Yurttaşların elektrik, doğalgaz gibi fatura bedellerinin çok yüksek geldiğiyle ilgili şikayetleri artıyor. TÜKODER Başkanı Aziz Koçal ile DİSK Enerji Sen Başkanı Süleyman Keskin, ‘Koronavirüsün faturası yine yoksul halkın üzerine kesiliyor. AKP yurttaşları değil enerji şirketlerini koruyor’ dedi
Yadigar Aygün/İstanbul
Koronavirüs salgını sırasında faturaların devlet tarafından ödenmesi veya ertelenmesi taleplerine karşın Enerji Piyasası Denetleme ve Düzenleme Kurumu (EPDK) yaptığı açıklamada, önümüzdeki 3 ay süresince elektrik ve doğalgaz için karantina uygulaması olan yerlerde yeni fatura kesilmeyip ortalama tüketim değerleri üzerinden işlem yapılacağını açıklamıştı. Bu açıklamanın ardından yurttaşlar, sosyal medyadan faturalarını paylaşarak çok yüksek faturalar geldiğini dile getirmeye başladı. Konuya ilişkin Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Başkanı Aziz Koçal ile DİSK’e bağlı elektrik, gaz, su ve baraj çalışanlarını kapsayan Enerji-Sen Başkanı Süleyman Keskin, konuyla ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulundu.
Halk değil şirketler korunuyor
TÜKODER Başkanı Aziz Koçal, açıklanan ekonomik paketlerin yurttaşları korumadığını vurgulayarak, tüketicilerin iktidar tarafından korunmadığına dikkat çekti. Koçal, “Açıklanan paketler incelendiğinde yoksul vatandaş lehine dişe dokunur bir düzenleme olmadığını görüyoruz. Hatta küçük esnaflar dahi bu paketlerde yok, tamamen büyük sermaye gruplarına yönelik paketler açıklanıyor. Kıyaslama yolu ile fatura okuma sistemine geçilmesinde dahi
güçsüz olan tüketici korunmamış, güçlü olan dağıtım şirketleri korunmuştur. Vatandaşların beklentisi kıyaslama yolu ile fatura değil, faturaların devlet ve dağıtım şirketleri tarafından ödenmesidir. Kıyaslama yolu ile faturanın karantina altında olmayan, risk taşımayan bölgelerden geldiği yönünde şikayetler geliyor, Ülkemizde öyle bir sistem var ki, bir kapı aralanıyor ama güçlü kesim o kapıyı tamamen açıyor. Hatta duvarı dahi yıkıyor. EPDK riskli ve karantina bölgesi dışında faturalarınızı kontrol edin, kıyaslama yolu ile gelen fatura olur ise kuruma dilekçe verin. Böyle bir yöntem olamaz. Halkın çıkarını devlet korumak zorunda, yasal düzenlemeleri ona göre yapmak zorundadır. Nitekim Anayasanın 172. maddesi de devlete tüketicileri koruma görevini vermiştir” dedi.
Şikayetler var
Koçal, yurttaşların geçim zorluğu ve işsizlikle karşı karşıya olduğunu belirterek, ilerleyen süreçlerde yurttaşların faturalarını ödeyemez hale geleceğini söyledi. “Yurttaşlara ‘evde kal’ dediler, tabi ki evde kalınca faturalar da yükselecek” diyen Koçal, ardından şu uyarıda bulundu: “Ancak sayaçların okunmadan gönderilen faturaların yüksekliğinde şikayetler var. İlginç olan, kıyaslama yolu ile kesilen faturaları konutlara gönderirken risk olmuyor ama sayaçlar okunurken risk oluyor. Faturayı götüren kişi kafasını kaldırıp sayacı okuyup faturasını kesebilir. Burada dağıtım şirketlerine bir kıyak var kanaati bizde güçleniyor. Yurttaşlarımıza ‘evde kal’ dedik, işyerleri tedbir amaçlı kapandı. İşçiler ücretsiz izne ayrıldı, emekliyi eve kapattık, ama yaşam eve sığmıyor, faturalar geliyor, kira geliyor, temel gıda tüketimi artıyor, banka kredi taksiti, kredi kartı ödemeleri geliyor, ne yapacak yurttaşlar? Hangi para ile ödeyecekler?”
Ekonomik paket açıklanmalı
Son çıkarılan yasa ile belediye meclislerine su faturalarını üç ay erteleme yetkisi verildiğini hatırlatan Koçal, ertelenen su faturalarının 3 ay sonra yurttaşlar tarafından nasıl ve hangi parayla ödeneceğini sordu. Koçal, sözlerine şöyle devam etti: “Bakın son yapılan yasal düzenlemede işçi çıkartmalar yasaklanıyor, diğer taraftan işveren ücretsiz izne çıkartma hakkı veriliyor ve işçiye de ücretsiz izinde maaş desteği olarak sadaka dağıtır gibi günlük 39,24 TL veriliyor. İşyerini kapatanlar ve kısmi çalışma yapan işyerlerinde ise yine kısa çalışma ödeneği adı altında 1.170 TL veriliyor. Burada önemli olan, bu ödemeler işçinin işsizlik fonundan veriliyor, daha sonra işçi işten ayrılır ise alacağı işsizlik maaşından da kesiliyor. Açıklanan ekonomik kararlarda vatandaşlar yok, küçük esnaf yok, çiftçi yok, emekli yok, kim var? Büyük sermaye grupları var. Geri ödemeli/ödemesiz tüm destekler büyük sermaye gruplarına verilmektedir. Acil ve ivedi olarak fatura ödemeleri, kira ödemeleri temel gıda ihtiyaçlarını içine alan, halka hitap eden bir ekonomik paket açıklanmalıdır” dedi.
‘Devlet ödemeli’
Tüketicilerin temel haklarını da hatırlatan Koçal, faturaların bir an önce iptal edilmesi gerektiğini söyleyerek, şu önemli bilgileri verdi: “Tüketicilerin ‘Temel İhtiyaçların Karşılanması Hakkı’ evrensel tüketici haklarından olup insanın insan olmaktan doğan ve hayatını devam ettirebilmesi için gereken asgari ihtiyaçlarını karşılayabileceğini söyleyen bu hak, tüketicinin en temel hakkıdır. Gelişen ve değişen dünya şartları içerisinde; beslenme, barınma, ısınma, aydınlanma, içecek su bulma, ulaşım ve haberleşme gibi bütün ihtiyaçlar tüketicinin en temel haklarıdır. Dolayısıyla bu ihtiyaçların karşılanması devlet garantisindedir. Burada yapılması gereken açıktır. Elektrik, su, Doğalgaz ve iletişim faturalarının koronavirüs ile mücadele süreci bitene kadar, devlet dağıtım şirketleri ve operatörler ile birlikte ödenmesidir. Devamında ise bu faturalardan alınan KDV oranları sıfırlanmalıdır. Faturaların 1/4’ü zaten vergilerden oluşuyor, sayaç okuma bedellerini dahi yurttaşlara yansıtan dağıtım şirketleri böylesi bir durumda ellerini taşın altına koymalı. Aksi takdirde yapılan ertelemeler, mücbir sebep bitiminde yığılmalara neden olacağından bu biriken faturaları ödemeye yeterli gelir olmayacağından yurttaşların elektriği, suyu, doğalgazı ve telefonları kapatılma riski ile karşı karşıya kalacaktır” diye konuştu.
‘Mutlaka itiraz etsinler’
Diğer aylara göre yüksek fatura gelen tüketicilerin mutlaka ilgili kuruma itiraz etmesi gerektiğinin altını çizen Koçal, “Yurttaşlar itirazlarını internet üzerinden veya e-posta ile ya da kuruma giderek şahsen yapabilirler. Ret cevabı gelir ise tüketici emin olduğu faturalarda, itirazını Tüketici Hakem Heyetlerine taşıyabilir. Tüketici hakem heyetleri büyükşehir statüsünde olan illerde kaymakamlık binalarında, diğer illerde ise Ticaret İl Müdürlüklerinde bulunmaktadır” dedi.
‘Virüsü fırsata çeviriyorlar’
Koçal son olarak, “Koronavirüsün faturası yine yoksul halkın üzerine kesilmektedir. Yurttaşı sıkıntıya sokan bir başka konu da kiralardır. Kira sorununun ise iki boyutu var. Geliri sadece kira gelirinden ibaret olan ev sahipleri, diğeri ise kirayı ödeyecek geliri olmayan yurttaşlar. Çözümü ise devletin geliri sadece kira gelirinden ibaret olan ev sahiplerinin kiracılarına kira yardımında bulunması, kira geliri ek gelir olan ev sahiplerini ise bir ay kira almamaya diğer ayları da virüs ile mücadele süreci bitene kadar ertelemeye, süreç bitiminde on iki ay taksitle normal kiralarının üzerine ilave yapılması yönünde teşvik etmesi, yönlendirmesi gerekir. Koronavirüsünü fırsata çevirmeye kalkan anlayışla mücadeleyi de toplum olarak sürdürmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Uçuk rakamlar var
DİSK Enerji Sen Başkanı Süleyman Keskin, yurttaşlara gelen faturaların normalden daha yüksek olduğunu vurguladı. Keskin, “Kendi faturamı elime aldım. Hayatımda bugüne kadarki en yüksek ödeyeceğim fatura bu olacak. Faturamda normal koşullardan çok çok yüksek 70 TL fazla rakam var. Yurttaşlar, çok uçuk, çok yüksek
rakamlarda fatura geldiğini söylüyor. Ortalıkta dolaşan uçuk rakamlar var. EFDK faturalar iptal olacak, kıyas fatura ödeme yöntemine geçilecek dedi. Ama bu gerçeği yansıtan bir haber değil maalesef. EPDK’nın bu kararı karantina bölgesinde kalan binaların faturaların okunmasına yönelik alınan bir karar. Bir site veya bina Covid-19 karantinasına alınmış durumdaysa buranın faturası okunmayacak. SMS yöntemiyle bildirim yapılacak. EPDK aldığı bu kararda patronları koruyor. Aslında enerji patronlarını koruyan, onların aylık gelirlerini düzenleyen imza attıkları bir karar aldılar” dedi.
‘AKP patronları besledi’
Covid-19 sürecinde pek çok yurttaşın işsizlik ve geçim sıkıntısıyla karşı karşıya olduğunu dile getiren Keskin, faturaların iptal edilmesi gerektiğinin altını çizdi. AKP’nin yurttaşları korumadığını sermaye güçlerini koruduğuna dikkat çeken Keskin, “Aynı zamanda da bu süreç içerisinde işini kaybeden, ücretsiz izne çıkarılan 10 binlerce insan var bizim bildiğimiz. İnsanlar, geçim sıkıntısı yaşarken, her geçen gün yaşamları zorlaşırken çıkardıkları kararlar sermeyenin elini daha da güçlendiriyor. Bu süreçte biz faturaların iptal edilmesi gerektiğini söyledik. Zaten yıllarca bu dağıtım şirketleri siyasal iktidarlar tarafından yeterince teşvik ve primler verilerek beslendi. Enerji patronları dağıtım şirketleri düşük fiyatlara verildi. Tüm bunların olduğu bir düzlemde 3 ay boyunca faturaların iptal edilmesi ve ödenmemesi gerekiyor. Türkiye’deki çalışanların üzerindeki yüklerin bir kısmının alınması gerekiyor. Sermayeyi yıllardır siyasal iktidar besledi. AKP iktidarı ile şu net olarak söylenebilir en gözde yatırım alanlarının başında enerji alanı geliyor. Bu alanda özelleştirmelerle birlikte kendi sermaye gruplarını yaratabildiler. Dün mermerci olan bugün enerji devi olabiliyor. Dün tekstilci olanlar bugün enerji devleri haline dönmüş şirketler haline geldi. Bunların hepsi yapılırken milyon dolarlık teşvikler adı altında yapıldı. İki yılda bir enerji şirketleri zarar ediyoruz diye açıklama yaptıklarında devlet tarafından buralara teşvik adı altında paralar yatırıldı” dedi.
İşçiler risk altında
Fatura dağıtım şirketlerinde çalışan işçilerinin Covid-19 riski le karşı kaşıya olduğunu belirten Keskin, faturaları iktidarın ödemesi gerektiğini söyledi. Keskin, “Şuan Türkiye’de ki doğalgaz elektrik dağıtım şirketinde çalışanlar olmak üzere hepsi sahada okuma yapmaya devam ediyor. Arkadaşlarımız Covid-19 riski ile karşı karşıya. 14 kuraldan bahsediliyor, bu arkadaşlarımızın hepsi hemen hemen bu 14 kuraldan mahrum. Ellerini yıkayacakları yer, yemek yiyecekleri yer bulamıyorlar. Okuma işi yapan bir işçi ortalama 400 aboneye fatura dağıtıyor. Bu sayı 1000’e kadar çıkıyor. Bu kişisel koruma maskelerinden mahrumlar. Günlük tek kullanımlık maske sadece 2 tane veriliyor. Fatura okumak acil bir iş değildir. Sahada çalışan arkadaşlarımız bir an önce ücretli izine çıkarılmalıdır. Faturaları yurttaşlar değil bu süreçte devlet ödemelidir” diye konuştu.
Kayyum atandı
Batman Belediyesi, Covid-19 riskine karşı insanların en önemli ihtiyacı olan su hakkı için su faturaların ödenmesini erteleme kararı almıştı. Kararın üzerinden 12 saat geçmeden Batman Belediyesi’ne kayyum atandı. Sosyal medyada #FaturalaraÇareBulun hastag’i ile paylaşım yapan yurttaşlar, yüksek faturalara tepkilerini faturalarını ve enerji şirketlerinin silinen borçlarını paylaşarak dile getiriyor.