Koronavirüs nedeniyle zor günler yaşadıklarını belirten şantiye işçilerinden Emre Karakoç, ‘Evde kal’ çağrılarına ‘Bir gün çalışmazsam aç kalırım. Beni korkutan işsizlik’ diyerek yanıt verdi
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, önceki gün katıldığı bir televizyon programında “Ülke geneli sokağa çıkma yasağının ekonomiye maliyeti çok daha ağır olurdu” diyerek iktidarın koronavirüse karşı almış olduğu tedbirleri özetledi. Bu durumda “Evde kal” çağrısının özelikle işçiler için geçerli olmadığı da ifade edilmiş olundu. Hükümetin ekonomi modelinin motoru olan inşaat sektöründe de işler durmaksızın sürüyor.
Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Sedat Yılmaz, Skype üzerinden ulaştığı işçi Emre Karakoç ile konuştu. İstanbul’da bir inşat şantiyesinde çalışan Karakoç, çalışma koşullarını, sağlık ve güvenlik durumlarını, mesai ve ücretleri ile salgın sürecinde yaşadıklarını anlattı. Ekmek parası ile hastalık riski arasındaki tercihini çalışmaktan yana koyduğunu dile getiren Karakoç, büyüyen işsizlikten kaynaklı patronların artan baskısına dikkati çekti.
‘Çalışmak zorunda olanlar şantiyede’
Salgın riskinin artması üzerine bazı işçilerin çalışmayı bırakıp memleketlerine döndüğünü belirten Karakoç, ihtiyacı olan, geçimini sağlayamayan, desteği bulunmayan ve çalışmak zorunda kalan çoğunluğun şantiyelerde olduğunu söyledi.
“Evde kal” çağrısının altının doldurulması gerektiğini belirten Karakoç, “Nasıl çıkmamamız gerektiği söylenmeli. İhtiyaçlarımı kim karşılayacak. Hafta sonu sokağa çıkma yasağı var. Haftanın 5 günü gelip, 2 günü gelmemek salgın riskini ortadan mı kaldırıyor. Bir şey mi değişiyor. Olan 2 günlük yevmiyemize oluyor” dedi.
‘Aldığımız ücretle ancak ay sonunu getiriyoruz’
İnşaat sektöründe kalfa, çırak, usta yevmiyelerinin 80 ila 130 TL arasında değiştiğini dile getiren Karakoç, “Bir kişinin ücreti ancak ay sonuna kadar yeter. Ben 10 yıldır bu sektördeyim ve sadece hayatımı sürdürmenin dışında elimde para yok. Bir birikimim olmadı. Aldığımız ücretin bir kısmını kenara koysaydık, bugün 2-3 ay çalışmayabilirdim. Ancak böyle bir durumum yok. 5 kişilik ailede 2 kişi çalışıyoruz. Aldığımız ücretle ancak ay sonunu getiriyoruz” diye belirtti.
‘Çalışma koşulları bize göre daha zor’
Şantiyeye dışarıdan gelen yemekleri genelde bir arada yediklerini dile getiren Karakoç, özelikle mülteci işçilerin risklerine dikkati çekti. Bir ya da iki odalı evlerde 8-9 kişinin kaldığını anlatan Karakoç, “Sosyal güvenlikleri var mı yok mu bilmiyorum. Çalışma koşulları bize göre daha zor” dedi.
‘Koronaya yakalanma bir ihtimaldir, geçinememek ihtimal değil’
Hafta sonu işi gelmediklerinde yevmiyelerin kesildiğini hatırlatan Karakoç, ruh hallerini şöyle ifade etti: “İşsizlik mi hastalık mı? Ücret kesildiğinde geçimimizi sağlayamıyoruz. Bu salgından daha fazla psikolojimizi bozuyor. Korona salgınını bir ihtimal, hastalık bir ihtimal orak düşünüyoruz. Gençliğimize güveniyoruz. Yakalandığımda atlatma, kurtulma, tedavi görme şansım olduğunu düşünüyorum. Ancak işe gelmediğimde ekonomik olarak çökmem demek. İşe gelmezsem aç kalacağım. Bu ihtimal değil, kesin bir sonuç. Koronaya yakalanma bir ihtimaldir, geçinememek ihtimal değil. Hayatın gerçekleri daha ağır basıyor.”
‘İşverenlerin tavrı, hitap şekli değişti’
İşsiz sayısı arttığı için yeni iş arayanların ücretlerinde düşüş yaşandığını kaydeden Karakoç, işverenlerdeki değişimi şu sözlerle özetledi: “İşverenlerin tavrı, hitap şekli değişti. Daha çok işçileri aşağılayarak konuşmaya başladılar. Daha fazla kabalaştılar.” Hijyen, temizlik, önlem gibi durumlar hakkında da konuşan Karakoç, şöyle devam etti: “İnşaatın bir gerçekliği var. Günde 10’larca kez yanımdaki yardımcıya çekici ver, makası ver, tornavidayı ver, şunu ver, bunu ver, diyorum. Her seferinde eldiven kullanamaz, dezenfekte yapamaz. Böyle bir gerçekliğimiz var. Burada çalışmaya devam ettikçe, bu önlemleri alamayız.”
‘Tek dertleri işlerin bir an önce bitmesi’
İşverenlerin salgına karşı önlem alıp almadığı veya dikkat edilecekler konusunda bir bildirimde bulunup bulunmadığı yönündeki sorumuzu da yanıtlayan Karakoç, “İşveren dikkat edilecek önlemler yerine biran önce işin bitmesi için baskı kuruyor. Tek dertleri biran önce iş bitsin. Size eldiven verelim, ateşinizi ölçelim, diyen yok. Sadece kendim için demiyorum. İrtibatta olduğum tüm arkadaşlarımız aynı şeyi söylüyor” ifadelerinde bulundu.
‘Evinizde kalın demediler’
İnşaat sektöründe ücret alamama sorunu geçmişten süregelen bir problem olduğuna vurgu yapan Karakoç, “Bizim üzerimizden para kazanlar bir ay gidin evinizde kalın demediler. En çok zoruma giden budur” diyerek sözlerini bitirdi.