Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ için yapılan tahliye taleplerinin incelemeye alınmadan otomatik olarak reddedildiğini belirten Avukat Ezgi Güngördü, ‘yaşam hakkı’nın gözetilmediğini vurguladı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın, Kobanê eylemleri nedeniyle tutuklu olduğu dosyayla ilgili 15 Nisan’da Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği’ne yapılan tahliye talepli başvuru, gerekçesiz bir şekilde reddedildi. Avukatlar bu karara dair bir üst mahkemeye itirazda bulundu.
İki ayrı dosyadan tutuklu bulunan Yüksekdağ için, 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava dosyasına “yaşam hakkı” talebiyle yapılan tahliye başvurusu, “somut delil” olmadığı gerekçesiyle 30 Mart tarihinde reddedilmişti. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava dosyası için ise yapılan itiraz başvurusuna henüz yanıt verilmedi.
‘Usule uyduramadılar’
Yüksekdağ’ın avukatı Ezgi Güngördü, Mezopotamya Ajansı’ndan Berivan Altan’a yaptığı konuşmada Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararına ilişkin itirazda bulunduklarını söyledi. Milletvekilleri hakkında yürütülen yargılamaların usul açısından karmakarışık hale getirildiğini belirten Güngördü, bir yandan tahliye talepli başvuru, diğer yandan aylık “tutukluluk halinin devamı” kararına itirazda bulunduklarını söyledi. Başvuruların reddedilmesine karşı bir üst mahkemeye itirazda bulunduklarını dile getiren Güngördü, “Bunun cevapları geldiğinde bir üst mahkemeye itiraz ediyoruz. Sürekli bir itiraz dilekçesi verme halindeyiz. Daha kendilerini usule uyduramadılar” dedi.
Otamatik ret
HDP’li siyasetçiler hakkında mahkemelerin otomatik olarak ret kararı verdiklerine dikkat çeken Güngördü, “Dosyaların hakim tarafından incelenip incelenmediğinden dahi emin değiliz, tüm taleplerimiz otomatik olarak reddediliyor” diye belirtti.
Güngördü, Yüksekdağ ile HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verilen kararlarda, mahkemelerin matbu kararlar verdiğini ve tutukluluk devam kararlarında yazılan gerekçelerin dahi aynı olduğunu vurguladı.
Koronavirüs sürecinde dahi “yaşam hakkı” gözetilmeden, dosyanın incelenmeksizin karar verildiğini dile getiren Güngördü, “Böyle bir süreçte, böyle bir karar verilmesi vicdanen doğru değil” dedi. Güngördü, müvekkili Yüksekdağ hakkında bir kez daha “yaşam hakkı” gerekçesiyle tahliye talebinde bulunacaklarını aktardı.
Dosyalar hakkında
Yüksekdağ hakkında Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, 7 ayrı fezlekenin birleştirilmesinden oluşan 92 sayfalık iddianame kapsamında 30 yıldan 83 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Yüksekdağ, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) içerisindeki faaliyetleri ve kimi siyasi faaliyetleriyle suçlanıyor.
6-8 Ekim Kobanê eylemleri nedeniyle de tutuklu bulunan Yüksekdağ’a, “Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma”, “Bir suçu gizlemek ve ya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yaklanmamak amacıyla öldürme”, “Birden fazla kişiyle birlikte gece vaktinde suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla yapma”, “Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak için öldürmeye teşebbüs” suçlamaları yöneltiliyor.
HABER MERKEZİ