TTB Başkanı Sinan Adıyaman, Sağlık Bakanı’na şeffaflık çağrısı yaparak, sağlık çalışanlarının hala ekipman eksikliğinden yaşamını yitirdiğini söyledi.
Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi, koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecine ilişkin basın toplantısı gerçekleştirdi. TTB Merkez Konsey binasında gerçekleşen toplantıya, salgından kaynaklı basın çalışanları katılım sağlamadı, açıklama TTB sosyal medya hesaplarında canlı yayınlandı. Toplantıda konuşan TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman, Türkiye’de pandemi sürecine ilişkin değerlendirmelerini aktardı.
Konuşmasına salgınla mücadele ederken yaşamını yitiren sağlık çalışanlarını anarak başlayan Adıyaman, “Uzun yıllardır neredeyse tüm dünyada sağlık sistemlerinde önemli değişiklikler yaşandı. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin topluma ve nüfusa dayalı örgütlenmesi, ayaktan tanı ve tedavi hizmetlerinin yanı sıra, kişiye ve çevreye yönelik koruyucu sağlık hizmetlerinin birlikte ve ekip çalışmasıyla sunulması bir tarafa itildi. Görsellik, sağlık alanındaki büyük şirketlerin kazançları, siyasal gereksinimler, popülizm aklın ve bilimsel bilginin önüne geçti” dedi.
‘Ekipman eksikliği ölüm getiriyor’
Sağlık ocaklarının kapatılmasıyla sağlık hizmeti veren çalışanların değersizleştirildiğini dile getiren Adıyaman, “Sağlık çalışanlarının sağlığının korunması, salgını durdurmak için elzemdir. Sağlık Bakanlığı ne yazık ki bir salgın dönemine kişisel koruyucu ekipman stoku ve yönetimi açısından da hazır girmemiştir. Sağlık Bakanlığı’nın daha donanımlı olması gerekirken, özellikle ilk günlerde Aile Sağlığı Merkezlerinden hastane acil servislerine kadar, kişisel koruyucu malzemelerde eksiklik olduğu ve bu eksikliğin çok sayıda hekim ve sağlık çalışanının hastalanmasına neden olduğu, yetersizliklerin hala yaşandığı bir gerçekliktir” diye belirtti.
‘Hekimler tehdit altında’
“Salgının yükü hekimler arasında eşit dağıtılmalı ve hekimlerin özlük hakları korunmalıdır” diyen Adıyaman, güvenlik soruşturmaları gerekçesiyle atama bekleyen genç hekimlerin atanmasını talep etti. Adıyaman, “KHK ile görevlerine son verilmiş olan hekim ve sağlık çalışanlarından isteyenler zaman geçirmeden, önceki kadrolarında, göreve başlatılmalıdır. Salgın sürecinde hekimlerin çalışma hakları korunmalıdır. Bugün birçok özel hastane ve muayenehanede çalışan hekimler düşük ücret ve işsiz kalma tehdidi yaşamaktadır” diye konuştu.
“Zorunlu olmayan üretim, salgının genişlemesine ve can kayıplarının artmasına sebep oluyor” uyarısında bulunan Adıyaman, yaşamsal olmayan üretime son verilmesi çağrısı yaptı.
Şeffaflık vurgusu
Salgınla mücadelede şeffaflıktan vazgeçilmemesi gerektiğini vurgulayan Adıyaman, “Koronavirüs olgularının ve ölümlerinin Dünya Sağlık Örgütü ICD kodlamalarına uygun olarak yapılmasından sağlık çalışanlarının sağlık durumlarının paylaşılmasına kadar, taleplerimizin karşılanması şeffaflığın gereği olduğu gibi, salgının başarılı olarak yönetilmesi için de vazgeçilmezdir” şeklinde konuştu.
Sağlık Bakanlığı’nı TTB’nin sorularına yanıt vermeye çağıran Adıyaman, bakanlığa şu soruları yöneltti:
“* Tanısı doğrulanmış olguların ikamet ettikleri il ve ilçelere göre, yaş ve cinsiyete göre dağılımları nasıldır?
* Tanısı doğrulanmış olguların yurt dışı temas öyküsü ülkelere göre nasıl bir dağılım göstermektedir?
* Bugün itibarıyla ülkemizde kaç ilde ve kaç merkezde test yapılmaktadır? Tanı merkezlerine ulaşan örnek sayıları ile test sonuçları neden her bir merkez tarafından yapılmamaktadır?
* Bugüne kadar (günlere göre) her bir tanı/tarama testinden toplam kaç adet yapılmıştır? Bugünden itibaren yurt çapında günde kaç test yapılması planlanmaktadır?
* Günlere göre her bir tanı/tarama testi tipi için pozitif sonuçlanan test sayısı kaçtır? İlk testi negatif olup ikinci kez test yapılanlarda pozitiflik oranı nedir?
* Kaç tip tanı/tarama testi kullanılmaktadır? Kullanılan testlerin geçerlilik özellikleri nasıldır?
* Hastalardan örnek alınması ile test sonuçlarının sağlık kurumlarına, ilgili hekimlere ve hastalara bildirilmesi arasındaki süre kaç gündür?
* Tanısı doğrulanmış olgulardaki bulguların dağılımı nasıldır?
* Tanısı doğrulanmış olgulardaki akciğer grafisi ve bilgisayarlı tomografi bulguları nelerdir?
* Tanısı doğrulanmamış olguların ne kadarına akciğer grafisi ve/veya bilgisayarlı tomografi yapılmıştır?
* Pozitif görüntüleme bulguları ile tanının doğrulanması arasında ne kadar süre vardır?
* Bugün itibarıyla illere göre tanısı doğrulanmış ya da olası/kuşkulu koronavirüs hasta yatırılan hastane sayısı kaçtır?
* Tanısı doğrulanmış olgularda bugüne kadar hangi ilaçlar kullanılmıştır? Bu ilaçlarla tedaviye yanıt oranı nedir? Yan etki ve komplikasyonlar ile bunların sıklığı nedir?
* Tedavide kullanılması olası ilaçların yurt çapında miktarı ve illere göre sayısı nedir?
* Bakanlığınızın öngördüğü hasta sayısı ve ihtiyaca göre bu ilaçların mevcut stokları yeterli midir? Hastanelerin ne kadarında ilaçlar yeterli düzeyde sağlanabilmekte, ne kadarında ilaç eksikliği yaşanmaktadır?
* Hasta sayısındaki logaritmik artışın diğer ülkelere göre daha keskin olduğu dikkate alındığında: Yurt çapında illere göre yoğun bakım ünitelerindeki yatak ve ventilatör sayısı nedir? Bu sayılar öngörülen ihtiyacı karşılayabilecek düzeyde midir? Olası yetersizlikler için hangi önlemler düşünülmektedir?
* Tanısı doğrulanmış kaç sağlık çalışanı bulunmaktadır?
* Bugüne kadar kaç sağlık çalışanına test yapılmıştır? Hastalarla temas halinde bulunan ve enfekte olma olasılığı yüksek olan sağlık çalışanlarının tamamına ne kadar sürede test yapılması öngörülmektedir?
* Kişisel koruyucu malzeme stoğumuz ve üretim kapasitemiz öngördüğünüz ihtiyacı karşılayabilecek düzeyde midir? Bu malzemelerin hastanelere dağıtılmasında yeterli organizasyon sağlanabilmekte midir? Bakanlığınıza bağlı hastaneler dışında üniversite hastanelerine de dağıtım yapılmakta mıdır?
* Sağlık Bakanlığı bugüne kadar bilimsel bir Temel Üreme Katsayısı (R0) değeri açıklamamıştır. Ülkemizde Mart ayının ilk haftalarından bu yana R0 değeri ve bu değerdeki değişim nedir?
DSÖ kodları niye kullanılmıyor
* Sağlık Bakanlığı neden Dünya Sağlık Örgütü tarafından koronavirüs hastalığı için önerilen uluslararası tanı kodlarını kullanmamaktadır?”
HABER MERKEZİ