Koronavirüs salgını sürecinde İstanbul’da bulunan şantiyelerin durumuna ilişkin rapor yayınlayan İnşaat İşçileri Sendikası, 10 bin işçinin işinden oluğunu ve şantiyelerde toplu yaşam koşullarının salgın riskini arttırdığı vurguladı
İnşaat İşçileri Sendikası, koronavirüs salgını sürecinde üyeleri işçiler ile üye olmayan işçilerle yaptıkları görüşmeler sonrası İstanbul’daki şantiyelerin durumuna ve alınan önlemlere ilişkin elde ettikleri bilgileri raporlaştırdı. Şu ana kadar 10 bin işçinin işinden olduğu vurgulanan raporda, kötü şantiye koşullarının salgına davetiye çıkardığı aktarıldı.
‘Önlemler alınmadı’
Özellikle mahalle aralarında bulunan irili ufaklı şantiyelerde, önlem almak bir yana en insani ihtiyaçların bile karşılanmadığı belirtilen raporda, “Mahalle aralarında bulunan yapsat tarzındaki şantiyeler salgın hastalığın görülmediği dönemlerde de inşaat işçisinin en kuralsız ve en vahşice sömürüldüğü alanlar niteliğindeydi. Dağınık bir yapıda olmaları nedeniyle, iş cinayetleri dışında gündemde pek yer alamazdı. Hiçbir iş güvenliğinin olmaması, bırakalım iş güvenliği önlemini, iş güvenliği uzmanlarının dahi ayda bir iki kez adım attığı şantiyelerdir buraları. İşçilerin neredeyse % 70’i sigortasız çalışmaktadır. İnşaat sektöründe kaçak işçiliğin en yoğun olduğu alanlarda buralarıdır. Bu bağlamda, yapsat şantiyelerinde bugün açısından salgına karşı hangi önlemler alındı sorusunun tek cevabı kocaman bir ‘hiçbir önlem alınmadı’ olabilir” denildi.
‘Tek odada 20-30 işçi kalıyor’
Alınan önlemlerin yetersizliğine dikkat çekilen raporda şu ifadelere yer verildi: “Birçok şantiyede ana firmanın yatakhanelerinde ilaçlamalar gün aşırı ve odalardaki işçi sayısı düşürülürken, anlaşma gereği taşeronun denetiminde bulunan apartmandan bozma yatakhanelerde durum tam bir vahamet düzeyindedir. Bu apartmandan bozma yatakhanelerde tek bir odada 20-30 işçi barındırılmaktadır. Aynı uygulama taşeronun denetiminde bulunan yemekhaneler içinde geçerlidir. Kamplara gidiş geliş sağlayan servis araçlarında ise hiçbir sosyal mesafe kuralına uyulmamaktadır. Yüzlerce, binlerce işçinin bir arada çalıştığı bu tip şantiyelerde tek önlem, şantiyenin hızla kapatılarak işçilerin ücretli izne çıkartılmasıdır. Bunun dışında şantiyelerde salgına karşı hangi önlem alınırsa alınsın dört ayaklı masayı tek ayağı üzerinde durdurmaya çalışmak anlamına gelir.”
10 bin işçi işinden oldu
İstanbul’da ortalama çalışan inşaat işçisi sayısının 300 binin üzerinde olduğu ve son 15 gün içerisinde 10 binin üzerinde inşaat işçisinin işten atıldığının veya salgın nedeniyle işten ayrılmak zorunda kaldığının belirtildiği raporda, “İnşaat baronlarının salgını fırsat bilerek gerçekleştirdiği hak gasplarının boyutu da gözler önüne serilmektedir” denildi.
Yüzde 75’i Kürt ve Karadenizli
İstanbul’da bulunan inşaat işçilerinin neredeyse yüzde 75’inin Kürt ve Karadeniz illerinden İstanbul’a çalışmak için gelen gurbetçilerde oluştuğunun altının çizildiği raporda yaşananlar şöyle özetleniyor: “İşten atılan gurbetçi işçiler gece vakitleri tıka basa doldurulan otobüslerle memleketlerine gönderildi. İşçilerin haklarının gasp edilmesi yetmezmiş gibi memleketlerine gönderilen yüzlerce, binlerce gurbetçi işçi hiçbir testten ve karantina önlemi uygulanmadan aileleriyle buluşturuldu. Gurbetçi işçilere adeta ‘şimdilik sizinle işimiz bitti, gidin ne yaparsanız yapın, sağ kalanlarınızla süreç bittiğinde yeniden çalışırız’ denildi. İnşaat baronları bu uygulamayla aynı zamanda gurbetçi işçilerin ailelerinin yaşam haklarını da hiçe saydılar. Fakat gurbetçi işçilerin salgın sürecindeki mağduriyetleri bununla da sınırlı kalmadı. Birçok şantiyede işten atılan gurbetçi işçiler şehirlerarası karantinadan kaynaklı memleketlerine dönemeyerek sokaklarda kaldılar. Ve hala birçok şantiyede salgından kaynaklı çalışmak istemeyen gurbetçi işçi şantiyelerde mahsur kalarak beklemektedir.”
Şantiyelerde hak gaspları
İşçilerin canı pahasına şantiyelerdeki inşayı devam ettirdiklerinin kaydedildiği raporda, kentte bulunan birçok şantiyede yaygın bir şekilde yaşanan hak gaspları ise şöyle sıralandı:
“*Haklı feshi hakkını kullanmak isteyen işçilere “tüm haklarımı aldım” yazılı kâğıt imzalamaya zorlamak,
*İşten kaçınma hakkını kullanan işçileri ücrette dahil tüm haklarını gasp ederek işten çıkarmak,
*İşçilere “korona virüs kaparsam sorumluluk bana aittir” ibareli kâğıt imzalatmaya zorlamak,
*İşten çıkartılan işçilerin tüm haklarını, ihbar, kıdem, yıllık izin, AGİ ve ücrette dahil olmak üzere gasp etmek,
*İşten çıkmak isteyen işçileri “ücretini vermem” diye tehdit ederek çalışmaya zorlama,
*Yeni işe girişlerde ücretlerin aşağıya çekilerek düşürülmesi,
*Ücretini ödemediği işçilere şiddet uygulama,
*Gurbetçi işçileri işten atarak memleketlerine dönüşlerini sağlamayarak sokakta kalmalarına sebep olma,
*İşten çıkartılan gurbetçi işçilere herhangi bir test ve karantina şartlarını sağlamadan memleketlerine gönderme, gelmektedir.”
*Emaar Şantiyesi: 400’ün üzerinde gurbetçi işçi hiçbir önlem ve testten geçirilmeden, neredeyse tüm hakları gasp edilip işten çıkartılarak memleketlerine gönderildi. Birçok işçiye “tüm haklarımı aldım” yazılı kâğıtlar imzalatıldı. Özellikle taşeronların denetiminde bulunan koğuşlarda işçiler 20-30 kişilik odalarda kaldılar. Asansör kuyruklarında hınca hınc bir şekilde çalıştırıldılar. Yemekhane ve yemek kuyruklarında yüzlerce işçi hiçbir önlem alınmadan bir arada beslenme ihtiyacını karşılamak zorunda bırakıldı. Taşeronlar işten ayrılmak isteyen işçileri “işten ayrılırsanız paranızı vermeyiz” diye tehdit etti. Sendikamızın şantiyede üyeleriyle birlikte gerçekleştirdiği eylemler sonrasında şantiye genelinde hatırı sayılır önlem alındı fakat alınan tüm önlemlere rağmen salgına karşı alınan önlemler yetersiz.
*Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastane Şantiyesi: Korona virüs önlemlerinin yetersiz olmasından kaynaklı işten kaçınma hakkını kullanan işçilere “ücret, tazminat vb. hakkınızı talep ederseniz sizleri işsizlik sigortasından yararlandırmayız” tehdidi ile işçilere “tüm haklarımızı aldık” yazılı kâğıtlar imzalatıldı. Salgına karşı alınan önlemler yetersiz.
*Zeytinburnu Güzel Yalı Şantiyesi: Korona virüs şüphesiyle Tuzla Devlet Hastanesine kaldırılan1 işçiden hala haber alınamıyor. Korona virüsün görüldüğü ilk hafta yemekhane, koğuşlarda ve banyolarda neredeyse hiçbir önlem alınmadı. Ülke genelinde vakaların sayısının artmasıyla birlikte tüm yetersizliğine rağmen yemekhane ve yatakhanelerde yeni düzenlemeye gidildi.
*Taksim AKM Şantiyesi: Bir işçinin korona virüs şüphesiyle hastaneye kaldırılmasının ardından işçiler can güvenlikleri için iş durdurdu. 100’ün üzerinde işçi hakları gasp edilerek işten atıldı. Şantiyede salgına karşı önlemler yetersiz.
*Bakırköy Meydan Metro Şantiyesi: İşçilere öğlen yemeği olarak ekmek arası ıspanak vermelerinin üzerine görüntüleri basına yansıtan işçi işten atıldı. Şantiyede sabah 8 akşam 19:00 olan çalışma saatlerinin akabinde salgına karşı alınan önlemler yetersiz.
*Çamlıca Televizyon Kulesi Şantiyesi: Korona virüs önlemleri oldukça yetersiz. İşçiler asansör kuyruklarında ve asansörde dip dibe çalıştırılıyor. Yemekhanelerde ve yatakhanelerde ise sosyal mesafe kuralı uygulanmıyor. Onlarca işçi hakları gasp edilerek işten çıkartıldı. Salgına karşı alınan önlemler yetersiz.
*Piyale paşa Şantiyesi: 2 İşçi korona virüs şüphesi nedeniyle hastaneye kaldırıldı, yapılan test sonucu pozitif çıktı. İşçiler yetersiz önlemlere rağmen şantiyede çalıştırılmaya zorlandıklarını dile getirdiler. Salgına karşı alınan önlemler yetersiz.
*Koray Kasaba Şantiyesi: İşçilere zorla “koronaya yakalanırsam sorumluluk bana aittir” yazılı kağıtlar imzalatıldı. İmzalamayan işçiler işten çıkartıldı. Şantiyede salgına karşı önlemler yetersiz.
* Galataport Şantiyesi: Korona virüs önlemlerinin yetersizliğinden kaynaklı işçiler iş bıraktı. İş bırakan işçilerin tüm hakları gasp edilerek işten çıkartıldı. Birçok işçiye “tüm haklarımı aldım” yazılı kâğıtlar imzalatıldı. 300’ün üzerinde işçi işten çıkartıldı veya çıktı. İşçilerden bir kısmı zorla istifaya zorlandı. Şantiyede 50 yaş ve üzeri işçiler işten çıkartıldı. Önlemlerin tüm yetersizliğine rağmen şantiye kapatılmadı.
*Torunlar GYO Hilton Otel Şantiyesi: Salgının görüldüğü ilk haftalarda şantiyede hiçbir dezenfekte faaliyeti yapılmadı. Yemekhanelerde ve yemek kuyruklarında ihtiyaçlar dip dibe karşılandı. Banyo ve tuvaletlerde hiçbir hijyen kuralı uygulanmadı. Salgına karşı alınan önlemler yetersiz.
*3. Havalimanı Şantiyesi: Kamyon şoförlerine ayrılan bölümlerde salgına karşı önlemler yetersiz. İşçiler yemekhanelerde dip dibe ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Diğer bölümlerden haber alınamıyor.
*Atlas Üniversite Şantiyesi: Atlas Üniversitesi inşaatının şantiyesinde işçiler dip dibe çalıştırılıyor. Patronların önlem almadığı şantiyede işçiler bilgilendirme notları çıktısı alarak yaygınlaştırıyor. Salgına karşı alınan önlemler yetersiz.
*5. Levent Turkuaz Medya Şantiyesi: 5 işçide korona virüs tespit edildi ve hastaneye kaldırıldılar, işçilerden hala haber alınamıyor. 40 işçi ise salgın şüphesiyle karantinaya alındı. Onlarca işçi hakları gasp edilerek işten çıkartıldı. Salgına karşı alınan önlemler yetersiz ve şantiye hala faal.
*Toya Next Şantiyesi: Korona virüs testi pozitif çıkan işçi işten atıldı. İşçinin yanındaki 4 işçi daha işten atıldı. Salgına karşı alınan önlemler yetersiz.”
İSTANBUL