Tartışmaların odağında olan yeni infaz yasası için yapılan itiraz başvurusunu AYM 6 Mayıs’ta inceleyecek. Avukat İlkiz, yasasın yaratacağı farklı sorunlara dikkati çekerken, Eren Keskin ise ayrımcılığa vurgu yaptı
AKP ve MHP’nin ortak hazırladığı 70 maddelik “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, 15 Nisan’da Meclis’te kabul edildi ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Tutuklu gazeteci, yazar, aydın, sanatçı, siyasetçi, insan hakları savunucu ve tüm siyasi tutuklular yasada kapsam dışı tutulurken, uyuşturucu ve tecavüz gibi suçlardan cezaevinde olan binlerce adli tutuklu serbest bırakıldı. Bunlardan bazıları serbest kalır kalmaz yeniden suç işledi.
Anayasa’nın “eşitlik” ilkesine aykırı olması nedeniyle toplumun geniş bir kesimi yeni infaz düzenlemesine karşı çıktı. CHP’nin “şekil” yönünden iptal başvurusunda bulunduğu Anayasa Mahkemesi, dosyaya dair ilk incelemesini 6 Mayıs’ta yapacak. Bu nedenle gözler Anayasa Mahkemesi’nde. Deneyimli hukukçular Fikret İlkiz ve Eren Keskin yasası Mezopotamya Ajansı’ndan Erdoğan Alayumat’a değerlendirdi.
Başka sorunlar da ortaya çıkacak
Avukat Fikret İlkiz, yeni infaz yasasında uygulanmayan “eşitlik ilkesi”nin ceza infaz hukukunda ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’da kabul edilmiş olan temel bir ilke olduğunun altını çizdi. Bu temel ilkenin uygulanmaması ile hak ihallerinin artacağını ve başka sorunlar da yaratacağını vurgulayan İlkiz, “Örneğin suç ve cezada yeniden bir artışla karşılaşırsınız. Bu ortaya çıkacak olan sorunlardan birisidir. Bu sonuçları ortadan kaldırabilmek için ise yeniden bir mevzuat düzenlemesine gitmek zorunda kalırsınız. Bunun ceza hukukundaki adı, panik mevzuatıdır. Sonuçları yaşandıkça görülür ve ifade edilen suçlar bakımından da Türkiye’de bir ceza hukuku felsefesinin olmadığının göstergesidir” diye konuştu.
‘Bin 800 hasta mahpus var’
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Av. Eren Keskin ise, siyasi tutuklulara yönelik her zaman için eşitsiz bir infaz rejimi uygulandığının altını çizdi. Bir kesim cezaevinden çıkarılırken, sadece düşünceleri nedeniyle yargılananların cezaevinde tutulmaya devam edilmesinin ortaya doğallığında bir tuhaflık çıkaracağını vurgulayan Keskin, şöyle devam etti: “Salgın gibi çok özel bir süreçten bahsediyoruz ve cezaevlerinde bin 800 civarında ağır hasta mahpus var. Bunların hiçbiri tahliye edilmedi. Yasa o kadar eşitsiz ki sadece Öcalan yararlanmasın diye hemen 65-70 yaş sınırlamasına ‘örgüt’ suçunu getirdiler. O nedenle son derece eşitsiz bir uygulama olduğunu söyleyebiliriz.”
HABER MERKEZİ