İnfaz düzenlemesi paketinin dışında tutulan siyasi tutuklular, aileleriyle yaptıkları telefon görüşmesinde hasta tutukluların tedavi edilmediğini aktardı. Tutuklular ayrıca maske ve gıdanın çok pahalı satıldığını söyledi
Koronavirüs (Covid-19) tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla yayılarak can almaya devam ediyor. Tutuklu yakınları ve insan hakları örgütleri, sık sık salgının cezaevlerini yayılma riskine dikkat çekiyor ancak AKP ve MHP tarafından hazılanıp Meclis’ten geçen infaz düzenlemesi paketi siyasileri kapsam dışı bıraktı.
İnsan hakları örgütleri ve tutuklu yakınları, Erdoğan’ın imzalamasının ardından Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren düzenleme paketinin, siyasileri ölüme terk ettiğini belirtiyor. Mezopotamya Ajansı’nda (MA) yer alan habere göre tutuklular da gönderdikleri mesajlar aracılığıyla cezaevlerindeki hak ihlalleri ve tehlikelere dikkat çekiyor.
Belirtiler var test yok
Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde kalan Çölyak hastası Merve Aydoğan, kendisiyle birlikte 4 kişinin 3 Nisan’dan bu yana koronovirüse dair belirtiler gösterdiklerini ancak cezaevi idaresinin ne hastaneye sevk ettiğini ne de koronavirüs testi yaptığını belirtti. Ablası Şükran Aydoğan ile haftalık telefon görüşmesinde yaşadıklarını aktaran Aydoğan, durumlarının gün geçtikçe kötüye gittiğini söyledi. Yapılan görüşme sırasında telefonun 3 kez cezaevi idaresi tarafından kesildiği kaydedildi.
Aydoğan, kendisinde virüs belirtilerinin olduğunu ancak cezaevi idaresinin göstermelik tedavi yaptığını anlattı: “Geçen Cumartesi revire çıktık, acile gitmek istediğimizi söyledik. Hem kusuyor hem gözlerimiz görmüyor hem de ishal var. Bunun normal olmadığını ifade ettik. Bunun üzerine revire bir doktor getirdiler. Doktor bizi muayene etti. Doktorlar görme kaybının sebebini bulamıyorlar.”
Aydoğan’ın ablası Şükran Aydoğan, kardeşinin ve tutukluların hayatlarından endişe duyduklarını ve sağlık sorunlarına dair gerekli tedavinin yapılmasını istedi.
Her şey çok pahalı satılıyor
İzmir’de 8 Şubat 2012 tarihinde “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanan ve 12 Nisan’da tahliye edilen Meliha Kayacı, kaldığı Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki koşulları ve yaşanan hak ihlallerini anlattı. Kayacı,
Manav ve kantinden ürünleri sınırlı olarak alabildiklerini ve kantin fiyatlarının her hafta arttığını belirtti: “Limonun kilosu 10 TL, sarımsağın 250 gramı 25 TL’den satılıyor. Bu da cezaevinde bulunan tutukluların alım gücünü düşürmeye yönelik bir politikadır.”
Hastalığın bulaşma riskine dikkat çeken Kayacı, cezaevinde dağıtılan yemeklerin sağlıksız olduğunun altını çizerek, virüse karşı bağışıklığı güçlendirecek yemeklerin verilmediğini aktardı.
Koronavirüsle mücadele tedbirleri kapsamında dışarıda ücretsiz dağıtılan maskelerin cezaevlerinde 7 TL satıldığının belirten Kayacı, testin de yapılmamasına tepki gösterdi.
Kanser hastası ölüme terk edildi
Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasi koğuşta 3 çocuğun olduğunu belirten Kayacı, bu çocukların cezaevi ortamında hızlı virüs kapabileceğini söyledi. Kayacı ayrıca cezaevinde bulunan ağır hasta tutuklu kanser hastası Fatma Özbay’ın tedavisinin yapılmadığını aktardı: “Bu dönemde hastaneye götürülmüyor. Kendisi Meme kanseri ve bir memesi alındı. Diğer memesinde kitle var. Diğer memesindeki kitlenin kanser hücresi mi değil mi onun tespiti yapılmadı. Eğer kanser hücresiyse bu kadın gerçekten ölüme terk edildi.”
HABER MERKEZİ