Saros Körfezi’ne yapılmak istenen FSRU tesisi için verilen mahkeme kararı yok sayıldı. Bakanlık mahkeme kararına rağmen süreci devam ettirirken, bu ısrarın Katar’ın baskısıyla yaşandığı anlaşılabiliyor
Edirne’nin Saros Körfezi’ne kıyısı bulunan Keşan ilçesine bağlı Sazlıdere köyü sahilinde, BOTAŞ tarafından yapılması planlanan yeniden gazlaştırma terminali (FSRU) ve Kara Boru Hattı, Taşıma ve Yükleme Limanı Projesi’ne karşı, Saros Gönüllüleri Dayanışma Komisyonu tarafından açılan yürütmeyi durudurma ve iptal davasında, bilirkişinin olumsuz görüş belirtmesi sonrası, Edirne Bölge İdare Mahkemesi tarafından ÇED raporunun iptal edilmesine rağmen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı proje için İnceleme Değerlendirme Komisyon (İDK) toplantısını gerçekleştireceğini duyurdu.
İDK 6 Mayıs’ta
Bölge halkının itirazlarına ve dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınına rağmen Bakanlık tarafından proje hakkında yapılan duyuruda 6 Mayıs’ta İDK toplantısının yapılacağı belirtilerek, “Edirne ili Keşan ilçesi sınırları içerisinde Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. tarafından yapılması planlanan Saros FSRU Gemi İskelesi Projesi ile ilgili 06.05.2020 tarihinde İDK Toplantısı gerçekleştirilecektir. ÇED Raporu İlgililere ve kamuoyuna duyurulur” denildi. Projeye karşı mücadele veren Saros Gönüllüleri Dayanışma Komisyonu Avukatı ve Trakya Platformu Dönem Sözcüsü Bülent Kaçar, bakanlığın duyurusuna yönelik açıklama yaptı.
BOTAŞ’ın itirafı
Kaçar açıklamasında, “O kadar aceleleri var ki süreci yeniden başlatmak yerine 2009/7 genelgesine dayanarak, ÇED dosyasının bir veya bir iki noktasında sanki yanlışlık varmışçasına küçük değişiklikler yaparak, düzeltilmiş ÇED raporunu İDK’ya sunuyorlar ve hemen İDK toplantısı tarihi belirleniyor. İDK toplantısından sonra da hemen projeye ÇED olumluyu verecekler” diye belirtti. Projenin yapılmasında BOTAŞ’ın ısrarının nedenini kestiremediklerini de vurgulayan Kaçar, “BOTAŞ avukatının verdiği cevap doğrultusunda bir itiraf var. Diyor ki, kurumumuzun dış alım taahhütleri vardır. Ayrıca dış pazarlara ulaştırmak zorundayız. BOTAŞ açıkça dış alım ve dış satım yapacağız diyor. Yani ülkemizdeki doğalgaz açığı sebebiyle FSRU tesisinin kurulacağını belirtmiyor” dedi.
Katar baskı mı yapıyor?
Türkiye ile Katar arasında 5.2 milyar dolarlık bir enerji anlaşması, Türkiye merkezli Metcap Energy Investments ile Katar merkezli Fusion Dynamics, Trakya doğalgaza dayalı petro kimya tesisinin inşaatı sürüyor. Tesiste 1 milyon tonluk polietilen ve polipropilen üretimi yapılacak. Petrokimya kompleksinin yanı sıra tesisin tüm enerjisini sağlayacak olan Kırklareli’de inşası süren doğalgaz kombine çevrim santralleri ortaklığın ana faaliyet alanlarından bir diğeri olacağı belirtiliyor. AKP iktidarı tarafından bu tesis için verilen yatırım teşviklerinde; 10 yıllık kurumlar, satış ve gümrük vergileri muafiyeti uygulanacak, çalışanlar için SGK ödemeleri hazine tarafından karşılanacak. Saros’a kurulmak istenen gazlaştırma FSRU tesisine LNG yani sıvılaştırılmış gazın Katar’dan geleceği ve bu gazın petrokimya tesisine ulaştırılacağı atılan adımlardan ve pandemi sürecinde bozulan ekonomik dengeye rağmen ısrar edilmesinden anlaşılabiliyor.
Dedeağaç FSRU tesisi
TürkAkım’nın Bulgaristan’a bağlanma anlaşması yapılmasına karşın sorunlar çözülebilmiş değil. Diğer yandan Bulgaristan’ın Rusya’ya doğalgaz bağımlılığını azaltmak için olduğu belirtilen, Yunanistan’ın kuzeyindeki Dedeağaç yüzer LNG terminali (FSRU) projesinden yüzde 20 hisse satın alması dikkat çekti. Bulgaristan Başbakanı Boyko Borissov, doğalgaz terminalinde Bulgaristan hissesinin Yunanistan’ın kamu enerji şirketi DEPA ile aynı olacağını belirtti. Terminalden yılda 6.1 milyar metreküp doğalgazın gelmesi beklenirken, ABD ve Katar’dan gelecek olan LNG’nin Yunanistan-Bulgaristan Boru Hattı yolu ile Güneydoğu Avrupa’ya ulaştırılmasının planlandığı açıklanmıştı.
Her şey Katar için
Dedeağaç’la ilgili gelişmeler, Saros’a yapılacak FSRU tesisinden gelecek gazın dış satım amacıyla kullanılmasını mantıklı kılmıyor. BOTAŞ’ın belirttiği dış alım gerekçesi ise boş bir iddia. TürkAkım boru hattından gelen gazın dahi pazara ulaştırılamamışken ve Türkiye’de arz fazlası gazın oluşmuş olması BOTAŞ’ın ve Bakanlığın aceleci tavrını açıklamaya yetmiyor. Saros körfezini yok edecek olan FSRU tesisinin kurulmak istenmesinden geriye tek bir gerekçe kalıyor, o da, Katarlıların kurmaya başladığı petrokimya tesisine yine Katar’dan LNG getirilmek istenmesidir. Doğalgazda aşırı arz fazlalığı ortaya çıkarken, bu bağlamda petrokimya üretimleri için teşvikler uygulayıp, bu alanda yatırımları arttırma çabası hem Trakya’da hem de Adana’da sürüyor.
EKOLOJİ SERVİSİ