuşturulmalı ve başta Seyid Rıza ve idam edilenlerin mezarları olmak üzere, toplu katliam ve mezarlıklar ortaya çıkarılmalıdır. Ne yazık ki bunlar yapılmadan Dersim halkının acısı son bulmayacaktır.”
Önergede, Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle şu sorulara yer verildi:
“* Dersim 37-38’de gerçekleştirilen soykırım ve katliamdan dolayı Dersim halkının gasp edilen hakları iade edilmesi, dili, inancı ve kültürünün üzerindeki baskı ve asimilasyon politikalarının sonlandırılması ve yasal güvence altına alınması adına bir çalışma yapacak mısınız?
* Soykırım tanımından yola çıkarak Dersim 37-38’de yaşananlar soykırım mıdır? Eğer soykırım ise bu suçu işleyenlerin yargılanması adına bir çalışma yapacak mısınız? Soykırım değilse neden soykırım değildir? Dersim halkını farklı etnik ve inançsal yapıdan görmediğiniz için mi soykırım olduğunu düşünmüyorsunuz? Dersim 37-38’de yaşananların uluslararası hukuktaki tanımı nedir?
* 4 Mayıs’ın Tertele ve anma günü olarak kabul edilmesi adına bir hakikat komisyonu kuracak mısınız?
* Seyit Rıza ve arkadaşları hangi iddialar ve suçlamalardan dolayı idam edilmiştir? Bu suçlamalar hangi delil ve kanıtlara dayanmaktadır?
* Arşivlerde Seyit Rıza ve arkadaşlarının yargılandığı mahkemenin tutanakları bulunmakta mıdır?
* Seyit Rıza ve arkadaşlarına savunma hakkı verilmiş midir? Verilmiş ise savunmalarını hangi dilde yapmışlardır? Türkçe bilmeyenler savunmalarını hangi dilde yapmışlardır? Seyit Rıza ve kaç arkadaşı aynı suçlamalardan yargılanmışlardır? İdam cezası almayanların akıbeti ne olmuştur?
* 4 Mayıs 1937 tarihinde Dersim’in toplam nüfusu ne kadardı? Tertele sonrasında Dersim nüfusu ne kadar kaldı? 1937/38/39 tarihlerinde Dersim’de kaç yurttaşımız öldürülmüştür?
* Seyit Rıza ve arkadaşları idam sonrasında nereye gömülmüşlerdir?
* Dersim Tertelesi sırasında katledilenlere ait toplu mezarlar nerededir? Buna dair arşivlerde kayıt tutulmakta mıdır? Yok ise bu toplu mezarların ortaya çıkarılması adına bir çalışma yürütecek misiniz?
* Dersim katliamı sonrasında kaç kişi zorla göç ettirilmiş ve bu kişiler nereye gönderilmiştir? Katliam sonrasında ailelerinden koparılarak evlatlık verilen Dersim’in kayıp kızlarına ilişkin resmi kayıtlar tutulmuş mudur? Kaç kız çocuğu evlatlık verilmiştir?
* Dersim adının iadesi konusunda herhangi bir çalışmanız olacak mıdır?
* Dersim katliamına ilişkin gizlilik kararı konulan belgeleri kamuoyuyla ne zaman paylaşacaksınız?”
ANKARA