HDK Kadın Meclisi’nden Fatma Kılıçaslan, salgın sürecinde de kadınlara ulaşmaya devam ettiklerini belirterek, “Ekonomik, hukuki ve psikolojik destek sağlayacak birimler oluşturmak için girişimler başlattık” dedi
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisi’nden Fatma Kılıçaslan, salgın süreciyle birlikte evde kalan kadınlar için ortamın son derece tehlikeli olduğunun altını çizdi. Eve çekilme süreci ile kadına yönelik şiddetin arttığını belirten Kılıçaslan, “Bu konuda her türlü önlemi almak devletin sorumluluğu altındayken, hiçbir önlem alınmadan kadınlar ve çocuklar Kovid-19 virüsü ve erkeklik virüsü arasında yaşam savaşı veriyor. Sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok yerinde kadınlara yönelik ev içi şiddet vakaları artmış durumda. Bazı ülkeler kadına yönelik şiddet vakalarıyla ilgili tedbirler alıyor, ancak özellikle toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derin olduğu ve kadınların şiddetten uzaklaşmak için ihtiyaç duyduğu hukuki ve sosyal destekler nitelikli değil. Türkiye gibi ülkelerde pandemi süreciyle birlikte zaten yetersiz olan önleyici tedbirler rafa kaldırılmış durumda. Özellikle sığınma evine başvuran kadınların başvuruları kabul edilmiyor, evlerine geri gönderiliyor” dedi.
Yeni infaz yasasıyla 6284 sayılı kanunun yok sayıldığını dile getiren Fatma Kılıçaslan, AKP-MHP hükümetinin toplumun öncelikli sorunları haline gelmiş kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı, ekolojik talan, ekonomik kriz gibi sorunlara yönelik tedbir almak yerine sermayeden yana tavır aldığını söyledi. Devletin kadına yönelik şiddeti ve katliamı önlemek adına bir önlem almadığı gibi bir de kadınların kazanımlarına göz diktiğini belirten Kılıçaslan, 6284 sayılı kanunun yapılan yeni infaz düzenlemesiyle yok sayıldığını söyledi. Kadına karşı suç işleyenlerin cezalandırılması için kadın örgütleri ile evde, okulda, sokakta, Meclis’te mücadele ettiklerini söyleyen Kılıçaslan, mücadelenin süreceğini dile getirdi. Çıkarılan infaz yasası ile siyasi tutukluların kapsam dışında bırakılmasına da değinen Kılıçaslan, “Devlet bu yasayla kadınlara, çocuklara, işçilere, ezilenlere bir bütün olarak topluma düşman hukuku uyguluyor” diye konuştu.
‘Yeni yaşamı biz kuracağız’
“Devletin hiçbir koşulda düşman hukukundan vazgeçmemesine karşı biz kadınlar her zaman barıştan yana olacağız” diyen Kılıçaslan, “Kadınlar örgütlü bir güç olmadıkça, öz güçlerinin farkına varmadıkça alınacak hiçbir tedbir kadınları bu şiddet sarmalından ve sömürü düzeninden kurtaramaz. Kadınlar, kadın dayanışmasını ve kadın mücadelesini büyütmeli, mücadeleye sahip çıkmalılar. Kadın özgürlükçü, demokratik, ekolojik bir yeni yaşamı kuracak olan bizleriz. Öz gücümüzün bilinciyle kapitalist sistemin kadın köleciliğine karşı dünyanın dört bir yanında kalpleri bizimle atan kız kardeşlerimizden aldığımız güçle mücadeleyi büyütüyoruz” ifadelerini kullandı. HDK olarak yaptıklarına ilişkin de Kılıçaslan şöyle dedi: “Bulunduğumuz yerellerde kadınların bu süreçte ekonomik, hukuki ve psikolojik destek sağlayacak birimler oluşturmak için girişimler başlattık. Kadınlara ulaşmanın her yolunu deniyoruz, bu kısıtlı zamanlarda kadınlara sesimizi duyurmak için sosyal medya kanalları üzerinden belirli başlıklarla kadınların gündemine dair canlı yayınlar gerçekleştiriyoruz. Bulunduğumuz her yerde ve her anda kadınların sesine ses katıyoruz.”
İSTANBUL