CHP milletvekili Gülizar Biçer Karaca, infaz yasasıyla cezaevinden çıkan faillerin izlenmesi ve denetlenmesi için ağ kurulması gerektiğini belirtti
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Avukat Gülizar Biçer Karaca, infaz yasası, koronavirüs (Kovid-19) salgını ile mücadelede kadınlar ve tedbirsizliğin getirdiği riskleri ilişkin açıklamalarda bulundu.
“Kadınların yaşamı ‘tek adam’ ağzından çıkacak sözlere, vaatlere, temennilere ve koltuk kariyeristlerine teslim edilemeyecek kadar değerli” diyen Karaca, infaz yasasının ardından cezaevinden tedbir alınmadan salıverilen şiddet failleri nedeniyle kadınların risk altında bırakılmasının devletin uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerine aykırı olduğuna dikkat çekti. Biçer, 6284 saylı yasayı etkin uygulamayanların cezalandırılması gerekliliğine dikkat çekti.
‘Yanlıştan dönün’
Bu süreçte kadınlara ulaşılması, şiddet mağduru kadınların bilgilendirilmesi, periyodik olarak destek ve denetleme mekanizmasının oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Karaca, “Pandemi koşullarında hastaneye gitmekten çekinen, gidemeyen gittiğinde kolluk kuvvetinin eşlik etmediği şiddet mağduru kadın ne yapacak? Sığınma evi talebinde bulunamayacak, bulunsa geri çevrilecek, evinde şiddet döngüsüne mahkûm edilecek!Bakanlık acilen salgın süresince kadına yönelik şiddetle mücadele için bütünlüklü bir acil eylem planı açıklamalı ve devletin kanun ve yönetmeliklerini ihlal etme yanlışından da dönmeli” diye belirtti.
Bakanlık yetkililerini infaz yasasının ardından cezaevinden çıkan failler ile ilgili olarak izleme-denetleme etkin ağını kurmaya, acil eylem planı oluşturmaya, 6284’ün etkin uygulanmasına davet eden Karaca,
“kadın örgütlerinin talepleri taleplerimizdir” diyerek yapılması gerekenleri hatırlattı:
“Cezaevinden çıkan erkekler yeniden şiddet uyguladığında, kadınların şikâyetlerinin cezasızlıkla karşılaşması ya da ciddiye alınmamasının önü açılmış oluyor. Veri tutmak, şiddet mağdurları başvurularını önceliklendirmek, hastanelerde, karakollarda saatlerce bekletmemek, hakları içeren kamu spotlarını artırmak gerekiyor.
Kadınlar evdeki şiddetten kaçıp sığınağa gitmek istediklerinde kadınlardan istenen darp raporu pandemi koşullarında kadınların hastaneye gitmekten korkup şiddet gördükleri eve geri dönmesine ya da hiç o şiddet mekânından çıkamamasına sebep oluyor. Pandemi koşullarında, kadın beyanı esas alınarak darp raporu istenmeksizin şiddete maruz bırakılan kadının sığınma evine yerleştirilmesi sağlanmalıdır.
Sağlık hakkı gözetilerek, şiddet türlerinin hepsine karşı bilgilendirme yapılmalı, psiko-sosyal ve hukuki destek birimleri, acil kriz masaları oluşturulmalıdır.
Alo 183 kadına yönelik şiddet özelinde Acil Yardım Hattı olarak yapılandırılmalı, etkin çalıştırılmalıdır.
Kolluk kuvvetleri 6284 sayılı Kanunda tanımlanan görevlerini eksiksiz yerine getirmeli, getirmeyenler hakkında cezai işlem uygulanmalıdır. Şiddet uygulayanın evden uzaklaştırılması için gerekli uzaklaştırma kararları kanıt talep etmeden alınmalı, alınanların takipçisi olunmalı ve sığınma evi talebinde bulunan kadınlar doğru yönlendirilmelidir.
Kadınların yaşadığı şehir, milliyeti, darp raporu olup olmadığı sığınma evlerine kabul için şart olarak sunulamaz. Sığınma evi olmayan şehirlerde veya yer olmadığı durumda sığınak yerine kullanılabilecek yerler, alanlar sağlanmalıdır.
6284 sayılı Kanunu uygulama kararlılığı gösterilmeli, evler şiddetin mekanları olmaktan kurtarılmalıdır.”
ANKARA