HDP Dersim İl Örgütü, süregelen ekolojik tahribatlara ilişkin açıklama yaparak, kutsalların ve yaşam alanlarının ‘işgal’ altında olduğunu vurguladı. İl örgütü, ekolojik yıkıma karşı halkın yanında olacaklarını belirtti
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dersim İl Örgütü, koronavirüs (Kovit 19) sürecinde gündemde olan ekolojik sorunlara ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Son zamanlarda taş ve kum ocaklarının doğa üzerindeki tahribatının tartışıldığı belirtilen açıklamada, “İl örgütümüz, Pülümür suyu üzerinde kum ocakları ve Mili köyüne yakın taş kırma ve kum eleme tesislerine karşı başlatılan imza kampanyasına dair, işletmecisiyle görüşme yapmış ve olumlu sonuçlar almıştır. Taş ocağı işletmecisi, halkımızın taleplerine olumlu cevap vermiş ve yılın sonunda şantiyesini kapatma sözü vermiştir” denildi.
Kutsallar işgal altında
Açıklamada 1938 Soykırımı ve 1993-94 köy boşaltmalarından sonra insansızlaştırılan toprakların bir kısmının hala yasak kapsamında olduğu bilgisi paylaşılarak, kentte bulunan çok sayıda kutsalın da “işgal” altında olduğuna vurgu yapıldı. Açıklamada, “Halkımız çok uzun yıllardır bu kutsalını ziyaret edip, çıra yakamamakta, lokmasını bu ziyarette pay edememektedir. Toprakları ve kutsallarından koparılan halkımız yoğun bir asimilasyon altında tutulmaktadır. Dersim’de yaşanan tüm çevresel, siyasal, toplumsal ve kültürel olaylara karşı ortak tepkimizi örgütleyemezsek, belediyemize Dersim tabelası da asamayız, yıkılmak için göz dikilen en büyük değerlerimizden Seyid Rıza heykelini de koruyamayız” diye belirtildi.
‘Her saldırıya karşı halkımızın yanında olacağız’
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Her tepeye dikilen, tüm doğayı tahrip eden ve mahremiyetimize göz diken kalekollara dair de bir çift sözümüz olmalı. Yine her yaz mevsiminde güvenlik güçleri tarafından yakıldığı söylenen ormanlarımıza da aynı duyarlılıkla yaklaşmak, onları her türlü saldırıdan korumak sorumluluğumuz var. Demokratik, ekolojik ve cinsiyet özgürlükçü paradigmayı kendine esas alan partimiz HDP, bol akarsuların olduğu, fauna ve flora çeşitliliği ayrıca endemik tür bakımından bir dünya mirası olan doğamıza ve halkımızın yaşam kültürüne yapılan her saldırıya karşı, halkımızın yanında olduk, yanında da olacağız.”
DERSİM