Koronavirüs tehdidine rağmen çocukları tahliye edilmeyen tutuklu yakınları, cezaevlerindeki hak ihlallerinin arttığına dikkat çekerek ‘Suç örgütü lideri Çakıcı’yı bıraktılar, çocuklarımız ölüme terk edildi’ dedi
Koronavirüs (Covid-19) salgını hızla yayılarak can almaya deva ediyor. Salgın için en riskli yerlerden olduğu sıkça belirtilen cezaevleri için ise bir adım atılmadı. İnfaz düzenlemesine ilişkin yürürlüğe giren düzenlemeden siyasi tutuklular yararlanamadı. İnsan hakları örgütleri ve aileler başta olmak üzere toplumun çoğu kesiminden salgının cezaevleri üzerindeki tehlikesine ilişkin her gün yeni açıklamalar geliyor.
Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan tutuklu yakınları da cezaevlerindeki hak ihlalleri ve yetersizlikleri sıraladı.
Bu arada Kırıkkale F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutuklular da Ocak, Şubat ve Mart ayında yaşadıkları hak ihlallerini raporlaştırdı. Tutukluların mektup aracılığıyla gönderdiği raporda, salgın nedeniyle açık ve kapalı görüşler ile spor faaliyetlerinin yasaklandığını, görüş günlerinde ekstra 10 dakika telefon görüş hakkı verildiği belirtildi.
Raporda, Adalet Bakanlığı tarafından cezaevlerinde hijyen önlemlerinin alınmasına dair aldığı karara rağmen koğuşlara baskın ve aramaların sürdürüldüğü kaydedildi. Raporda, kanser, astım ve kronik rahatsızlıkları olan hasta tutukluların dahi hijyen için talep ettiği malzemelerin verilmediğine dikkat çekildi.
Muayene edilmedi
Raporda, Ankara Şehir Hastanesi Radyasyon Onkoloji bölümünün kanser taraması raporuna göre 1 Mart’ta tedavi görmesi gereken Cihat Özdemir’in, 9 Mart’ta hastaneye götürüldüğü belirtildi. Ayrıca 24 Mart’ta sağlık kurulu raporu için Cihan Özdemir’in Ankara Dışkapı Hastanesi’ne götürüldüğü ancak Endokrin doktorunun, Özdemir’in yanında bulunan infaz görevlisine “Seninle hallederiz” diyerek, Özdemir’i muayene etmeden odadan çıkardığı ifade edildi.
Kelepçeli muayene baskısı
Raporun devamında şu ihlallere yer verildi:
* Sadık Sabancılar, Ocak, Şubat ve Mart ayında diş tedavisi için Kırıkkale Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’ne götürülmüş, fakat kelepçeli muayene dayatmasını kabul etmediği için tedavisi edilmemiştir. Ayrıca aynı hastaneye yapılan sevki, tek hücreli ring aracı dayatmasını kabul etmediği için iptal edildi. En son Kırıkkale Tıp Fakültesi Diş Hekimliğine olan sevki ve 11 Mart tarihindeki Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi Ortopedi bölümüne olan sevki Kovid-19 nedeniyle iptal edildi.
* Sinan Akbayır’ın tedavisi, 18 Şubat’ta götürüldüğü Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi KBB polikliniğinde, kelepçeli tedavi dayatılması nedeniyle yapılmamıştır.
* Resul Kocatürk’ün astım, hiptroit, otoimmüm hepatit gibi kronik sağlık sorunları bulunmaktadır. Cezaevi idaresi ve Adalet Bakanlığı’na maske, kolonya, sıvı dezenfekte gibi malzemeleri talep dilekçelerine cevap dahi verilmedi.
Mektuplar verilmedi
* Mektuplar sakıncalı bulunduğu ve ‘örgütsel haberleşme’ gerekçesiyle verilmiyor.
* 4 Mart’ta gönderilen Emile Zola’nın ‘Tohum’ isimli kitabı, ‘bazı satırların altının çizilmiş’ olduğu gerekçesiyle verilmedi.
* ‘Bizim Ferhat’ isimli kitap, toplatma kararı olduğu, ‘Faşizmin Yalanları’ adlı kitap bandrolü olmaması ve ‘Sıcak Haziran’ isimli kitap da ‘Halkı direnişe örgütleyen haberler bulunduğu ve bu durumun kurum içerisinde karışıklığa sebep olacağı, ileride telafisi mümkün olmayan eylem ve durumlara dönüşebileceği’ gerekçesiyle verilmedi.
* Yeni Demokrasi Gazetesi’nin 55’inci sayısı, Kızıl Bayrak Gazetesi’nin 8-21 Şubat tarihli sayısı, Mücadele Birliği Gazetesi’nin 19 Şubat-4 Mart tarihli sayıları, Özgür Gelecek Gazetesi’nin 19 Şubat-3 Mart tarihli sayıları verilmediği gibi, 3 Mart sonrasında gelen dergi ve gazeteler gerekçesiz bir şekilde verilmemektedir.
* Selçuk Çelik’e, mahkeme sevki sırasında ring aracındaki kamerayı kapattığı ve slogan attığı gerekçesiyle cezaevi disiplin kurulu tarafından ‘1 ay ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma’ ve ‘bir ay haberleşme ve iletişim araçlarından yoksun bırakma’ cezası verildi.
* Cezaevi’nde sürdürülen uzaktan eğitim, 24 Ocak’ta ‘Bakanlıktan yazı geldi’ gerekçesiyle sonlandırıldı.
* Ağır Ceza Mahkemesi ve İnfaz Hakimliği tarafından yeşil renkte kıyafetlerin tutuklu ve hükümlülere verilmesi kararına rağmen, gelen kıyafetler ‘yeşil’ renkli denilerek verilmiyor.
Maske ve eldiven verilmedi
Düzce T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan epilepsi hastası Selami Keleş de haftalık telefon görüşmesinde cezaevinde maruz kaldıkları hak ihlallerini annesi Güzel Keleş’e aktardı. Cezaevi idaresinin koronavirüse dair gerekli önlemleri almadığını belirten Keleş, kendilerine maske ve eldiven verilmeyip, ateşlerinin dahi ölçülmediğini dile getirdi. Revir ve hastaneye götürülmediklerini söyleyen Keleş, kendilerine sadece ilaç verildiğini, gardiyanların maske ve eldiven takmadığını belirtti.
‘Çocuklarım ölüme terk edildi
İki oğlu farklı cezaevlerinde tutuklu bulunan baba Mehmet Ali Can da sorunlara dikkat çekti. Can’ın çocuklarından Erdal Can, Silivri 5 Nolu L Tipi Cezaevi’nde, Fırat Can ise Denizli T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor. Babanın alınan salgın önlemleri nedeniyle sadece telefon görüşmesi yapabildiği çocuklarının durumlarına dair duyduğu kaygı, çocuklarının anlatımlarıyla daha da arttı.
Silivri Cezaevi’nde bulunan oğlu Erdal Can’ın daha önce birkaç kez ameliyat geçirdiğini ve bir böbreğinin alındığını belirten baba Can, görüştüğü oğlunun 4 arkadaşlarında salgın belirtileri görülmesine rağmen cezaevi idaresi test yaptırılmadığını söylediğini aktardı.
Denizli T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan diğer oğlu Fırat Can’ın ise 20 kişilik koğuşta kaldığını söyleyen baba Can, bu nedenle bazı tutukluların yerde yatmak zorunda kaldığını dile getirdi. Çocuklarının yaşamından kaygı duyduğunu söyleyen baba, tepkisini “Organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’yı, hırsızları ve tecavüzcüleri çıkardılar. İki hasta tutuklu oğlum ise ölüme terk edildi” sözleriyle gösterdi. Baba Can, salgından kaynaklı dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de tüm tutuklu ve hükümlülerin bir an önce serbest bırakılmasını istedi.
Yemekleri verilmiyor
Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki tutuklu Mazlum Güzel, kardeşi Fırat Güzel ile yaptığı görüşmesinde, koranavirüse karşı hiçbir önlem alınmadığını ve yemeklerin tam verilmediğini iletti.
Ağabeyi Mazlum’la iki gün önce telefonla görüşen Fırat Güzel, her cezaevinde olduğu gibi abisinin kaldığı cezaevinde de hijyen problemlerinin yaşandığını belirterek, cezaevinde koronavirüs için alınan hiçbir tedbirin olmadığını ifade etti.
Güzel, “Abim koğuşlarına baskın yapıldığını, ‘ihbar var’ denilerek tutuklar ifadeye alındığını, bununla birlikte hiçbir gazetenin verilmediğini söyledi. Yemekleri tam verilmiyor, iyi beslenemiyor ve rahat bırakılmıyorlar. Tutuklular üzerindeki bu zulme artık son versinler. Virüsün tüm dünyaya bulaştığını herkes biliyor. Devlet cezaevlerini korumuyor” dedi.
Herkes için adalet çağrısı
AKP-MHP ortaklığıyla kabul edilen infaz yasasının tamamen adaletsiz olduğunu vurgulayan Güzel, “Af kanunu tamamen anlamsızdır. Bütün çetecileri, gaspçıları, tacizcileri çıkardılar. Siyasiler ise düşüncelerini özgürce söylediği için tutuklulukları devam ediyor. Bunun bir an önce düzeltilmesi gerekiyor. Ağabeyim gibi binlerce kişinin serbest kalması gerekiyor” diye konuştu.
HABER MERKEZİ