Kayyum atamasının iptali ile işlemin yürütülmesinin durdurması istemiyle Kayapınar Belediyesi meclis üyelerinin mahkemeye yaptığı başvuru, İçişleri Bakanlığı’nın savunmasından 3 gün sonra reddedildi
İçişleri Bakanlığı tarafından 21 Ekim’de Kayapınar Belediyesi’ne kayum atanmıştı. Eşbaşkanı Keziban Yılmaz’ın görevden alınarak tutuklanması ve yerine kayyum ataması nedeniyle Kayapınar Belediye Meclis üyeleri, avukatları Serdar Çelebi ve Reyhan Yalçındağ aracılığıyla kararın yürütülmesinin durdurulması istemiyle Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi’nde dava açtı.
Seçme ve seçilme hakkı ihlali
Belediyenin 16 meclis üyesi, “görevden geçici bir tedbir alınarak uzaklaştırılan belediye başkanı yerine, belediye meclisi tarafından ve belediye meclis üyeleri arasından yeni bir belediye başkanı seçilmesi gerekirken, bu olağan usul yerine ilçe kaymakamının Diyarbakır Valiliği tarafından belediye başkanı olarak atanması, uluslararası standartlara ve anayasaya aykırı olduğu, yönetime katılma, seçme ve seçilme haklarının da açık ihlali” olduğu gerekçesiyle kayyım atama işleminin iptali ile yürütülmesinin durdurulmasını istedi. Anayasa ve yasalara aykırı olduğu gerekçesiyle açılan davada, Diyarbakır Valiliği gönderdiği savunmada, davanın süresinde açılmadığı, belediye başkanının açılan soruşturma nedeniyle görevinden uzaklaştırıldığı, bundan dolayı belediyeye “görevlendirme” yapıldığını, yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddini istedi.
‘Soruşturma bulunması yeterli’
İçişleri Bakanlığı da gönderdiği savunmada, davacıların dava açma ehliyetlerinin bulunmadığını, Kayapınar Kaymakamı’nın Kayapınar Belediye Başkan Vekili olarak “görevlendirilmesi” işleminin kamu yararına ve hukuka uygun olduğu ileri sürülerek, yürütmenin durdurulması isteminin ve davanın reddi gerektiği savundu. Bakanlık, savunmasında, “Görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanabilmesi için belediye organları veya üyeleri hakkında halihazırda devam eden bir soruşturma ya da kovuşturmanın bulunması yeterlidir” ifadelerini kullandı.
Kabul edilmedi
Bakanlığın savunma göndermesinden 3 gün sonra karar veren Diyarbakır İdare Mahkemesi, oy birliğiyle talebin reddine karar verdi. Mahkeme, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinin 2. fıkrasında; “Danıştay veya İdari Mahkemelerin, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda işlemin yürütmenin durdurulması işlemin yapılabileceğine” işaret ederek, yürütmenin durdurulması için sözü edilen yasadaki şartların birlikte gerçekleşmediği gerekçesiyle talebi kabul etmedi.
Kaynak: MA