İnfaz Kanunu’nda değişiklik öngören 70 maddelik düzenleme, Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi. Gazetecilerin kapsam dışı bırakılmasına tepki gösteren meslek örgütü temsilcileri, “Gazeteciler ölüme terk ediliyor” dedi
İnfaz Kanunu’nda değişiklik öngören 70 maddelik düzenleme, Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi. İnfaz düzenlemesi kapsamında 90 bin civarı adli tutuklunun serbest kalacak. Gazeteciler, siyasi tutuklular ise bu kapsamın dışında tutuldu. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) Sözcüsü Ayşe Güney, tutuklu gazeteciler ve Meclis’ten geçen infaz düzenlemesine ilişkin Mezopotamya Ajansı’ndan Fethi Balaman’a değerlendirmelerde bulundu.
‘Büyük felakete yol açacak’
Yapılan düzenleme ile gazetecilerin yaşamının hiçe sayıldığını söyleyen DFG Eşbaşkanı Serdar Altan, “Vaka sayıları artıyor, ölümler çoğalıyor. Koronavirüsün toplumu bir bütün olarak tehdit ettiği bir süreçte en riskli alanların başında cezaevleri geliyor. Toplumda cezaevlerinin boşaltılmasına dönük bir beklenti oluşmuştu. Ancak, yeni infaz yasasında düşünce ve ifade özgürlüğünü esas alan herhangi bir düzenlemenin olmayışı kaygıları artırdı” diye konuştu. Cezaevinde kalan gazetecilerin arasında kronik hastalığı olanların varlığından bahseden Altan, “Koronavirüsün en büyük etki alanlarından birisi bilindiği gibi kronik hastalığı olanlar. Yani AKP hükümeti hasta olan arkadaşlarımızı serbest bırakmayarak düpedüz onları ölüme terk ediyor. Virüsün cezaevlerine bulaşması halinde çok hızlı yayılacağı biliniyor. Bu da büyük bir felakete yol açacaktır” dedi. Yasanın gazetecileri kapsamamasını kamuoyuna gerçeklerin yansımasını engelleme girişim olarak değerlendiren Altan, “Gazeteciler tutuklanmak suretiyle kamuoyuna aktarmak istedikleri bilgilerin engellenmeye çalışıldığını biliyoruz. Tekrardan çağrıda bulunuyorum; cezaevindeki gazetecileri bir an önce serbest bırakın” diye konuştu.
‘İktidar insanları ölüme yolluyor’
TGS Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral da özgür düşünceden, aydınlıktan hakikaten korkan bir iktidar olduğunu belirterek, iktidarın tek kaygısının gerçeklerin açığa çıkarılması olduğunu ifade etti. Oral, dünyanın koronavirüs ile mücadele etme aşamasında cezaevlerini boşalttığını, ancak Türkiye’de ise yapılan düzenleme ile hırsızların bırakıldığını, halkın öncüsü olan gazetecilerin de cezaevinde tutulduğunu vurguladı. Oral, “İçeride kronik hastalığı olan gazeteciler ve tıkış tıkış doldurulan koğuşlar var. İktidar bununla insanları ölüme yolluyor” diye belirtti.
‘AKP’nin uyguladığı ayrımcı politikaların devamı’
MKGP Sözcüsü Ayşe Güney ise, koronavirüs salgınından en çok etkilenecek alanlardan birinin cezaevleri olduğu hatırlatarak, “Çünkü hijyen koşullarından uzak ve önlem alabilecekleri tüm malzemeden yoksunlar. Devletlerin önlem almakta zorlandığı virüse karşı cezaevlerinde kişilerin önlem alınması bekleniyor. Cezaevlerinin acilen amasız fakatsız boşaltılması gerekir. Bunu yapmak yerine daha önce hazırladığı yargı paketini gündeme getiren iktidar fırsatçılık yapmaktadır. Günlerdir halkı oyaladığı infaz düzenlemesinde siyasi tutsakları dışında tutması şuana kadar AKP’nin uyguladığı ayrımcı politikaların devamıdır, o yüzden anlaşılırdır, fakat kabul edilir değildir” ifadelerini kullandı.
‘Bir an önce bu durumdan dönülmeli’
Gazetecilerin mesleklerini icra ettiği için cezaevlerinde ölüme mahkum edildiğini belirten Güney, “Haberlerini yaptıkları katiller, hırsızlar, tecavüzcüler dışarı çıkarken onlar salgınla karşı karşıya bırakılıyor. Hasta tutsaklar için durum daha da acil. Hasta tutuklu gazeteci Ziya Ataman, Kronik bağırsak rahatsızlığı var ve düzenli ilaç kullanıyor, yine gazeteci Ahmet Altan 70 yaşında ve risk grubunda. Bu kişilerin salgına yakalanmaları bir katliam olacaktır. Bu durumdan bir an önce dönülmelidir.” dedi.
DİYARBAKIR