Avrupa Ezidi Kadın Meclisi, İŞİD katliamı nedeniyle oluşturulan 3 Ağustos Kadın Katliamına Karşı Uluslararası Eylem Günü’nde, bütün kadınları alanlara çağırdı. 8 ayrı şehirde eşzamanlı yürüyüş ve mitingler yapılacak
Kadın Katliamlarına Karşı Uluslararası Eylem Günü için çağrıda bulunan Avrupa Ezidi Kadın Meclisi, “Şengal kadınlarının özgürlüğü, insanlığın özgürlüğüdür” başlıklı bir açıklamada bulundu. Açıklamada, 3 Ağustos 2014’te IŞİD saldırılarının, sadece bir ferman değil, aynı zamanda Ezidi toplumunu toptan yok etme planı olduğuna dikkat çekilerek, bu saldırıların aynı zamanda bir kadın katliamı olduğu vurgulandı. “3 Ağustos 2014’de dünya kamuoyu IŞİD çetelerinin, özellikle Ezidi kadınlara cinsel saldırılarına, işkencelerine, yerinden yurdundan edilmelerine, köle pazarlarında satılmalarına tanıklık etti” ifadelerinin yer aldığı açıklama şöyle devam ediyor: “Resmi olmayan verilere göre, günümüze kadar, en az 5 bin kadın ve çocuk kaçırılıp köle pazarlarında satıldı. Özellikle kadınlar bu süreçte, özgün örgütlenmeleri ile kadın katliamlarına cevap veriyor. Yaşamın öznesi olarak kaderlerini kendileri ele alıp değerlendiriyor, bunun için de Şengal Ezidi Kadın Özgürlük Hareketi ve Avrupa Ezidi Kadın Meclislerinin Çatı Örgütü olarak örgütleniyorlar.”
Eylem takvimi
Berlin Brandenburger Tor, Saat 17.00’da Yürüyüş- Miting
Celle Grosse Plan, Saat 16.00’da-Miting
Achim Obernstrasse, Saat 16.00’da-Miting
Bielefeld Hauptbahnhof, Saat 16.00’da Yürüyüş- Miting
Wesel Feldmark, Saat 17:30’da Yürüyüş-Miting
Saarbrücken Europagalerie, Saat 18.00’da Miting
Emmerich/Kleve Herzogstrasse, Saat 18.00’da Yürüyüş-Miting
Oldenburg Hauptbahnhof, Saat 18.00’da Yürüyüş-Miting
‘Yüzlerce Ezidi kadın kaçırıldı’
Katliamın devam etme tehlikesi olduğuna da dikkat çekilen açıklamada, Ezidilerin kutsal yerlerinin talan edildiği, yüzlerce Ezidi kadının kaçırılıp cinsel saldırıya maruz bırakıldığı vurgulanarak şunlar belirtildi: “Şengal’de katledilen, esir edilen ve köle olarak pazarlarda satılan kadınların yaşadığı acıların mücadele ve dayanışmanın büyütülmesiyle aşılacağına inanıyoruz. Kadınların IŞİD eril zihniyetine karşı 3 Ağustos’ta sokaklara çıkarak seslerini yükseltmeye çağırıyoruz. Bu temelde Avrupa Ezidi Kadın Meclisi olarak 3 Ağustos günü saat 18.00’da alanlarda olacağımızı belirtiyor, başta Kürt kadınları olmak üzere tüm dostlarımızı yapacağımız eylemlere aktif olarak katılmaya çağırıyoruz.”
‘Sesimi bütün dünya duysun’
IŞİD’in Şengal’i işgal ettiği 2014 yılında en büyük katliamın gerçekleştiği Koço köyünde yaşayan 21 yaşındaki D. IŞİD tarafından kaçırılan yüzlerce çocuk ve kadından biri. Aile fertlerinin çoğu, arkadaşları ve sevgilisi IŞİD tarafından öldürülen D., uzun bir süre IŞİD’in elinde esirken defalarca kaçmayı deneyip en sonunda kurtulmuş ve şimdi Avrupa’da yaşıyor. Tüm yaşadıklarının dünya tarafından bilinmesini isteyen D., Medya Blok’tan Fırat Yeşilçınar’a konuştu. Anlattıkları, onun da deyimiyle korkunç bir rüya gibi..
“Sesimi bütün dünyanın duymasını istiyorum. Hiç kimse bizim ne yaşadığımızı bilmiyor. Kimseden bizi anlamasını beklemiyorum. Ama en azından yaşadıklarımızı bilsin ve ona göre yaşamlarına devam etsinler’’ diyen D.’nin anlattıklarının bir kısmı şöyle: “Evimizdeydik. Hep birlikte. Ben kardeşlerim, annem, babam. IŞİD Koço’ya ilk geldiğinde kadınları farklı bir okula, erkekleri de farklı bir okula götürdü. Erkeklerin çoğunu öldürdü. (Ağlıyor) 1 yıl 6 ay yanlarında kaldım. Beni Rakka’ya, ardından Telafer’e ve çok sayıda yere götürdüler. Annem ve kardeşim yanımdaydı. Ama bir yerden sonra onları benden ayırdılar. Çok sayıda kişiye sattılar beni. Bizi alan kişiler de bize tecavüz ediyordu. Banyoda kendini öldürenler oldu. Ben de kendimi çok öldürmek istedim. Fakat bunu başaramadım. Kendini öldürenler şanslıydı çünkü.”
Binlerce kız çocuğu
“Benimle tutulanlar arasında çok sayıda çocuk ve yaşlı kadın vardı. 9-10 yaşında çocukları gözlerimizin önünde götürdüler. Onları da sattılar. Hem de defalarca. Küçük çocukları daha fazla paraya satıyorlardı. Rakka’da bizi kimin satın aldığını bilmiyorduk. Çocukların çoğunu ya öldürüyorlardı ya da satıyorlardı. Benim gibi binlerce kız çocuğu vardı onların elinde. İnanamıyordu onlar yaşananlara. Oyun sananlar vardı. O çocuklardan beğendiklerini kendilerine eş olarak alıyorlardı.”
‘Günlerce yürüdüm’
“2 kez kaçmaya çalıştım. İkisinde de yakalandım. 3. kez kaçtığımda ise IŞİD’li birinin başına ağaç vurup kurtuldum. Siyah çarşaf giydim. Gizlenerek gittim. Ellerim yara bere içinde kaldı. Günlerce yürüdüm. Sonra yakalandık. Bu kez yakaladıklarında eskisinden daha kötü davrandılar. Günlerce dövdüler, tecavüz ettiler. Son kaçtığımda ise yine siyah çarşaf giydim. Yolda birini gördüm. Ona, ‘Beni öldüreceksen öldür, ne yapacaksan yap ama beni bunların elinden kurtar’ dedim. Bana farklı bir pasaport çıkarttırdı. Ondan sonra da kurtardı.”
HABER MERKEZİ