KESK, İstanbul’da bulunan 35 işyerinde 1.328 kamu emekçisinin salgına yakalandığı açıkladı. Bu işyerlerinden sadece 3’ünün karantinaya alındığını da vurgulayan KESK, gerekli önemlerin alınması gerektiğini vurguladı
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, “KESK İstanbul Covid-19 Salgın İzleme Kurulu Raporu”nu açıkladı. Konfederasyonlarına bağlı sendikaların İstanbul şubelerinin gönderdiği raporların ortaklaştırılmasıyla KESK Şubeler Platformu Dönem Yürütmesi tarafından hazırlanan İstanbul Covid-19 Salgın İzleme Raporu, haftalık periyotlarla kamuoyuyla paylaşılacak.
Raporda, işyerlerine ilişkin tespit edilen sorunlar, öneriler ve taleplere yer verildi.
Raporun, “İşyerlerinde Çalışma Durumu ve Süreleri” alt başlığında, hükümetin zorunlu olmayan kamu işyerlerinde çalışmayı zorunlu kılarak hem kamu çalışanlarını hem de vatandaşların sağlığını tehlikeye attığına vurgu yapıldı.
Sağlık çalışanlarına dönük tedbirler yetersiz
Raporun, “İşyerlerinde Covid-19 Salgınına Karşı Alınan Tedbirler” alt başlığında da, Kovid-19 sonuçları pozitif çıkan işyerlerinde çalışmaların devam ettiği belirtilerek, “Acilen Kovid-19 sonuçları pozitif çıkan işyerleri karantinaya alınmalıdır. Sağlık işkolunda kullanılan koruyucu ekipmanlar büyük oranda bağışlarla karşılanmakta bağışların kalitesinin giderek düştüğü gözlenmektedir. Sağlık emekçilerinin barınması konusunda ayrılan yerler olmakla birlikte sayılarının çok yetersiz olduğu ve buralarda yemek ihtiyacının karşılanmadığı bilgisi verilmiştir. Çalışan sağlık emekçilerinin ulaşım ihtiyacı ücretsiz kılınmış olmakla beraber toplu ulaşım kullanıyor olmaları risk faktörü olarak belirlenmiştir. Vaka görülen işyerlerinde görülen farklı uygulamalar ve karantina yoluna gidilmemesi hem hizmet veren kamu emekçilerini hem de hizmet alan yurttaşların sağlığını tehlikeye atmaktadır. Ayrıca vaka görülen işyerlerinin bir çoğunda bütün çalışanları ve ailelerini kapsayan bir tespit (test) ve izolasyon çalışması yürütülmemiştir” ifadelerine yer verildi.
Sağlık işkolunda alınan tedbirlerin başarılı olabilmesi için önce çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çekilen raporda, “Saatlerce kişisel koruyucu ekipmanlar içinde çalışan bir sağlık çalışanı günlük yapmış olduğu işin en az 5 katı efor sarf ediyor. Bu fiziksel yorulma karşısında kendini korumaya enerjisi kalmıyor. Sağlık işkolunda hala KKE eksik olduğu kurumlar olduğu görülmektedir. Özellikle birinci basamak sağlık kuruluşlarında hiç ulaşmayan, ulaşmasına rağmen de ciddi yetersizliğin yaşandığı yerler olduğu bilinmektedir. Sürecin şeffaf yürütülmemesi Covid-19 olan sağlık çalışanlarının sayısını belirlemekte sorunlar yaşanmasına neden olmaktadır” denildi.
35 işyerinden 3’ü karantinaya alındı
“Covid-19 Vakası Görülün İşyerleri” alt başlığında ise, “İstanbul’da vatandaşlarımızın her gün hizmet almak için gittikleri PTT işyerleri, Nüfus, Tapu Müdürlükleri, Vergi Daireleri, İŞKUR’lar başta olmak üzere 35 işyerinde toplam 1328 kamu emekçisinde Covid-19 vakası görülmüştür. 35 işyerinden sadece 3’ünde karantina uygulanmaktadır” denilerek, kapsamlı bilgilendirmelere yer verildi.
‘Zorunlu görevlendirmeler’
Raporun, “Çalışma Alanı Dışında Zorunlu Görevlendirmeler ve Hak İhlalleri” alt başlığında ise, kamu emekçilerinin kimi birimlerde kendi mesleki alanı dışında resen görevlendirilmeyle karşı karşıya kaldığı belirtilerek, “Sağlık işkolunda bakanlıkça çıkartılan genelgeler çerçevesinde birçok sağlık emekçisi farklı yerlerde ve görev tanımlarının dışında, eğitim müfredatları çerçevesinde görevlendirilmişlerdir. Hatta il dışından ilimize dönük hazırlanmış bir görevlendirme genelgesi hazırlanmış durumdadır. Eğitim İşkolunda idari izinli bulunan öğretmenler görev tanımları ve mesleki formasyonlarıyla ilgili olmayan alanlarda çalışmak üzere Beykoz Kaymakamlığınca Vefa Sosyal Destek Gruplarında resen görevlendirilmişlerdir” diye kaydedildi.
Öneri ve talepler
Raporun son bölümünde “Görüş, Öneri ve Taleplerimiz” alt başlığına yer verildi. Emekçilerin bir yandan hayatları pahasına çalıştırılmaya devam ederken diğer yandan risk grubundaki aile bireylerine hastalığı bulaştırma riskinin sürdüğüne dikkat çekilerek, talepler şu şekilde açıklandı:
*Yaşamsal öneme sahip olmayan işkollarında çalışan bütün emekçiler mali ve sosyal hakları korunarak ücretli izne çıkarılmalıdır.
*Çalışmayı sürdüren kamu emekçilerine düzenli test uygulanmalıdır.
*Covid-19 vakası görülen işyerlerinde karantina uygulanmalıdır.
*Salgınla mücadele konusunda kamu kurumları şeffaf olmalı, meslek örgütleri ve ilgili sendikalar sürece dahil edilmelidir.
* Bu sürecin ancak toplumsal dayanışmayla aşılabileceği sendikamız tarafından defalarca dile getirilmiştir. Ancak bunun yolu kamu emekçilerini, eğitimini almadıkları ve kendi alanları dışındaki işlerde görevlendirmek değildir. Vefa Sosyal Destek Grupları gibi uygulamalarda resen görevlendirmelere son verilmeli gönüllük esas alınmalıdır.
*Bu dönem içerisinde tutuklu ve hükümlerin durumuyla ilgili, tedbir gerekçesiyle çıkartılan infaz yasası maalesef tedbir almaktan çok uzak, özellikle muhalif siyasetçilere, gazetecilere, öğrencilere ve sendikacılara karşı intikamcı bir yaklaşım barındırmakta, dolayısıyla cezaevlerindeki muhalifleri ölüme terk eden bir yaklaşımla çıkartılmıştır. Çıkartılan bu infaz yasası tüm toplum açısından olduğu gibi biz KESK’li emekçiler açısından de ciddi yaşamsal kaygılar yaratmaktadır.
* Beslenme konusunda gıda takviyeleri yapılmalı, barınma konusundaki yetersizlikler çözülmeli.
* Sağlık emekçilerinin ulaşım meselesi için ayrı planlama yapılmalı.
* Ataması yapılmayan sağlık emekçilerinin ataması yapılmalı, KHK’lı sağlık emekçileri işlerine geri dönmeli, güvenlik soruşturmasında bekleyenler işe başlatılmalıdır.
* Şuan bakanlığın açıklamış olduğu tavan performans ödemesinden yararlanamayan 4-D kadrosunda çalışan sağlık emekçilerinin özlük ve mali haklarında bir an önce iyileştirmeye gidilmelidir.
*Halk ile birebir temas halinde olan tüm PTT personeline düzenli aralıklarla covid-19 testi uygulanmalıdır.
*Özellikle maaş dağıtımında çalışan dağıtıcı arkadaşların tam teşekkülü koruyucu kıyafetlerin temin edilmesi gerekmektedir.
* Gişelerin önüne vatandaşlarla teması kesecek cam bölmeler konulmalı, paranın teslimi için de çekmeceler kullanılmalı.
* UPİM, AVPİM, AYPİM gibi kargo ve posta işleme merkezlerindeki gönderiler , iş yerleri ve personel servis araçları günlük dezenfekte edilmelidir.
* Çoğu idari izinli personelden dolayı zaten az personelle hizmet veren PTT’nin acilen personel alımına giderek dağıtımdaki personelin de Cumhurbaşkanlığı genelgesindeki dönüşümlü esnek çalışmaya geçilmesi sağlanmalıdır.
*Yaşadığımız krizden en az hasarla çıkmanın tek yolu toplumsal dayanışmayı yükseltmekten, başta sağlık emekçileri olmak üzere tüm çalışanları ve halkı koruyucu önlemlerin hiç vakit kaybetmeksizin hayata geçirilmesinden, köklü ve kapsamlı bir sosyal devlet programının uygulanmasından geçer.”
İSTANBUL