Şarkı söyledikleri gerekçesiyle 3 kadın tutuklu ile birlikte görüş yasağı getirilen DTK Eşbaşkanı Güven, durumu ‘trajikomik olarak’ yorumladı
HDP’den Hakkari milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmeyen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, kaldığı Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde çeşitli hak ihlallerine maruz kalıyor. Güven’le aynı koğuşta bulunan kadınlara söyledikleri şarkılardan dolayı idare tarafından “Gereksiz olarak marş söylemek veya slogan atmak”tan 30 gün süre ile ziyaretçi hakkından yoksun bırakmaya dönük soruşturma açıldı. Verilen görüş yasağı cezasına, Güven ve kadın tutuklular, avukatları aracılığıyla itiraz etti. İfadelerine başvurulan tutuklu Elif Atdemir, beyanında slogan atmadıklarını, türkü söylediklerini belirterek, “İdarenin bunu kanıtlaması gerekir. Türkü söylemek benim en doğal hakkımdır. Bu konuda da bir yasaklama yoktur” dedi. Güven de, beyanın da, trajikomik bir durum ile karşı karşıya kaldıklarını ifade ederek, “Biz tutuklu insanlarız. Biz içeride hem türkü söyleriz, hem de oyun oynarız. Cezaevi idaresi kendi başına kalkıp bizim doğal duruşumuzla ilgili farklı iddialarda bulunuyor. Biz türkü söylemişsek ve bu türkülerin içerisinde Abdullah Öcalan ismi geçiyorsa bu suç olmamalıdır.” Diğer tutuklular da Güven ve Atdemir’in verdiği ifadelere katılarak, cezanın kaldırılmasını istedi.
‘Örgütü övücü sözler’
Mahkeme, şarkıda “Serok Apo” ifadesinin yer almasını, “örgüte övücü sözler sarf ettiklerinin duyulduğu” iddiasıyla Güven ile birlikte Elif Atdemir, Hilal Ölmez ve Menal Temel hakkında 30 gün süre ile görüş yasağı uygulanmasını onadı.
‘Ortada kanıt yok’
Konuya ilişkin kanıt talebinde bulunduklarını ancak bunun karşılanmadığını dile getiren avukat Cemile Turhallı Balsak da, “Cezaevinin her tarafı kameralarla görüntülenir. Hatta ses kaydı bile alınır. Sonuç olarak herhangi bir görüntünün olmadığı söylendi. Ortaya kanıt konulmamasına rağmen ceza onaylandı” diye konuştu. Balsak, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını söyledi.
DİYARBAKIR