İnfaz düzenlemesi dışında tutulan siyasi tutuklulardan HDP’li Nurhayat Altun, 3 gün boyunca kendilerine yemek verilmediğini, sadece hazır çorba verildiğini aktardı
Koronavirüs salgını (Covid-19) tüm dünyada can almaya devam ederken, bu kapsamda hazırlanan infaz düzenleme yasasının siyasileri kapsamamasına da tepkiler sürüyor. Ayrıca adli tutukluların tahliye edilmesinin ardından cezaevlerinde yemek sorununun da ortaya çıktığı öğrenildi.
Yerine kayyum atanmasını ardından tutuklanan ve 4 yıldır Kocaeli Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Dersim Belediyesi eski Eşbaşkanı Nurhayat Altun, dün ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde, adli tutukluların serbest bırakılmasının hemen ardından 3 gün boyunca kendilerine yemek verilmediğini aktardı.
Hazır çorba veriyorlar
Görüşmeyi aktaran Altun’un ablası Bezar Yıldırım, tahliyelerin başlaması ardından cezaevinde tutuklulara 3 gün boyunca sadece çorba verildiğini belirterek, “Nurhayat ve bulunduğu cezaevinde kalan tutsaklar, şu an hücrelerinde izole durumdalar. Haber alma imkanları yok, haftada bir kez 20 dakikalık telefon dışında hiçbir iletişim imkanları bulunmamaktadır” dedi.
Yıldırım, kardeşinin yüksek tansiyon rahatsızlığının bulunduğunu ifade ederek, “Cezaevleri ölüm evine dönüşmeden önlem alın” çağrısında bulundu. Cezaevlerinde tutukluların devletin sorumluluğu altında olduğunu hatırlatan Yıldırım, çıkarılan infaz yasasıyla iktidarın siyasi tutsakları ölüme terk ettiğini dile getirdi.
‘Kızımı kucaklamak istiyorum’
2016 yılından bu yana Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Milletvekili Selma Irmak’ın annesi Emine Irmak, da “Bir buçuk yıldır kızımı göremiyorum, onu kucaklamak istiyorum” diyerek salgına karşı alınacak ilk önlemin cezaevlerinin boşaltılması olduğunu söyledi.
‘Hesabını kim verecek’
Halk için çalışan siyasetçilerin koronavirüs salgınına rağmen hala cezaevinde tutulduklarını belirten Irmak, “Asıl suçlu siyasileri cezaevine kapatıp ailesinden ve sevdiklerinden uzakta bırakanlardır. Kızım haksız yere yıllardır cezaevinde kaldı ve kalmaya devam ediyor. Ben yıllardır kızıma hasret yaşıyorum, bunun hesabını kim verecek? Hastayım ve yaşlıyım, bana bir şey olursa onu göremeyebilirim, bu durum beni çok üzüyor. Bu durumun suçlusu kim?” diye sordu.
Kalp hastası olan anne Irmak, son bir buçuk yıldır hastalıklarından kaynaklı Mardin’den Kandıra’ya gidemediğini, sadece haftalık telefon görüşmeleri ile kızından haber alabildiğini dile getirerek, “Kızımın yanımda olmasını istiyorum. Kızımı ve arkadaşlarını serbest bırakın” dedi.
‘Adaletsizlik derinleştirildi’
Milletvekili Irmak’ın kardeşi Ramazan Irmak da siyasi tutukluların yeni çıkarılan yasa dışında bırakılmasına tepki gösterdi. Irmak, “Ablam ve şahsındaki diğer siyasi tutsakların bırakılması için herhangi bir düzenlemeye gerek kalmadan asgari hukuk normlarının yerine getirilmesi yeterli iken çıkarılan yeni infaz yasası, yaşanan bu adaletsizliği daha da derinleştirmiştir. Tecavüzcülerin katillerin serbest kaldığı, muhalif düşünce suçlularının ölüme terkedildiği bir infaz yasası taraflıdır, vicdani ve hukuki değildir” dedi.
Cezaevindeki tutuklulara kişisel koruyucu ekipmanların verilmediğini kaydeden Irmak, “Bazı cezaevlerinde vakaların çıkması, hatta ölümlerin yaşanması zaten bağışıklık sistemleri cezaevi koşullarında zayıf düşmüş siyasi tutsaklar için bizi ciddi anlamda kaygılandırıyor. Cezaevleri salgın riskine karşı hiçbir şekilde hazırlıklı değil, bu koşullarda herhangi bir tedbirle salgını önlemek mümkün değildir. Yapılması gereken acilen tahliyelerin sağlanmasıdır” ifadesinde bulundu.
Kaynak: MA/Arjin Dilek Öncel